RSS

Kategori arşivi: sinop kilimleri

BU SERGİDE SATIŞ YOK

27.06.2021- Ayşe Yaşar SARIKAYA

Önemsiz görülen değerleri hayata kazandırmak istiyorsak, önce topluma model olacak adımları atmalıydık. Bu anlamda, zor bir malzeme olan yün kilimlerini değerlendirmek istedim. Nereden aklıma geldiğini sorarsanız, bu çok uzun bir hikaye, yüreğimde silinmez izler bırakan anılar sarmalı.

Annem, annesinin ve kendisinin dokuduğu kilimleri saklıyordu. Çocukluğumdan beri gördüğüm bu kilimler, benim için de çok kıymetliydi. Onları koruyalım dediğimde annem: “al senin olsun” dedi. Kilimleri özenle naftalinledim, güneşe çıkardım, havalandırdım ve dolabımda sakladım. Gözüm gibi koruduğum kilimler yüz yılın hafızası, bellek kutularıydı sanki.

Elime aldığımda, meleyen koyunların kuyruk sallayışını, çevredeki doğal güzellikleri görüyor; temiz havayı içime çekiyor ve ebediyete göçenlerin tezgahtaki tıkır tıkır dokuma seslerini işitiyor gibiydim. Kök boyası ile boyanmışlar, doğallığın has yapısını taşıyorlardı.

Sizler de, yün kilimler üzerinde tasarım yapacaksanız, gerçekten zor bir malzeme olduğunu bilmelisiniz. % 100 yün olduğu için, tozlaşma öksürük ve geniz akıntısına sebep oluyor. Belirtileri görünce çalışmayı maske kullanarak sürdürdüm.

Anlayamıyordum, kilimler köylerde tavan aralarında, ambarlarda atıl olarak neden çürümeye terk edilmişti? Değerlendirmeli ve örneklemeliydim. Hedefim, boş zamanlarını kaliteli değerlendirmek isteyen genç kızlarımızın konuya dikkatini çekmekti . TV programları ve dizilerde kendi yaşamının çok uzağında olan yaşamlara özentiyle vakit öldürmek yerine, üretmelerini sağlamaktı.

2020- Ekim ayında KADIN İÇİN DOKUDU/ KİLİMİ ROMAN OLDU temalı kilim sergisini açtım. BİLKE organizasyonuyla açtığımız sergi çok ilgi gördü. Sergide bizi yalnız bırakmayan, temayı anlayan ve içselleştiren herkese teşekkür ediyorum.

Sergide satın almak için çok talep gören bir ürünü tanıtacağım bu gün. Satın almak isteyenlere, SATILIK DEĞİL dediğimde, mana veremeyenler olsa da, bu sergi ilçelere, sanat sever ortamlara taşınacak ve model oluşturmaya devam edecek. Amaç, kilimlere kültürel değerini kazandırmak ve yeni tasarımlarla günümüze taşımak.

Kilim: Dikmen -Kadı Köyü- Nakış(Eski Beşik Örtüsü Deseni uygulama) ve Tasarım: Y. SARIKAYA- Dikiş: Fikriye KURUBAŞ
Tertemiz dikiş için Selin Ticaret sahibi Fikriye KURUBAŞ’A çok teşekkür ediyorum.
Kilim: Tilkilik- Kabaağaç Köyü- Dokuyan Ayşe DEMİR ( 1910- 1952) Kenar el dikişi orijinal-Y.SARIKAYA- Keçe ile tasarım- Fikriye KURUBAŞ

Sinop Kilim Sergisi Projesi Nasıl Başladı-TRT TRABZON RADYOSU Bir Yaşam Bir Anı PROGRAM KONUĞU-Y.SARIKAYA PROJEYİ ANLATIYOR:

 

Etiketler: , , , , , , , , ,

BOYABAT YÖRÜK KİLİMLERİ

11.10.2020-Hasan MUSLU BOYABAT- AKYÖRÜK KÖYÜ ARAŞTIRMALARI

KAYNAK: Yusuf DURUL YÖRÜK KİLİMLERİ/1977 baskı

Kilim ve çuval heybe resimleri: Hasan MUSLU

Orta Asya’dan göç ederek Anadolu’ya gelen ve göçebe hayatı yaşan Yörükler, gittikleri yerlerde de eski hayat tarzlarını devam ettirmişlerdir. Zaman içerisinde bir kısmı yerleşik hayata geçmiş, bir kısım Yörükler de yaylak ve kışlaklarda hayatlarını sürdürmüşlerdir.

