RSS

Kategori arşivi: Sinop Adı

ESKİ SİNOP’TA MAHALLE ADLARI

11.11.2019-BİLKE

Araştırma yapmak, bilinenden bilinmeyene doğru  yolculuk yapmak gibidir. Her kaynak, yeni kaynaklara yol açar, konu derinleştikçe derinleşir, bilgiler çekim alanında seyyah gibi dolaştırır insanı. Hele de konu SİNOP gibi özel, değerli ve dopdolu bir il olunca, zamanları ömürleri kapsayacaktır.

BOA kayıtlarında, Sinop mahalleleri nüfus kayıtlarını gözden geçirdim. Prof.Dr. Mehmet Ali ÜNAL’ın, Osmanlı Devrinde Sinop isimli kitabındaki Sinop mahalleleri ile karşılaştırmak doğru bir yöntem olacaktı. 1487- 1582  yıllarında Sinop mahalle isimlerine bakalım:

Nüfus kayıtları BOA Osmanlıca kayıtları arasında, mahalle isimlerinden elimde var olanlarla eşleşmesini yaptığımda sitede paylaşılacaktır. Yaşar SARIKAYA-BİLKE

 
Yorum yapın

Yazan: 11 Kasım 2019 in Sinop Adı

 

Etiketler: , , , ,

SİNOP ADI VE AB-I HAYAT

HAYNUP VE SİNOP 

Bu gün bilinmemesine rağmen, Saltık Gazi Destanında Sinop adı Haynup olarak geçer. Profesör Necati Demir’in Osmanlıca el yazmasından çevirdiği “Saltuk Gazi Destanı”, 2007 yılında basıldı. Haynup adını ilk bu destanla duyduk. Bu destandaki olaylar zaman ve mekan kurgusu açısından çok zengindir.

Bu gün dünyada Karayip Korsanları, Harry Potter, Kara Şövalye ve Don Brown filmleri izlenme rekorları kırmaktadır. Hey güzel Anadolu, hangi toprağına değsem içinden cevherler çıkacak, hangi kahramanı ansam romanlara filmlere konu olacaktır. Konular hazır, sunulmayı beklemektedir. Bilişim teknolojisinin seviyesine paralel çalışmalarla, bu değerleri mutlaka dünyaya duyurmamız gerekmektedir.

Destanda Saltuk Gazi’nin Sinop’ta doğduğunu, İzzettin Keykavus döneminde yaşadığını, eşinin ailesinin Sinop’ta bulunduğunu ve Sinop’ta gömüldüğünü yazar. “Destan 1470’li yıllarda halk arasında anlatılmaktayken Cem Sultan’ın dikkatini çeker ve hizmetindeki Ebü’l Hayr-ı Rumi’yi görevlendirerek bunu yazdırır.[1] Destandaki Saltık Gazi Efsaneleri, üç kıtaya ulaşmasına rağmen Sinop halkı o efsaneleri bilmemektedir. Destanın Türkçe çevirisi yayınlandıktan sonra, Durağan ilçesi Yağbasan köyünde bir tarlanın Saltuk Gazi adı ile anıldığını duyan ziraat mühendisi İbrahim Irmak, tarlada bulunan yatırın Saltuk Gazi’ye ait olduğunu tespit etmiştir.

Değinmek istediğim esas konu, Haynup adının Sinop’a verilmesi, fakat bu adın hiçbir yerde anılmamasıdır. Emir Karatekin 1085’te Sinop’u almıştır, ama kısa süre sonra Bizanslılar ili tekrar ele geçirmiştir. Sinop ancak 1214 yılında, Konya’dan gelen İzzettin Keykavus tarafından tamamen alınmıştır. Destanda yazılanlara göre, Saltık Gazi bu tarihlerde Sinop’tadır. Selçuklu Sultanı Sinop’u tamamen ele geçirdiği için, isim değişikliği konusu gündeme taşınmış olabilir. Hay+nup sözcüğündeki ‘nup’, ‘ab’ hecesinden gelmektedir. Sine Farsça’da gönül, göğüs demektir. Bugün de dilimizde aynı anlamda kullanılır. Ab ise Farsça su anlamına gelir.[2] Sinop adı bu ifadelerle, suyun göğsü anlamını alır. Hay, Arapçada hayat ve diriliktir. Haynup adı da, hay+(n)+ab her an canlı diri ve taze su, yani ab-ı hayat anlamına gelir.

