RSS

Aylık arşivler: Ağustos 2020

BABAMIN ANILARI

31 Ağustos 2020

Takip edenler için, anılara kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu ülke insanı, savaşlar ve yokluklar dönemini dibine kadar yaşamıştır. Biz bu günlere, bu insanlar sayesinde geldik. Köyde de kentte de yokluklar peşini bırakmadı bu insanların. İnsanca yaşamak herkesin hakkı. 

ANILARA DEVAM

Teskere geldi ben eve döndüm. Ev eski tas eski hamam. Evde karı yok, çocuk yok. Babam bana git karını çocuğunu getir dedi. Çıktım evden, gittim babalığın yanına. Evde bir sakinlik var. Ben kaynanam neden gelmiyor dedim, babalığım bir şeyler mırıldandı, ama ben bir şey anlayamadım. Meğer kaynanam rahmetli olmuş. Haberim yoktu. Hatta kaynanam için askerden izinli gelirken bir ilaç tavsiye edilmişti, almıştım. Ben ilaç fayda etti desinler diye beklerken, babalığım sen bizimle dalgamı geçiyorsun demez mi?

Sonra karım ve çocuğumla eve döndük. Geçmiş ortaya dökülüyor sen haklı ben haklı. Ben bu işe kesin çözüm bulacağım dedim. Karımla konuştum. “Anlaşalım, ben dışarı gideceğim, buralarda durmam. Sen de razı isen tamam”. Hanım için zor olsa da, anlaştık. Ben artık zaman kolluyorum, babamı da düşünüyorum. İşleri kuruluğa alayım, her şeyi bitireyim öyle gideyim diye. Gizli gitsem babam beni fena yapar diye korkuyorum. Korksam da sonucuna razıydım.

Bir gün merdiven başında oğlum 2 yaşlarında var yok, önünde serili bir yaygı var, oğlum bu yaygının başında un gibi ufalanmış kırıntıları topluyor. Varlıklı bir aileyiz, iş çok. Hanım ya tarlada, ya ahırda, ya ağaç tepelerinde. Çocuğun bu hali beni çileden çıkardı.

Bu işin şakası yok dedim, benim buradan gitmem lazım. Yol da bilmem ama, ya Allah Bismillah dedim bu defa kararım Bafra’ya doğru. Yeni cumada asker arkadaşım var, ondan yardım alırım diye düşünüyorum. Düştüm yola, kimseye nereye gittiğimi söylemedim, babam sıkıştırır yerimi öğrenir diye gizli tuttum. Arkadaşımın köyüne ulaştım, gece orada kaldım. Sabah olunca şose yoldan Makas’a gittim. Orada başka birileri de vardı, bir taksi geldi hemen atladım önüne beni götür diye. “Nereye dedi”, “Bafra’ya hiç gitmediğim bir yer”dedim, “neden gidiyorsun” dedi. “Çalışmaya” dedim.

Adam arabasına aldığı gibi hem aş hem de iş verdi. Doğruca beni fırına götürdü, al sana iş dedi, ekmek de var. Yatacak yer de gösterdi. Atalarımız doğruyu söylemiş.

“Düşün deli gönül düşün felakettir işin” misali köyde mizahlı bir amca vardı. Adamın biri kışın kar bastırınca ticaret yapmak için borç harç bir beygir satın alıyor. Düşüyor yollara Vezirköprü’ye geliyor, köy odasında misafir oluyor. Beygiri ahıra bırakıyor. Daha sonra ahıra gidiyor ki beygir ölmüş. Ah vahtan sonra oturup düşünüyor, düşün deli gönül düşün Vezirköprü’de nedir işin. Beygir alınır mı kış ortasında parası peşin” der dururmuş.

Sadık bey benim patronum. Para pul konuşmadan işe başladım. Odun kes, su taşı, her işi yapıyorum. Çok geçmeden beni ekmek satışı yani kasaya verdi. Baktı gördü ki işler iyi gidiyor, başka bir iş yeri daha açtı. Ben gene iş araştırıyorum.patronun gazetelerini okuyorum. Gazetede ilan gözüme çarptı, PTT  imtihanı ama ilk okul diploması lazım. Ben hemen Milli Eğitime gidip durumu müdürlüğe anlattım. Adam da Gerzeli  değil mi? Samsundaki imtihana imkan sağladı, sonucu sonradan bildiririz dedi.