 Yörükler hayatlarını devam ettirirken hayvan besler, sebze yetiştirir, giyim eşyalarını da kendileri dokurdu. Bu dokudukları giyim eşyalarını büyük şehirlere köy ve kasabalardaki pazarlara iner ürünlerini satarak ihtiyaçlarını alırlardı.

Akyörük köyünde 1965 öncesi hemen, hemen her evde bir ıstar dokuma tezgâhı bulunup, çuval ve kilim dokumacılığı yapılarak pazarda satılır gelirinden aile bütçesine destek katılıyordu.

 Köyde kilim dokuyucu kadınlar bu işe ıstar dokumak derler. Istar nedir diye baktığımızda “Çıkarma, çıkarılma, döndürme” anlamına gelmektedir. Yani bir resmi veya bir motifi dokuma üzerine çıkartılarak resmetme anlamına gelmektedir. Eski Türkler ıstar değil de dastar dokuma diye söylendiğini öğreniyoruz.

Boyabat’a bağlı çok sayıda Yörük taifesine bağlı köyler bulunmaktadır. Bu köylerden sadece Akyörük köyünde, kilim, heybe ve çuval gibi dokumacılık yapılırdı. Değişen hayat şartlarına göre 1970 yıllarda Akyörük köyünde de dokumacılık işi bırakılmıştır. Istar tezgâhlarında kilim, heybe ve Çuval el dokumacılığı yapılırdı.

Çuvallar çeşitli ebat ve derinlikte olur bunlar un buğday koyup muhafaza etmek ve taşımak için kullanılır. Bilindiği gibi heybeler ise at, eşek ve katır gibi hayvanların sırtında yük taşınmasında kullanılıyordu. Bu gün Akyörük köyün de bulunan dokuma kilim ve heybelerdeki sağlamlık,  motiflerdeki renkler aynı canlılığını korumaktadır.

Dokuma sanatı başlangıcında hayvan hayatından doğmuştur. Eğrilen yünler boya ve motiflerin düzeni ile içinde bir mana kazanıyor. Dokumayı yapanın dokumada hayatı ruhu, sevinci kaderi, ümidi göze çarpar. Dokuma motifleri birer mesaj karakterindedir.

Bu gün bahse konu motif ve şekiller Türkmen Yörük gibi aşiret ve obaların çevresinde görülmektedir. Akyörük köyünde dokunan kilim ve heybe motifleri Anadolu’nun çeşitli bölgelerindeki Yörük ve Türkmen kilim motifleri ile benzerliktedir..

Motifler nasıl doğmuştur ne anlama gelir diye bakıldığında başta 24 oğuz boyların damgalarında kullanılan şekiller olduğunu görüyoruz.

 Oğuz boyları sahip oldukları mal ve eşyaları karışmasın diye sorun yaşanmasın diye bu şekillerin(ongun) vurulması kural haline gelmiş. Kullanılan bu ongunlar bu günlere kadar taşınmış halı kilim ve heybelerde işlenerek anlamını korumuştur. Bu şekiller dışında Türk boyları hayvan, bitki ve değişik motifler kullanmışlardır.

Istar tezgâhı basit bir düzenekle çalışmaktadır. Sağlam tutturulmuş iki direk arasına kendi akıllarınca yaptığı bir düzenek.

Üstten ve alttan sağlam bağlantıları ile dokuma yapılacak tezgâh gergin ve gevşek hale gelmesi ayarlanır. Dokuma yapılabilmesi için Kirkit vurularak dokuma yapıldığı için tezgâh üzerindeki iplerin gergin hale gelmesi gerekmektedir, gevşek olmaması gerekir. Eğer gevşek olursa tezgâhın üst bağlantısı çevrilip gerilmesi sağlanarak ayar yapılır.