Başlangıcı çok eski olan Sinop adı, zamana meydan okuyarak bugünlere dek yaşamıştır. Anlamı Karadeniz’in içinde süzülen yapısına çok uygundur. İki heceli Sinop kelimesi bize, suyun içindeki şehir, suyun sinesi, suyun göğsünü anlatıverir. Haynup adını her kim vermişse, hayat suyu veya ab-ı hayat ile suyun göğsü anlamını daha da güçlendirmiştir. Sinop için efsaneler şehri diyenler gerçekten güzel söylemişler.

KAYNAK: Bir İnci Memleketim/ Yaşar SARIKAYA-2010/s: 42,43

[1] Saltık Gazi Destanı- Prf Dr..Necati DEMİR- Ankara- 2007

[2] Kamusi Turki  sözlüğü

 
Yorum yapın

Yazan: 08 Kasım 2018 in Sinop Adı

 

Etiketler: ,

SİNOP ADI VE AY İLGİSİ-1934

SİN,  SİNOP adının yüzyıllarca yaşayan kök hecesidir.

Halk kültürleri, toplum bilincinin seyir defteri gibidir. Ateşin bulunması, ipten kumaşa uzanan süreç, sözcüklerden yerel dile geçiş, yazının icadı gibi ihtiyaca dönük buluşlar insan bilincinin aynasıdır. İnsan bilinci, her coğrafyada aynı aşamaları izlemiş, yaratıcı zekalar özgün örnekler sergilemiş, farklı kültürler birbirinden etkilenmiştir. Süreç devam ederken toplum bilinci, güç dengeleri tarafından kontrol edilmiştir. Halk ise, bazı değerleri zamana taşımış, bazısını ise elemiştir. Sinop adının,  ay  ile ilgisini “AY HAKKINDA İNANMALAR” alanına taşıdığı gibi.

M.Şakir ÜLKÜTAŞIR’ın Sinop çevresindeki araştırmaları 1934 HALK BİLGİSİ DERGİSİ:

ülktşr-ay

“Antikçağda Paflagonya olarak adlandırılan bölgenin kuzey ucundaki Sinop’un saptanabilen en eski adı SİNOPE’dir. Bu kelimedeki sin kökü ile Asur-Anadolu ilişkisi, Sinope ile de Yunan ırmak tanrısı Asopos’un su perisi kızlarından Sinope kast edilmiştir ki bu da ismin kökenini İyonya’nın bölgedeki kolonizasyonuna bağlamaktadır.

Bir başka fikir de Amazon kraliçesi SİNOVA’dır ki bu mitin de nereden geldiği belli değildir. Yalnız bu kavmin Anadolulu olduğu inancı vardır.

Grek etimolojisine yabancı olan sin ya da sind sözcüklerine Yunanistan’ın dışında, Pontus, Doğu Anadolu, İran ve Hindistan’da rastlanmaktadır. Bu da Sinope adının yerli Anadolu dillerinden gelmiş olabileceğini göstermektedir.”[1].

“Sinop adını Asurluların ay tanrısı SİN’den almıştır. Sinop’un en evvel Asuri’ler tarafından yapılması muhtemeldir. Şehirde, Aramca yazılı Sinop paraları bulunmuştur. Sinop perisi, Suriyelilerin ismini aldıkları Seyros’un anasıdır. Bu kızın Asuriyeden kaçırıldığına dair olan efsane hala Sinop’ta bulunan bir lahdin üzerindeki yazılarda vardır. Seyron isminde bir adamın orada gömülü olduğu gösterilir.  Sinop ismi herhalde Yunan yerleşmesinden daha evveldir. Mitoloji ve anane Sinop’u gayri meskun bir arazi olmaktan ziyade öteden beri sakinleri olan halktan zapt edilmiş bir yer olarak gösterir.”[2]

[1] Deniz Esemenli- İst.Ünv.