İşime geri döndüm, diplomamı alırım diye bekliyorum. Bir gün iş yerime babalığım çıka geldi. Köy ile irtibatım kesik ne oldu ne bitti bilmiyorum. Bazı fırsatçılar Cafer karısını bırakıp askerlik yaptığı yere gitmiş, karısını köyü terk etmiş demişler. Fırsatçılar Kezban’ın babasının erkek çocuğu yok, malı mülkü için fırsat düştü diyen çok.

Babalık “biz perişanız” demez mi. Beklenmedik bu haber karşısında sarsıldım. Bir kişi değil 3-5 kişi benim köyü ailemi terk ettiğimi söylemişler. O da benim gibi gizlice gideyim derken babama yakalanmış. Babam bana veryansın ederek, babalığıma öfkesini kusmuş.  Babalık babamı alttan alıp sakinleştirmeye çalışmış.

Daha sonra o da Yeni Cuma’da benim taksiye bindiğim yerde aynı insanlarla karşılaşıyor “yahu senin anlattığın kimse burada birisiyle anlaştı adam onu arabasına aldı Bafra’ya fırında çalışmaya götürdü” diyorlar. Kayın peder beni bulunca bana demez mi “ulan baban beni ne hale soktu. Sanki her şeyden haberim var sandı. İnsanlar alacağız kaçıracağız diyorlar, gel karına sahip çık” dedi.

Ben her şeyi yüzüstü bıraktım, Köye döndüm.  Gene Kezban ana evindeydi, onu eve getirdim. Çalışıp gidiyoruz, bir ara Zonguldak’ta çalışan komşum Şükrü izin alarak köye gelmiş ben hep fırsat kolluyorum. Bu sefer kafamda Zonguldak var.

Cafer Sarıkaya -ANILAR

 
Yorum yapın

Yazan: 31 Ağustos 2020 in Cafer Sarıkaya ANILAR

 

Etiketler: , , ,

HALKBİLİM ÖDÜL TÖRENİ NE ZAMAN?

21.08.2020-BİLKE

 2020 BİLKE 5. ÖDÜLLERİ haberi sitemizden yapıldı. Ödül alanlar, halkımıza duyuruldu. Biliyoruz ki pandemi süreci, dünyadaki etkinliklerin hepsini etkiledi. Biz de bu nedenle törenimizi yapamadık. Ödül töreni için uygun zamanı beklemekteyiz.

Dernek olarak, Sinop Yün Kilimi Sergi hazırlığımız devam etmektedir. Yönetim Kurulumuz, kilim sergisi ile ödül töreni etkinliğini birlikte yapmayı düşünmektedir.  Aceleye getirilmeden, anlamı ve amacı gölgelenmeden  bu iki etkinliği bir arada gerçekleştirmek için en uygun zamanı planlayacağız.

Bilimsel çalışmaların artması, halk kültürünün ve kaybolan değerlerimizin  değer görmesi için emek veren tüm çalışanlara saygıyla…BİLKE

 

 
Yorum yapın

Yazan: 21 Ağustos 2020 in HALKBİLİM ÖDÜLLERİ

 

Etiketler: , ,

MEMLEKETİM TİLKİLİK-ÖNSÖZ

20.08.2020- Ayşe Yaşar SARIKAYA

2006 baskı tarihli “MEMLEKETİM TİLKİLİK” kitabımın ön sözünü okurlarımızla paylaşmak istiyorum. Her köyün, böyle bir araştırma yapması ve değerlerine sahip çıkması için örnek olmasını umuyorum.  İlk kitabım 2010 yılında basıldıktan sonra, tam 6 yıl kadar ikinci kitabıma zaman ayırdım. Annem ve rahmetli babam sorularıma cevap vermekten yorulmuştu. Telefon görüşmeleri, BOA araştırmaları, kaynaklar arasında yaptığım arşiv araştırmaları da beni fazlaca yormuştu. Sonunda kitabım basıldı.