 Kirkit, ağaçtan yapılmış tutacak sapı olup, ön kısmına sık aralıklarla diş açılarak yapılan tokmak biçiminde bir alettir.  Anadolu’nun bazı bölgelerinde (kerkit) Gaziantep Avşar, Türkmen ve Yörüklerde aynı manaya gelen kirkit şeklinde kullanılmaktadır.

Bize bırakılan kültür emanetlerinden olan el dokuması YÖRÜK KİLİMLERİ
renklerini ve canlılığını koruyor.

Dokunulan her kilimde, her heybede Türk insanın yaşam biçiminin gelenek ve göreneklerinin estetik bir dille anlatımıdır.

 Çocukluğumuza görürdük. Yaşlı ebelerimiz ipleri büyük bir kazan içine koyup kök boyalarla veya şehirden aldığı boyalarla kaynatıp boyanın tutuğu anlaşılan iplik demetleri kazandan alınarak duvarlara asılıp kurutulurdu. Renklerin elde edilmesini çoğu zaman kendi tecrübeleriyle bulmuşlardır.

Kök boya elde edilişinde bazı bitkiler kullanmışlardır. Bildiklerim,

Ceviz yaprağı, Tetire yaprağı, Kızamık kökü, kabalak otu, soğan kabuğu bunlardan bir kaç örnekleri. Bu bitkilerden elde edilen boyalar hiç rengini kaybetmeyip hala aynı renklerinde duran kilimler vardır.

Bu kilimlerde,
Göz nuru, emek var
Bu kilimlerde boyanın tutmasında ebelerin zekâsı var
Bu kilimlerde Kirkit seslerinin nağmeleri gizli
Bu kilimlerde özümüzü kimliğimizi okursunuz.


Bu kilimlerdeki her motif

Asya bozkırlarından taşınan adrestir.

KAYNAK

Türk kilim motifleri: Yusuf DURUL

Anadolu kilimlerinden örnekler: Yusuf Durul

 
Yorum yapın

Yazan: 11 Ekim 2020 in sinop kilimleri

 

Etiketler: , , ,

DURAĞAN KİLİMİ

A. Yaşar SARIKAYA- 08.10.2020

2006 yılında Durağan’da 3 gün derleme ve araştırma yaptım. Nakış ve desen konusunda ilimizin en zengin ilçesi olduğunu gördüm. Hele mahramada rakibi yoktu. Kadın entarisi önündeki işleme ise bildiğim kadarıyla Türkiye’de tekti.

3 gün boyunca, türkü, hikaye, masal, oyun, giysi ve işlemeler konusunda çalıştım. Dolu dolu geçen 3 gündü. Kameraman, kaynak kişilerle görüşme, soru soran bir tek kişiydim. Amaç kültürümüze hizmet etmekti. Bu güzellikler kaybolmamalı, gelecek kuşaklara taşınmalıydı.

2020 yılında yapacağım kilim sergisi için çekimlerini yaptığım kilim örneklerinin sergide sergilenmesi için çok kişi ile görüştüm. 20 telefon görüşmesi yaptım ama sonuç alamadım.

Sergide eski kamera çekimlerinden fotoğraf çektim ve sergiledim.

Durağan’de HEYBELİ denen heybe
Durağan torba
Durağan kilim

Durağanlı, çalışkan bir hukuk öğrencisi ile görüştüm. Bizim için köyünden bilgi topladı ve bize ulaştırdı. Bu araştırma için Ülkünur ERDOĞAN’A çok teşekkür ediyoruz.

Durağan’da Üçlü Dokuma

Ülkünur ERDOĞAN- ANKARA UNV. HUKUK ÖĞRENCİSİ


Sinop’un Durağan ilçesinde Durağan çuvalı, heybesi ve torbası olmak üzere üçlü bir takım dokurlarmış. Bunlar hakkında bilgi edinmeye çalıştım. Durağan ilçesinin Aşağı Karacaören köyünde yaşadığım için bilgi toplama ve araştırma işine kendi köyümden başladım. Köyümüzün kuruluşunun çok eskiye dayanmamasından ve köyümüzün Durağan merkeze çok yakın olmasından dolayı köyümüzde dokuma işleri geri plana atıldığından çok fazla bilgi toplayamadım.

