RSS

Aylık arşivler: Ağustos 2022

EKONOMİST SERKAN BEY ILE SÖYLEŞİ

20.08.2022-BILKE

Ayşe Yaşar SARIKAYA- Bu gün, uzun zamandır söyleşi köşemizde konuk etmek istediğim bir iş adamı ile söyleşiyoruz. Deneyimli ve donanımlı konuğumuzun, gençlerimize meslek ve okul seçiminde, girişimcilerin de hangi adımları izleyeceği konusunda yararlı bilgiler vereceğini düşünüyorum. Anne tarafından Sinoplu olan konuğumuzu tanıyalım.

EKONOMIST SERKAN BEY- Davetiniz icin tesekkur ederim. Ekonomist ve yuksek bilgisayar muhendisiyim. İs hayatima ABD de bilgisayar programcisi olarak basladim. Oradaki 10 yillik is hayatimda zamanla Bilgi İslem Muduru ve Genel Mudur Yardimcisi oldum. ABD ‘den ayrildiktan sonra Turkiye-İngiltere es merkezli online finansal islem platformu kurdum. Zamanla bu sirket alaninda dunyanin taninmis sirketlerinden biri haline geldi.

Ayşe Yaşar SARIKAYA- Kuzenim ve bir sinoplu olarak başarılarınızdan gurur duyuyoruz. Siz, başarılı bir eğitim hayatı geçirdiniz. Bulunduğunuz konuma gelmek için hangi aşamalardan geçtiniz.

EKONOMİST SERKAN BEY- Ortaokul ve liseyi seckin bir Anadolu Lisesinde yatili okulda okudum. Okulum, Anadolu Lisesi sinavlarinda en basarili ogrencilerin girebildigi bir okul oldugu icin okuldaki ogrenciler hirsli ve rekabetci ogrencilerdi. Herkes her alanda en iyisi olmak icin cabaliyordu. Dersler, spor, genel kultur…Basari populerligi de getiriyordu. Populerlik de o yaslarda bircoklari icin en onemli motivasyon kaynagiydi.
Universite sinavinda da tahmin edilecegi gibi Turkiye’nin en iyi okullarini kazandik. Brans secerken gelecekte onu acik, ayni zamanda da severek yapabilecegim branslari secmeye ozen gosterdim. En sevdigim ama gelecegi olmayan bir brans veya gelecegi olan ama sevmedigim bir brans olmamaliydi, ikisi arasinda denge olmaliydi. Finans ve teknoloji neredeyse her sirketin ihtiyac duydugu, gelecekte de parlak is firsatlari sunabilecek branslardi. O yuzden universite egitimimde ekonomi okumaya karar verdim.

A.Yaşar SARIKAYA- Öğrenim hayatınızda bilinçli adımlarla ilerlemişsiniz, üniversite sonrası da eminim dolu dolu geçmiştir.

EKONOMIST SERKAN BEY- Üniversite bitince bilgisayar muhendisligi yuksek lisansi yaparsam amacima ulasacaktim. Universite 3. siniftan itibaren ABD’deki okullari incelemeye basladim. Oradaki okullara kabul edilmek icin gereken sinavlara hazirlandim, benim icin en dogru okulu belirledim. Universite bitince de planladigim gibi ABD’de bilgisayar muhendisligi yuksek lisansina basladim. Hem ekonomi hem de bilgisayar programciligi sirketler tarafindan talep goren alanlar oldugu icin yuksek lisansin bitmesine 1 sene varken ABD’de is teklifi aldim ve is hayatim basladi.

Ayşe Yaşar SARIKAYA- Derneğimiz, yaşamı kırsallarda geçen ve eğitim süresince dershaneye giden özel ders alanlarla yarışan öğrencilere destek veriyor. Yaylalarda hayvan güderken, pazarda sebze meyve satarken, tarlada bağda bahçede çalışırken fırsat yaratarak test çözen gençlerimize eğitim desteği veriyoruz. 2008 yılından beri hakim, savcı, avukat, bilgisayar mühendisi, öğretmen, yazılımcı, mühendis mezun verdik. Artık koşullar gittikçe daha da zorlaşıyor, KPSS barajı, özel şirketlerin neredeyse on aşamalı işe alım sınavları gençleri çok zorluyor. Onlara bu konularda ne tavsiyelerde bulunursunuz.