1944 Tilkilik köyü Köy Enstitüsü Mezunu Rasim ALCAN öğrencileri ile

Kitabımın önsözü:

ÖNSÖZ

Zaman ve hayat, yaşamın başlangıcından beri iç içe deveran ederler. Her canlı, ana zamanda kendi süresini yaşamaktadır. Bilim dünyasına göre, evrenin maddesel yapısı milyarlarca yılın izlerini taşır. Canlılar ve cansızlar aleminin oluşturduğu evrende, insan canlı türlerinin en gelişmişi olarak tanımlanır. Beden yapısı evrenin madde yapısının,  genetik yapısı da sülalesinin mirasını taşır. İç dünyasının duygusal ve ruhsal zenginliği ise işin en derin boyutudur. İnsanı özel kılan, bu değerler içinde bilinçsel yolculuk yapabilmesidir.

Eski tarihlerden bu güne, insanın bilinçsel kazanımları artmış ve yeni buluşlar zamanın koşullarını oluşturmuştur. Daha iyi yaşamak için daha çok kazanmak hedeflenmiş ve bu gidiş kıran kırana yarış ortamı yaratmıştır. Ekonomide, siyasette, ticarette ve sosyal yaşam gibi akla gelecek her alanda; dünya güç odaklarının yarış arenası olmuştur. Bu yarışta Anadolu göç yolcularının payına ise yalnızca hayatta kalma mücadelesi düşmüştür.

Göçerlerin, ekonomik yapı içinde varlık gösteremedikleri bilinen bir gerçektir. Yaylak ve kışlaklarda dilediğince özgür yaşayan göçerler, bu alışkanlıklarını sürdürmek için yurt olarak uzak bölgeleri tercih etmişlerdir. Tilkilik bu köylerden sadece bir tanesidir. Yüksek köylerde yerleşik hayata uyum sağlamaya başlayan göçerler, değişen hayat koşulları sebebiyle zorunlu olarak yeni bir göç olayı ile karşı karşıya kalırlar. Sanayi ve teknolojinin geliştiği, istihdam alanlarının oluştuğu büyük şehirler artık onlar için cazibe merkezidir. Büyük şehirlerde var olma mücadelesi içinde geleneksel kültür, soy kütüğü ve köy tarihi konusuna sıra gelmemiştir. Konuya ışık tutabilmek amacıyla, birçok kaynaktan faydalanarak bu kitabı hazırlamaya çalıştım. Hemşehrilerime hayırlı olmasını diliyorum.

Ayşe Yaşar SARIKAYA

bilinçsel: bilişsel olarak kullanımı yaygındır

 
Yorum yapın

Yazan: 20 Ağustos 2020 in Genel Kültür

 

Etiketler: , , ,

SİNOP ZEYTİNİ PROJE TOPLANTISI

SİNOP ZEYTİNİ YEŞERİYOR -10.08.2020-BİLKE

Sinop iskelesinden gözler adayı izlediğinde, anılarda kayıtlı zeytin ağaçları hayallerde canlanıverir. Her mevsim zeytin yeşili elbisesini giyen ada, Sinoplunun içinde kayıtlıdır ve unutulması mümkün değildir.

09.08.2020 günü BİLKE ve SİNOP BELEDİYESİ Park ve Bahçeler Müdürü ile toplantı gerçekleştirdik. Konumuz SİNOP ZEYTİNİ PROJESİ idi.

Önce bu güne kadar yapılan çalışmaları değerlendirdik. İleride yapılacak programlar hakkında bilgiler paylaştık. Birlikte bilgi alış verişi ve planlama yaptık.

SİNOP ZEYTİNİ PROJESİ UYGULAMA ALANI-2 hazırlığı, Kasım ayında çeliklerin alana dikilmesi, coğrafi işaret için Kalkınma Ajansları bünyesinde coğrafi işaret alan örneklerden yararlanılması görüşüldü.

Park ve Bahçeler Müdürü Serdal KÜÇÜKDEMİR Sinopluları bilgilendiriyor

Sinop zeytinlerle donansın, zeytinler halka umut olsun. BİLKE

 
Yorum yapın

Yazan: 10 Ağustos 2020 in sinop zeytini

 

Etiketler: , , , , ,

ESKİ ÇAĞLAR VE SİNOP

JEOLOJİ VE JEOMORFOLOJİ- SİNOP  05.08.2020-BİLKE

Jeolojik  bulgular ve araştırmalar,Sinop yarımadasında  PALEİSTOSENE ,Neojen ve kuaternere ait  denizel depoların  varlığından bahsediyor. Dünyanın oluşumu sırasındaki jeolojik devirleri anlatan bu depolar hakkında bilgi edinelim ve yaşadığımız kentin milyarlarca yıl öncesinden nasıl izler taşıdığını öğrenelim.

