Yaşar SARIKAYA’nın, 6 yıldır üzerinde çalıştığı yeni kitabı yayımlandı. Bu eser, Sinop kırsallarına yapılan yörük göçünü, Tilkilik köyünü ve köylüsünü anlatıyor. Yaşar SARIKAYA, dernekte yaptığımız toplantıda Yönetim Kurulu ve üyelerimize 2. Kitabını tanıttı.
“Yeni kitabımın adı “MEMLEKETİM TİLKİLİK”. 8 aylıkken köyden Sinop’a gelişimizi, köy kültürünü bebek belleğimde nasıl taşıdığımı anlatan bölümü, sizlerle paylaşmak istiyorum.
TİLKİLİK’TEN SİNOP’A UZANAN GERÇEK
1956 yılı Eylül ayıydı, Kezban gelin beşiği sırtında Tilkilik köyünden Gerze’ye yürüyordu. 7- 8 saat sürecek olan bu yolculukta, babası Molla Hasan’ın Mehmet de ona eşlik ediyordu. 8 aylık kızı Ayşe beşikte, 4 yaşındaki oğlu Mehmet de yanında idi. Mehmet, dedesinin diktiği çarıkları ayağına giymiş, küçük adımlarla onları takip ediyordu. Kezban gelin, annesinin dokuduğu 3 yün kilimi, bir gelinlik yorganı ve birkaç parça eşyasını eşeğe yüklemişti. Ablasının kocası Mehmet UYSAL, yükü Gerze’ye bırakıp sonra eşekle beraber tekrar köye dönecekti.
Kezban gelin, sabahın erken saatlerinde umuda yelken açmış, kaderine yürüyordu. Dere tepe geçti, zor yollardan Gerze’ye ulaştı. Akşam olmak üzereydi. Otobüsler Sinop’a sabah saatlerinde gittiğinden, akşam Gerze’de kalmak zorundaydı. Çocukluk arkadaşı Cılız’ın Emine Gerze’de evliydi. Onu buldular. 13 Şubat günü çıkan Gerze yangınında evleri yanmıştı. Yangından sonra 8 ay geçmişti ama hala çadırda kalıyorlardı. Kezban, o gece çocukları ile yangın çadırında misafir oldu.
Ertesi günü Sinop otobüsüne bindiler. Eşi Cafer Sinop’ta işe girmiş ve onları yanına çağırmıştı. Kezban gelin Sinop garajında indi, çocuklarını ve yüklerini toparladı. Cafer, Sinop’a geldiklerinde at arabacısı Ömer’i bulun diye köye haber göndermişti. Babası da hemen at arabacısı Ömer’i buldu. Sonra yüklerini yerleştirip, kendileri de at arabasına oturdular. Arabacı Ömer, onları adada Cafer’in verdiği adrese götürdü.
Beşikteki Ayşe, bu yolculukta olan bitenden habersizdi. Yaşadığı o günleri hafızasına kaydetmiş ve Sinop’a taşımıştı. Ayşe, Sinop’ta büyüdü, okudu ve öğretmen oldu. Doğduğu toprakların kokusunu, beşikteki yolculuğu unutmadı. Annesinin yanık türküleri onun vefa duygusunu besledi. Ve bu kitaba vesile oldu…”
Hafızamda kayıtlı olan bu gerçek, beni kent ve köy kültürlerini araştırmaya yönlendirdi. Birçok yüksek köyümüzde öğretmenlik yaptım. Araştırma ve derleme çalışmalarımda, kırsallarımızı dolaştım. Köy ve merkez arasında çok gidip geldim. Her insandan, her köyden, her topraktan bilmediklerimi öğrendim. Kırsal coğrafyalarda yaşayan insan algısının ve idrakinin boyutlarına tanık oldum. Bu nedenle, köylü ve kentli algısının fark edilmesini çok önemli buluyorum.
İlk kitabım “BİR İNCİ MEMLEKETİM” 2010 yılında, 2. Kitabım MEMLEKETİM TİLKİLİK 2016 AĞUSTOS ayında yayımlandı. Kitaplarım bundan sonra, MEMLEKETİM serisi olarak devam edecek. Çünkü memleketimi ve insanlarını çok seviyorum. Köylü kentli ayırmadan, herkese değer veriyorum. Memleket gerçeklerinin, modernlik ve geleneksellik başlığında mercek altına alınması gerektiğine inanıyorum.
Aslında modernlik, geleneksellik tabanından beslenmektedir. Dünyada vizyona giren son filmlerin, ünlenen moda seçkilerinin, müzik yapıtlarının ve çeşitli sanat eserlerinin geleneksel temelli olduğu bilinir. Değirmen taşlarının, mimari dekorasyonlarda orijinal olarak kullanıldığı gibi. Halk kültürünün güncellenmesi, derneğimizin hedefleri arasındadır. Geleneksel taban, kullanılıp yok sayılmamalıdır. SİNOP TİRİT PROJESİ, EL SANATLARI PROJESİ, SİNOP TOPRAĞI PROJESİ, TÜRKÜLERİMİZ, HALK OYUNLARIMIZ PROJESİ projelerimizden bazılarıdır. Köyümüzde ve kentimizde bu zengin kültür var oldukça, anlaşılıyor ki yazacaklarımız da projelerimiz de bitmeyecek.
Sinop bebekliğim, çocukluğum, gençliğim, öğretmenliğim ve emekliliğimin şehri, Sinop benimle özdeş. Doğduğum köy ise belleğimdeki özlemim, saklı geçmişim. Geçmişim yüreğimde bir düğüm, açmayan bir gonca. Kitabım MEMLEKETİM TİLKİLİK ise, doğduğum toprağa vefa borcum.
Kitap 300 sayfadan oluşuyor. Tarihi bilgiler için 1487- 1700 yılları arasındaki akademik verilerden faydalandım. Köye yapılan yörük göçüne, köydeki mahallelere, sülalelere ve Köy Nüfus Esas Defteri nüfus kayıtlarına yer verdim. 6 yıl çalıştığım bu eser için, 14 kaynakça ve 13 kaynak kişiden faydalandım. Sinop için ve şimdiki adı Çağlayan olan köy ve köylülerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. “
Kitabın tanıtımından sonra, Y.SARIKAYA yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerine kitabını imzaladı.