EKONOMİST SERKAN BEY- Günümüzde hayata daha az sansli baslayanlarin elinde bizim jenerasyonda olmayan bir firsat var. O da internet. Dogru sekilde kullanilirsa her turlu bilgiye hizli ve kolay bir sekilde ulasilabilir. Eskiden cok uzakta oldugu icin gidilemeyen kutuphaneler, pahali oldugu icin alinamayan kitaplarla kiyaslandiginda internet bir hazine. Konu anlatimli ders videolari, cozumlu soru bankalari, forumlar ve bloglar bircok konuda ciddi fayda saglayabilir. Soylediginiz gibi insanlar hayat boyu bircok sinava giriyor. Once okullara giris icin sinavlar, sonra ise giris icin sinavlar. Okullar,sirketler adaylar arasinda en iyileri secmeye calisiyor. En iyilerin icine girmek icinde eldeki imkanlari en dogru sekilde degerlendirip hayata en donanimli sekilde hazirlanmak gerekiyor.

Ayşe Yaşar SARIKAYA- Girişimciler için, Sinop köylerinde üretim kolaylığı sağlayacak, yurt içi ve yurt dışı destekli hangi adımlar atılabilir veya küçük miktar paralarını nasıl değerlendirebilirler.

EKONOMİST SERKAN BEY- İs hayatinda buyuk sirketler her zaman daha iyi imkanlara sahiptir. Buyuk islem yaptigi icin pazarlik gucu vardir. Ayni kaynagi birden fazla alanda kullanabildigi icin maliyeti dusuktur. Sabit giderlerde is buyudukce avantaj elde edilir. Bu sebepten rekabetci olabilmeleri icin oncelikle birlik halinde haraket etmelerini oneririm. Hem arastirmalarinda hem de yatirim yaptiklarinda daha rekabetci olabilmeleri icin.

A.Yaşar SARIKAYA- Bizi kırmadığiniz ve söyleşimiz katıldığınız için derneğimiz adına çok teşekkür ederim. Söyleşimizin gençlerimize ışık olması dilegiyle, hoşça kalın.

Serkan Bey Çin İş Adamları ile

 
Yorum yapın

Yazan: 20 Ağustos 2022 in Uncategorized

 

SİNOP HIZIR İLYAS ZAVİYESİ HAKKINDA

07.08.2022-Prof. Dr. Sadullah GÜLTEN

HIZIR-İLYAS ZAVİYELERİ, AYA YORGİ ve BEKTAŞÎLER
Kastamonu sancağına tabi Sinop’taki Hızır-İlyas zaviyesiyse, Anadolu’nun kuzeydeki en uç noktasında İnceburun’da yer almaktaydı. Zaviye muhtemelen Selçuklular zamanında yapılmış, 1259 yılında Trabzon Rum İmparatoru’nun bölgeyi işgali sırasında yıkılmıştı. Buna rağmen zaviye sonradan yeniden inşa edilmişti (Kuru,2001:45).

Sinop’a uğrayan İbn Batuta’nın verdiği bilgilere göre, zaviye etrafında on bir Rum köyünün bulunduğu, Hızır-İlyas makamının hemen yanındaydı. Tekkede misafirlere ve gelip geçen yolculara yemek verilmekteydi. İbn Batuta’nın ziyareti sırasında Hızır-İlyas’a nispet edilen ve rahiplerin oturduğu bir de manastır yer almaktaydı. Burada bulunan su kaynağının başında yapılan duanın makbul olduğuna
inanılmaktadır (İbn Batuta, 2004:442).

Aynı şekilde Menemen’in, Hızırlık Tepesi isimli yerde bulunan kuyunun suyu da sütü gelmeyen kadınlara içirilmekteydi (Yörükân, 2005:99). Sinop’taki bu zaviye 1574 tarihli evkaf defterine Vakf-ı Hızırlık
olarak kaydedilmiştir. Zaviye Boztepe’de bulunmakta olup, vakıf geliri 100 akçeydi(TD 554:104a).

Sinop’taki gibi deniz kenarında inşa edilen Hızır-İlyas isimli bir diğer zaviye ise
Anadolu’nun güneyinde, Alanya sahilindeydi.