1955 doğumlu Hatice Çetin ile bir sohbet gerçekleştirdim. Köydeki gençler olarak biz Hatice Ebe diyoruz. Hatice Ebe bana bildiklerini şöyle anlattı:
“Kızım, ben sadece bir kere annemle torba dokumuştum. Torbayı büyük yün saçaklardan yapmıştık.
Boyutu 80 ilmeğe 80 ilmekti. Her ilmek 4 düğümden oluşuyordu. Başka bir şey hatırlamıyorum. Bizim köylerde böyle şeylerle uğraşılmaz. Bunları dağ köyündeki kadınlar yapardı önceden. Durağan’da oturan bir tanıdık yapardı ama o da 3 sene önce rahmetli oldu.”
Hatice Ebe’nin gelini 1977 doğumlu Mükerrem Abla ise şöyle dedi:
“Önceden Kızılcepet köyünde yapılır diye duyardık ama o köy bize çok uzak hiç bilmiyoruz ki hâlâ yapılır mı yapılmaz mı? Bir de önceden Durağan Halk Eğitimde dokuma kursları açılmıştı ama biz gidemedik. O kurslara kim gitti kim öğrendi hiç bilmiyoruz.”

Kendi köyümden toplayabildiğim bilgiler bu kadardı. Beybükü, Ortaköy, Dağdelen gibi farklı köylerlerde olan ilkokul arkadaşlarım Betül Güngör, Ayşe Özlü, Gamze Nur Kabakçı gibi arkadaşlarım da benim için
kendi çevrelerinden bilgi toplamaya çalıştılar ancak onlarda bir bilgi edinemediler. Sanırım bir kültür daha yavaş yavaş yok oluyor.
Ülkünur ERDOĞAN

 
Yorum yapın

Yazan: 08 Ekim 2020 in sinop kilimleri

 

Etiketler: , ,

ASIRLAR BİR GÜNE SIĞDI

Sinop yün kilimleri tavan aralarına, çöplere atılırken gönlümüz razı olmadı. Biz kıymet bilemedik. Doğaya değer veremedik kirlettik. Mevsimler değişti, nasıl ki Orta Asya göldü çöl oldu; Arabistan göldü çöl oldu. Küresel ısınma bu gün de gidişin yönünü gözümüze soka soka işaret ediyor.

Hor kullandığımız doğa için her birimizin alacağı önlemler var. Doğayı tüketmek yerine, doğa ile birlikte üretmek. Doğal yöntemlerle üretilen yün kilimlerini nasıl değerlendirmeliyiz konusunda ufuk açmak, yol göstermek amacı ile yıllardır ön çalışma yaptık.

Gerçek yaşam hikayesi sergi temamız içinde yerini buldu, kahraman isimleri değiştirildi ve köy isimi özellikle yazılmadı okuyun romanın sayfalarını

Köylerde yaptığımız derleme ve araştırma çalışmalarında, kilimler, heybeler, giysiler ve tüm diğer konularda bilgiler topladık. Kilimlerin günümüzde  kullanılması için sergi planladık. Sergi bilindik bir sergi yerine, kilimin taşıdığı yoğun ağırlıkları içinde taşıyan bir sergi olmalıydı.

Fotoğrafta görülen çantayı hazırladık. Dikmen Kuzalan Köyü Kilimi üzerine SİNOP BEŞİK ÖRTÜSÜ DÖKME DESENİ uyguladık. Hem beşik örtüsü dökmesi kaybolmayacak, hem kilim değerlenecek, hem de yaşamda kullanılacak ürün haline gelecekti.

Yaşanmış gerçeklikler hikayeleşti ve hızardişi nakışı kilimde buluştu hikaye roman oldu teması ile

Kadınlarımız, bu gün de eski analarımız gibi üreten, yaratıcı, güçlü olmalıydı. Gündüz tarlasına koşan, bağ bahçe işi yapan, akşam hayvanlara bakan, evin yemeğini hazırlayan sonra da tezgaha oturup kilim dokuyan kadınlarımıza saygıyla sergimizin adını belirledik.

“KADIN İÇİN DOKUDU, KİLİMİ ROMAN OLDU”

Teması ile  “KAYBOLAN NAKIŞLAR KİLİMLE BULUŞTU” alt başlığında çalışmalarımızı yürüttük.  Geçmişin hatırası, kadın emeğinin ürünü kilimler, kadınlarımızın duygularının çektiği acıların aynasıydı.