[2] David Rabinson, American Journel of Phylology

ay-2ülk

ay-3ülk

ay-4ülk

 
Yorum yapın

Yazan: 16 Mayıs 2015 in Sinop Adı

 

Etiketler: ,

SİNOP ADI

Bu konuda yazılanlar arasında,  sağlam verilere dayanan   akademik araştırmalara bakalım.

SİNOP ADI VE SİN

Şehrimize verilen isimler arasında Sinova, Sinope, Sine-i ab isimlerinden sıkça söz edilir. Hepsinde SİN hecesinin var oluşu, bu kök hecenin eskiden beri yaşadığını gösterir. Sinop’un binlerce yıllık tarihinde, isim üzerine yapılan araştırmalara bakalım.

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde ilimiz ile ilgili hazırlanan tezi önemli buldum ve bu tezden yararlandım. Bu tezde yer alan Sinop adı hakkındaki bilgiler:

 “Antikçağda Paflagonya olarak adlandırılan bölgenin kuzey ucundaki Sinop’un saptanabilen en eski adı SİNOPE’dir. Bu kelimedeki sin kökü ile Asur-Anadolu ilişkisi, Sinope ile de Yunan ırmak tanrısı Asopos’un su perisi kızlarından Sinope kast edilmiştir ki bu da ismin kökenini İyonya’nın bölgedeki kolonizasyonuna bağlamaktadır.

Bir başka fikir de Amazon kraliçesi SİNOVA’dır ki bu mitin de nereden geldiği belli değildir. Yalnız bu kavmin Anadolulu olduğu inancı vardır.

Grek etimolojisine yabancı olan sin ya da sind sözcüklerine Yunanistan’ın dışında, Pontus, Doğu Anadolu, İran ve Hindistan’da rastlanmaktadır. Bu da Sinope adının yerli Anadolu dillerinden gelmiş olabileceğini göstermektedir.”[1].

1900 yıllarında Amerika’dan Sinop’a gelen D.Robinson’un şehrin ismi konusunda yazdıkları:

Sinop adını Asurluların ay tanrısı SİN’den almıştır. Sinop’un en evvel Asuri’ler tarafından yapılması muhtemeldir. Şehirde, Aramca yazılı Sinop paraları bulunmuştur. Sinop perisi, Suriyelilerin ismini aldıkları Seyros’un anasıdır. Bu kızın Asuriyeden kaçırıldığına dair olan efsane hala Sinop’ta bulunan bir lahdin üzerindeki yazılarda vardır. Seyron isminde bir adamın orada gömülü olduğu gösterilir.  Sinop ismi herhalde Yunan yerleşmesinden daha evveldir. Mitoloji ve anane Sinop’u gayri meskun bir arazi olmaktan ziyade öteden beri sakinleri olan halktan zapt edilmiş bir yer olarak gösterir.[2]

Sinope efsanesi:

“Sinope, Karadeniz’de Sinop şehrine adını veren efsanevi kişidir. Asopos ırmak tanrısının bir kızıdır. Efsane şöyledir. Zeus Sinope’ye aşık olmuş ve her dilediğini yerine getirmeye söz vermiş. Ancak Sinope Zeus’tan kendisine dokunmamasını istemektedir. Tanrı Zeus yeminine bağlı kalarak Sinope’nin bu isteğine uymuş ve Sinope’yi Karadeniz kıyılarına koyuvermiş. Sinope sonradan aynı düzenle tanrı Apolloyu da ırmak tanrısı Halys’i de kandırmış ve hiçbir ölümlüyü yanına yaklaştırmamış. “[3]