Makalenin tamamı:

A.Yaşar SARIKAYA’NIN konu hakkında 15.12.2020 tarihli yazısı:

 

Etiketler: , , , , , , ,

EMEKLİ OLDUM-SEYFULLAH ÇALIŞKAN

03.08.2022- BİLKE KONUK YAZARLAR

İlk olarak ne zaman para kazanmak için çalıştığımı anımsamıyorum. On on bir yaşlarındayken sergiden üzüm kaldırmaya yardım etmiş olabilirim. Ya da akşamüzeri pamuk yüklü traktör kasasının (romörkun) sayaya boşaltılmasına gitmiş de olabilirim. İhtimal iki buçuk lira falan vermişlerdir. İlk olarak gündelikçi olarak çalıştığımda on iki yaşındaydım. Akif Abi Toto Abdurrahman ile beni soğan çapasına götürmüştü. Yanımızda Ünver de vardı. Saruhanlıya doğru uzanan kanal boyunda bir tarlaydı. Kanal ile zeytinlik arasında bir iki dönüm kadar boş bir alana soğan ekilmişti. O gün ilk kez soğanları köstebeğim kestiğini de öğrenmiştim. Akif abi köstebek tümseklerinin bir ikisini kazıp kapan yerleştirmişti. Deliklerin ağzının açılması köstebeği çok rahatsız edermiş. İlla açılan deliğin ağzını gelip kapatırmış. Ünver’in annesi yanımıza yoğurt ve ıspanak yemeği de koymuştu. Sanırım turşu da vardı. Ve sapsarı teneke tulum peyniri… Çarşı ekmeği ile güzelce karnımızı doyurmuştuk. Akşam olunca Akif Abi bana çıkarıp on iki lira verdi. Büyüklerin gündeliği de büyük bir ihtimalle on beş falan olmalıydı.

O günden sonra okuldan arta kalan zamanlarda gündeliğe gitmeye başladım. Pamuk çapası, pamuk toplama, zeytin silkme, zeytin çapası, bağ beli, set ve tir yapma, tava bölme, ark açma, kavun, karpuz taşıma, üzüm kesme, kerter çekme, suculuk… Çok çalışkan, becerikli ve gayretli bir yevmiyeci değildim. Ama kimsenin tarlasında görmeyi istemeyeceği bir adam da olmadım. Bin dokuz yüz seksen üç kışının yirmi sekiz Kasımında devlete atandım. Elbistan’ın Demircilik köyüne bayram sevinci yaşayan bir çocuk kadar mutlu gittim. Devlet Baba ilk maaşımda bana tam yirmi dört bin lira verdi. Mutemet hatalı olmasın diye parayı iki kez saydı. Kendimi hiç iyi hissetmedim. Okulda çocuklarla olmak beni delicesine mutlu ediyordu. Bu kadar eğlencenin üzerine bir de çıkarıp para veriyorlardı. Bu sanki haksız bir kazanmış gibi hissetmiştim. Bu sevincim ve mutluluğum tam otuz yıl sürdü. İki bin on beş senesinde işimin gazı kaçtı, hevesimin balonu sönüverdi. Kendimi çok gereksiz, önemsiz hatta verimsiz hissettim. Yaptığım işi herhangi biri, hatta sokaktan geçen biri bile yapabilir gibi hissetmeye başladım. Yazdığımızın, çizdiğimizin hiçbir önemi yoktu. Madem öyle işimize son verirler diye bekledim. Öyle de yapmadılar. Yeniden düzenlenir, iyileştirilir, bir amaca hizmet eder diye düşündüm. Olmadı… Bir şeyler değişir gibi oldu ama ben artık soğumuştum.

Otuz yedi yıl iki ay süren çalışma yaşamımı bu gün sona erdirdim. Ne yapacaksın diye soranlar oldu. Bilmiyorum, dedim. Gerçekten bilmiyorum. Çünkü emekli olmak için önüme bir hedef koymadım. A, B ve hatta C planım falan da yok. Büyük bir ihtimalle sıkılacağım. Gittikçe daha huysuz ve çekilmez biri olacağım. Dünya hızla değişmeye devam edecek. Ben elbette ayak uyduramayacağım. Yaşam beni nehrin durgun bir yerine sürükleyip bir süre daha oyalayacak. Ve son bulacak.

Ağustos 2022

Seyfullah-İzmir

 
Yorum yapın

Yazan: 03 Ağustos 2022 in KONUK YAZARLAR

 

Etiketler: , , , , , , , , , ,