RSS

Aylık arşivler: Ekim 2017

KÖÇEK KÜLTÜRÜ

Sinop, Kastamonu, Bolu ve çevresinde  yaşatılan KÖÇEKLİK geleneği hakkında yapılan bilimsel bir çalışmayı paylaşıyoruz. Yüksek Lisans Tezi olan bu çalışma, konu hakkında herkesin kafasında oluşan bir çok soruya cevap olacak niteliktedir.

Tez, detaylı ve uzun bir çalışmadır. Aşağıda bu tezin bazı bölümlerine yer verdik. Tezin tamamı PDF dosyasıdır. Tamamını okumak isteyen “köçek” linkini tıklayabilir.

köçek

T.C.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANTROPOLOJİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ
MESLEKİ ROLLERİN SEÇİMİNDE KÜLTÜREL ETKENLER: KÖÇEK ÖRNEĞİ
BÜLENT TAŞKIN
2501090144

TEZ DANIŞMANI
PROF. DR. TAYLAN AKKAYAN
İSTANBUL 2012

Köçekler, geçmişte belirli yörelerdeki düğünlerin ayrılmaz bir parçası olup; genel olarak kırsal ve geleneksel toplum yapısına ait bir unsurdu. Günümüzde ise köyden kente göç edenlerin, kültürlerini de beraberlerinde getirmeleri sayesinde kente taşındılar. Köçekler yalnız düğünlerde değil, televizyon kanallarındaki eğlence programlarında görünür oldular ve az da olsa çeşitli belgeseller ile akademik çalışmaların da konusu haline geldiler.

………………………………

Çalışmada köçeklik yapan kişilerle birebir görüşülerek elde edilen bilgiler, istatistiki analizler sonucunda tablo ve grafik haline getirilmiş ve çekilen fotoğraflarla da çalışmanın görsel yönü desteklenmiştir. Elde edilen sayısal ve sözel saptamalar dikkatlice incelendiği takdirde, günlük hayata dair pek çok potansiyel sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır.

……………………………….
1.5 Köçek Geleneğinin Tanımı ve Tarihsel Gelişimi

Etek (fistan) giyen erkek dansçılar olarak tanımlayabileceğimiz köçeklerin kökeni, kesin olarak bilinmese de; Türklerin Anadolu’ya gelerek, yerleşik hayata geçmesinden sonra ortaya çıktığı düşünülmektedir. Günümüzde ağırlıklı olarak Kastamonu ve Sinop illerinde (Foto: A1-A2) bulunmakla birlikte; Ankara, Samsun, Zonguldak, Bolu ve Bartın gibi illerde de köçeklere rastlamak mümkündür.
Halkbilimci Yaşar Sarıkaya’ya göre ise; Türkler Anadolu’ya gelerek, yerleşik hayata geçtiklerinde çevredeki Ermeni, Rum ve Yahudi topluluklarıyla etkileşime geçerek, birçok kültür öğesiyle birlikte dans kültürünü de almışlar, ancak Müslüman olmaları sebebiyle dans eden kadın figürünün yerine erkek figürünü koymuşlardır. Köçeklerin fistanlarına bakıldığında da, özellikle Rum kültüründen esintiler görülmekle birlikte; fistanların üzerindeki pırıltılar ile kullanılan zillerde Arap kültüründen izler bulunmaktadır. Ayrıca; köçeklerin sıklıkla sergiledikleri “geriye doğru eğilerek içi dolu rakı bardağını alma” gösterileri, Rum kültüründe de sıkıca görülen bir eğlence biçimidir. Sonuçta hangi kültürün, hangi kültürden ne derece etkilenmiş olduğunu kesin olarak söyleyebilme şansımız olmasa da; hem Müslim, hem de gayrimüslim kültürlere ait unsurların yer aldığını belirtebiliriz.

Farsça küçük, genç anlamını taşıyan “kuchak” kelimesinden gelmekte olan “köçek”; hem yapılan dansa, hem de bu dansı icra edenlere denilmektedir

“(http://www.facebook.com/pages/KOCEK/112401400132?ref=search&v=wall#!/pages/KOCEK/112401400132?v=info&ref=search Çevrimiçi Ekim 2010).”

Osmanlı toplum yapısında kadının içkili eğlence ortamlarda dans etmesine sıcak bakılmamasının, köçeklerin yaygınlaşmasında etkili olduğu düşünülmektedir. Zira o dönemlerde kadın dansçıların sadece kadınların katıldığı kına gecelerinde, loğusaların “kırk hamamları” gibi eğlencelerde; yani kadınlara ayrılmış bulunan özel alanlarda sahneye çıktıkları bilinmektedir (Kurt, 2007: 51).

Özellikle Rumlar, Romanlar ve Yahudilerden seçilen güzel yüzlü erkek çocukları İstanbul’un belirli semtlerinde eğitilirler ve bu çocuklar güzelliklerini kaybedene veya sakalları çıkana değin dans etmeye devam ederlerdi. Bu çocukların etek yerine şalvar giyerek dans edenlerine ise “tavşan” denilmekteydi (Özen, 2000: 88-96).

Günümüzde “Tavşan” denilen dansçılara artık rastlanılmadığı gibi, bunlarla ilgili yeterli yazılı kaynağa ulaşabilmek de mümkün değildir.

Osmanlı döneminde İstanbul’da çok sayıda köçek kolu (ekibi) bulunduğu rivayet edilmekte olup; Yahudi, Rum ve Ermenilerin kendilerine özgü kolları olduğundan bahsedilmektedir.

……………………………

Sinop ve Kastamonu’da yapılan gözlemler sırasında Sinop’ta ki köçek geleneğinin, Kastamonu’ya nazaran azaldığı gözlenmiştir. Burada hem köçek sayısı, hem de köçeklik yapılan düğün sayısı daha azdır. Bun sebepten ötürü; Sinop köçek ekiplerinde genelde tek köçek olurken, Kastamonu ekiplerinde ortalama köçek sayısı 2’dir (Tablo: C-39). Bazı ekiplerde tek köçek bulunmasının nedeni, ekip sayısı arttığı takdirde kişi başına düşecek olan para miktarının da düşecek olmasıdır. Ayrıca, günümüzde köçek sayısının az oluşu da ekipte 2. bir köçek daha bulunmasını güçleştirmektedir. Yine de düğün sahipleri 2 köçekte ısrar ediyorsa ve verilen ücret de yeterliyse ekibe 2. bir köçek daha katılabilmektedir.

 

Etiketler: , ,