Mitosta adı geçen Sinope bir Amazon adıdır. Sinop sikkelerinde bunun resmi görülür. [4]

Asur medeniyeti ve Amazonların tarihine baktığımızda, varlıklarının M.Ö. 2000 yıllarına kadar uzandığını görürüz. Asopos ırmak tanrısının anlatıldığı Sinope Efsanesi Yunan dönemlerindedir. Yunanlıların Anadolu’daki varlıkları M.Ö.400 yıllarında başlar. Ama Sinop adının geçmişi çok daha eskilere gitmektedir. Bulgular 5.000’leri verir, tahminler 8- 10 000’leri. Öyle görünüyor ki, Sin hecesi bize çok daha eskilerden bir armağandır.

Kaynak: Bir İnci Memleketim Y.SARIKAYA, syf: 38-39


[1] Deniz Esemenli- İst.Ünv. Sosyal Blm. Ens..

[2] David Rabinson, American Journel of Phylology

[3] İlyas KARAGÖZ- Mitolojide Karadeniz s,84-A.E.Mitolıji S.

[4] İlyas KARAGÖZ- Mitolojide Karadeniz, R.E.Suup,s,253

Aşağıda okuyacağınız makale çok eski yıllardan.  Ülkütaşır 1924-32 yılları arasında Sinop’ta memurluk yapmış. Onun yazdıkları çok dikkat çekici.

SERAPİS MABEDİ VE SİNOP

Sinop’un tarihinde ünlü Serapis mabedinin hikayesi de geçmektedir. Asurilerin Sinop’tan çalıp Mısır’a götürdükleri heykel, Serapis olarak anlatılır( konu D.Robinson’un kitabında yer alıyor. ) 1934 yılında yayınlanan Sinop Gazetesinde konu, Tarihi Umumi, cilt 2: sad, 437 kaynak gösterilerek şöyle anlatılır:

“Mısır’da yegane kuvvet din ile kaimdi. Batlamyos’lar, bu kuvveti ellerine geçirmek, Yunanlılarla Makedonyalılar ve Mısırlıları aynı ibadethaneye toplayabilmek için bir mabut icat etmişler, buna da Serapis namını vermişlerdi. Serapis’in menşei Sinop’tur. Sinop o zamanlar Karadeniz’in cenup sahilinde en işlek bir ticaret şehri olduğu gibi ahalisi de akvamı samiye ile Yunanilerden mürekkepti. Yunaniler de şarklılar gibi asumani bir kuvvete itikat eyliyorlardı. İşte bu tesirle her şehirde bir mabut vücuda getirilmişti. Sinop mabudu da bunlardan biri idi. Serapis, tıpkı Yunanlıların toprak mabutları “hadis” gibi idi.

Serapis heykeli Karyalı  “Biryaksis” tarafından vücuda getirilmişti. Bu heykel tıpkı meşhur “zeus” heykeline benzerdi. Yalnız başında üstüvani (dik silindir, içi boş sütun)bir mihfer vardı. Mısırlılar bu mabudu kendi mabutları arasından birine benzetmişlerdi. “Apis” vefat edip de Oziris’in ruhuna intikal eylediği zaman buna “Unsarhapi” namı verildi. Bu sebepten Serapis Mısırlılarca Usarhapi addederler. Bu mabudun menşei olan şehre de “Apisin Makarri” manası olmak üzere “hapi-nse”namı verilirdi. Sinop lafzının esasını “Hapi-n-se” tabiri teşkil eder.