03.10.2020 günü asırların emeklerini bir günlük zaman dilimi içinde topladık. Bizi yalnız bırakmayan dostlara ve katılımcılara çok teşekkür ediyoruz.

Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Hüseyin MİNOĞLU sergimizde

Sergimize çiçek gönderen Sinop Milletvekili Sayın Barış KARADENİZ’E, Belediye Başkanı Sayın Barış AYHAN’A, üyesi olduğum Şairler ve Yazarlar Derneği’ne çiçekleri için teşekkür ediyoruz.

18 MAYIS 1919 ANISINA düzenlediğimiz BİLKE 5. HALKBİLİM ÖDÜLLERİNİ covid19 nedeniyle verememiştik. Sergimizde ödülleri sahiplerine teslim ettik.

4K KÖY KENT KÜLTÜR KÖPRÜSÜ KATEGORİSİ YÜCEL-AYLİN DEMİRHAN
HALK ANKETİ ÖDÜLÜ
SEVİM ÜNALDI
SİNOP ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK ÖDÜL PROJE EKİBİ
BİLKE ONUR ÖDÜLÜ ERKAN TURAN

DÜNYA HALK KÜLTÜRÜ EDEBİYAT KATEGORİSİ ÖDÜLÜ- İLYAS TUNÇ

SİNOP HALK KÜLTÜRÜ DERLEME VE ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ

BURHANETTİN TUNÇ

BİLİMSEL FOTOĞRAFÇILIK ÖDÜLÜ- TÜLİN DİZDAROĞLU

 

Etiketler: ,

EMEKTAR KİLİMLERE BİR EL DE SİZDEN

20.02.2020-BİLKE- YÜN KİLİMDEN GÜNÜMÜZE YOL AÇALIM

Sevgili dostlar, arkadaşlar, el sanatları severler, emeğe saygı duyanlar ve BİLKE takipçileri; bu kilimlerin ve dokumaların her birinin hikayesi var. Kilimlerin atkısı da çözgüsü de, yani tüm malzemesi orijin yün olduğu için güvelenme, erime, küflenme tehlikesi altındadır. Gelin sizler de projemize destek olun. Sergi için bu kilimlerden yeni tasarımlar yapın, sergide kart üzerinde tasarımcı olarak adınızı yazalım. Kendinize için de bir örnek hazırlayacak kilime sahip olun.

Kilimlerin kurtarılması ve tanıtılması konusu derneğimizin kuruluş hedefleri arasındadır. Biz, hiç bir kazanım beklentisi olmadan, kadınımızın eskiden ne kadar üstün becerilere sahip olduğunu örneklerle zamanımıza taşıma idealidir. Özelilkle köyler boşalmış, göç edenler de kültürlerini unutmuştur. Bu gün de bu emeklere destek olacak, gelecek nesillere kültürü aktaracak yüreklere sesleniyoruz. Kaybolan bu kültüre, gelin bir el de biz atalım.

Derneğimiz, kültürün korunması ve yeni nesillere aktarılması konusunu gündeme taşıyor. Getiri beklentisi olmadan, Sinop kültürünün tanıtımını yapıyor. Sergi öncesi hazırlıklarımıza başlıyoruz, hazırlık aşamasında kültür sevenlerin yardımına ihtiyacımız var.  2. adım sergi ve tanıtım. Daha sonra moda ve tekstil sektörünün bu konuya dahil edilmesi geliyor. Köylerimizde koyun beslenmektedir. Yünler eğirilecek, kök boya ile boyanacak, dokuma tezgahında dokunacak, heybe olacak, yastık olacak, sırt çantası daha neler neler olacak. İnternette satışı yapılan uygulamalardan örnekler:

Tasarım çalışmamıza yardım etmek, katkı sağlamak isteyenler, kendine de bir örnek hazırlayacak kilime sahip olacaktır.  Bir örnekte sergiye hazırlamak koşulu ile. Katılımınızı bekliyoruz.  Yaşar SARIKAYA

 
Yorum yapın

Yazan: 20 Şubat 2020 in sinop kilimleri

 

Etiketler: , , , ,