 Foto 92 – Eski akarsu ağızlarının deniz suları tarafından boğulmasıyla oluşmuş Rialı kıyılara bir örnek: Sinop’ta Hamsilos Koyu (Kaynak: Türk Hava Kurumu).

1975 yılında Sinop’ta araştırma yapan Sayın Erdoğan AKKAN’ın  Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Yayınları  261 numaralı araştırması

“Sinop Yarımadasının yeryüzü şekilleri ilk bakışta monoton bir görünüm içerisindedir. Yakından incelendiğinde ise ,bu monotonluk yerini nüanslarla ayrılan  mozaiklere bırakır. Bu mozaiklerden her biri tektonik ve dolayısı ile morfolojik farklılıklar taşır. Birleşimlerinden Sinop Yarımadası  oluşur.

Sinop Yarımadası ,Küre Dağlarının önünde alçak bir plato özelliğindeki emles topoğrafyası ile dikkat çeker. Bununla birlikte yakından incelendiğinde, arazinin akarsular tarafından  beklenenden daha derin bir şekilde yarılmış olduğu ,bu yüzden içerilere ulaşmanın hayli güçleştiği görülür. Bu nedenledir ki, özellikle kıyı şeridinde tarihin ilk denizci kavimlerine bile yerleşim için uygun bir alan olan Sinop Yarımadası, ard ülke ile ilişkisi bugün de yeterince sağlanamamış   bir köşe halinde kalmıştır.

Sinop Yarımadası ve çevresinin jeoloji ve jeomorfolojisi bir çok araştırıcıya konu teşkil etmiştir. Bu araştırmalardan bir kısmı bu gün güncelliğini kaybetmiş ,artık sadece tarihi değer taşıyan belgeler halindedir. Ancak özellikle belirteceklerimiz ,çalışmalarımızda bize ışık tutmuş bulunan ,bilimsel değerlerini koruyan   araştırmalardır.

Sinop Yarımadasının en önemli özelliklerinden  bir tanesi PLEİSTOSENE ait  denizel depolardır. Bu depoların varlığı  ilk defa  Hamilton (1849) tarafından  ortaya konulmuştur. Bundan çok sonra  aynı depoların KARANGAT’a ait  oldukları Andrussoff(1917) ve Archangelsky-Strachoff(1932) tarafından ifade edilmiştir. Rusça olan bu yayınların  varlığını  ancak bunları site eden diğer araştırmalardan bilmekteyiz.

Erinç(1954) Pleistosendeki iklim değişimleri ile Karadenizin jeomorfolojik gelişimi arasındaki ilgiyi araştıran geniş makalesinden sonra , İnandık ile birlikte (1955)Sinop ,Gerze ,Samsun kıyılarındaki denizel Pleistosen depoları üzerindeki araştırmalarını yayınlamışlardır. Bu araştırmada belirtilen bölgelerden toplanan fosillere dayanılarak depoların  Karangat’a ait oldukları ortaya konulmuştur.

Kuzey Anadolu dağlarının genellikle Kretase devrine ait tortul veya volkanik yapısı ile bunları çevreleyen Eosen flişleri üzerine gelen denizel Neojen ve Kuaterner depoları ,bu depoları etkilemiş ve dolayısı ile yarımadanın jeomorfolojisinde büyük rolü olduğu saptanan çok genç tektonik hareketler Sinop Yarımadasının üzerinde durulması gereken ayırıcı nitelikleridir.”

NOT: Neojen 23,8 myö ile 1,81 myö arası

          Kuaterner
1,81 myö ile Günümüz
Jeolojik devirlerin en son ve en kısa dönemi

Bu araştırmalarda anlatılan dönemler, Sinop yapısının çok eski çağlardaki oluşumlarını haber vermektedir.

Yaşar SARIKAYA -BİLKE

 
Yorum yapın

Yazan: 05 Ağustos 2020 in eski sinop

 

Etiketler: , , , ,