Sinop Gazi Çelebi’nin vefatından sonra bir aralık “Hatun eli” adını aldığı gibi, dokuzuncu hicret asrena ait olup Fatih Mehmet namına yazılı bir kitabede de “Uşşak-tül- Cezire” tesmiye edildiği görülmektedir.”[1]


[1] M.Şakir ÜLKÜTAŞIR, Sinop Halkiyat ve Harsiyat. 23 Ağustoğ 1934 Sinop Gazetesi

Kaynak: Bir İnci Memleketim, Y.SARIKAYA, s,40-41 

****     ****     ****    *****    ********     *********

HAYNUP ADI VE AB-I HAYAT( Bir İnci Memleketim s, 42-43)

 

Bu gün bilinmemesine rağmen, Saltık Gazi Destanında Sinop adı Haynup olarak geçer. Profesör Necati Demir’in Osmanlıca el yazmasından çevirdiği “Saltuk Gazi Destanı”, 2007 yılında basıldı. Haynup adını ilk bu destanla duyduk. Bu destandaki olaylar zaman ve mekan kurgusu açısından çok zengindir.

Bu gün dünyada Karayip Korsanları, Harry Potter, Kara Şövalye ve Don Brown filmleri izlenme rekorları kırmaktadır. Hey güzel Anadolu, senin hangi toprağına değsem içinden cevherler çıkacak, hangi kahramanı ansam romanlara filmlere konu olacaktır. Konular hazır, sunulmayı beklemektedir. Bilişim teknolojisinin seviyesine paralel çalışmalarla, bu değerleri mutlaka dünyaya duyurmamız gerekmektedir.

Destanda Saltuk Gazi’nin Sinop’ta doğduğunu, İzzettin Keykavus döneminde yaşadığını, eşinin ailesinin Sinop’ta bulunduğunu ve Sinop’ta gömüldüğünü yazar. “Destan 1470’li yıllarda halk arasında anlatılmaktayken Cem Sultan’ın dikkatini çeker ve hizmetindeki Ebü’l Hayr-ı Rumi’yi görevlendirerek bunu yazdırır.[1] Destandaki Saltık Gazi Efsaneleri, üç kıtaya ulaşmasına rağmen Sinop halkı o efsaneleri bilmemektedir. Destanın Türkçe çevirisi yayınlandıktan sonra, Durağan ilçesi Yağbasan köyünde bir tarlanın Saltuk Gazi adı ile anıldığını duyan ziraat mühendisi İbrahim Irmak, tarlada bulunan yatırın Saltuk Gazi’ye ait olduğunu tespit etmiştir.

Değinmek istediğim esas konu, Haynup adının Sinop’a verilmesi, fakat bu adın hiçbir yerde anılmamasıdır. Emir Karatekin 1085’te Sinop’u almıştır, ama kısa süre sonra Bizanslılar ili tekrar ele geçirmiştir. Sinop ancak 1214 yılında, Konya’dan gelen İzzettin Keykavus tarafından tamamen alınmıştır. Destanda yazılanlara göre, Saltık Gazi bu tarihlerde Sinop’tadır. Selçuklu Sultanı Sinop’u tamamen ele geçirdiği için, isim değişikliği konusu gündeme taşınmış olabilir. Hay+nup sözcüğündeki ‘nup’, ‘ab’ hecesinden gelmektedir. Sine Farsça’da gönül, göğüs demektir. Bugün de dilimizde aynı anlamda kullanılır. Ab ise Farsça su anlamına gelir.[2] Sinop adı bu ifadelerle, suyun göğsü anlamını alır. Hay, Arapçada hayat ve diriliktir. Haynup adı da, hay+(n)+ab her an canlı diri ve taze su, yani ab-ı hayat anlamına gelir.

Başlangıcı çok eski olan Sinop adı, zamana meydan okuyarak bugünlere dek yaşamıştır. Anlamı Karadeniz’in içinde süzülen yapısına çok uygundur. İki heceli Sinop kelimesi bize, suyun içindeki şehir, suyun sinesi, suyun göğsünü anlatıverir. Haynup adını her kim vermişse, hayat suyu veya ab-ı hayat ile suyun göğsü anlamını daha da güçlendirmiştir. Sinop için efsaneler şehri diyenler gerçekten güzel söylemişler.


[1] Saltık Gazi Destanı- Prf Dr..Necati DEMİR- Ankara- 2007

[2] Kamusi Turki  sözlüğü

 

 
Yorum yapın

Yazan: 01 Mart 2012 in Sinop Adı