RSS

BRUGGE-BİR ORTA ÇAĞ ŞEHRİ

21 Oca

21.01.2021-Şafak SARIKAYA

Brugge, Belçika‘nın kuzeyindeki Flaman bölgesinin en özel şehirlerinden biridir. Orta Çağ atmosferi ve sanatsal birikimi ile kültür turlarından hoşlanan gezginleri kendisine çekiyor. Bir zamanlar ticari gemilerin Avrupa’nın dört bir yanından değerli yükler taşıdıkları kanalları ise görülmeye değer. Ben Amsterdam’a iş için gelmiş ve trenle önce Brüksel’e oradan da Brugge’e geçmiştim.

Şehrin gastronomik zenginliğini de atlamayalım. Belçika’nın çikolatası meşhur. Çikolata dükkanları Brüksel’deki gibi dikkat çekiyor. Hava biraz daha açık olsa iyiydi diyorum içimden.Brugge, kuzeyin Venedik’i olarak bilinir. Nüfusun çoğu Flaman’dır. Kamusal alanda Fransızca ve Almanca etkin olmasa da; hukuksal alanda 3 dil kullanılır. Zira Belçika’nın resmi 3 dili var. Şehrin ismi Flemenkçe olan versiyon; Fransızcası Bruges, Almancası Brügge, İngilizce’de de Bruges olarak kullanılıyor.

Brugge’e gelmeden önce şehri şöyle bir turlayayım derseniz In Bruges filmini izleyebilirsiniz.Brugge, her sokağında sizi geçmişe ışınlayan pek sevimli, bir o kadar da estetik bir şehir. Bir zamanlar ona liman kimliğini kazandıran kanalları, bugün Brugge’ün her yerde karşımıza çıkan tablo gibi manzaralarının sahibi. Tabii, tüm bu güzellik kanallarla sınırlı değil. Ne şanslı ki insanı nostaljik bir filmin oyuncusu gibi hissettiren Orta Çağ mimarisi savaşlarda hiç zarar görmemiş. Yıllar sonra aslına uygun şekilde tamamen yenilendiğinde bile şehirdeki bu Orta Çağ dokusu hiç değişmemiş ve bu sayede Brugge, Avrupa’nın en iyi korunmuş şehirlerinden biri haline gelmiş.Arnavut kaldırımlı film seti gibi sokaklar, renkli kapı ve pencere detaylı eşsiz taş mimari, rengarenk meydanlar ve şimdilerde turistik amaçlı gezilerin merkezi olan kanallar Brugge’ü bugün dünyanın en romantik şehirlerinden biri yapan detaylardan sadece bazıları.

Her ne kadar kendisine Kuzey’in Venedik’i dense de; Brugge’ün sadece kanallarına odaklanmak biraz haksızlık olur. En iyisi, yürüyerek Brugge’ü keşfe çıkın. Brugge eski çağlarda bulunduğu coğrafyanın en önemli ticaret merkezi idi. Brugge Avrupa tarihinde, 13. Yüzyıldan itibaren menkul kıymetler borsacılığının geliştiği ilk şehirdir. Arnavut kaldırımı sokakları, kanalları ve ortaçağdan kalma yapıları gezilmeye değer. Havası sert biraz, yaz akşamları bile serin. Her birinin dokusu ve mimarisi sayesinde kendinizi adeta Orta Çağ’ın içinde hissedeceksiniz.

Brugge’de bir fahri başkonsolosluğumuz da var. Gezilebilecek yerler için şöyle bir sıralama yaptım:Market Meydanı: Hani o her fotoğrafta gördüğümüz renkli renkli dondurma tadında evler var ya işte bu meydanda. Dön dolaş bütün yollar buraya çıkıyor. Belediye binası ve Kutsal Kan Kilisesi sizi karşılıyor. Kilisede Hz.İsa’ya ait olduğuna inanılan kanlı bir bez fanusun içinde sergileniyor. Rivayetlere göre bu fanus Kudüs’ten getirildiğinden beri hiç açılmamış. Kiliseye giriş ücretsiz fakat öğleden sonra 14.00-17.00 arası açık. Yine bu meydanda paçalı atların olduğu faytona binebilirsiniz. Buraya gelmişken gözünüze hemen ilişecek olan Historium müzesini de gezebilirsiniz. Teras kafesi pek meşhur.

Belfort Tower: Belfort 13.yy’da inşa edilmiş ve en önemli özelliği 47 tane farklı çan sesine sahip olması. 83 metre uzunluğundaki Belfry Kulesine çıkabilirsiniz ama içeriye aynı anda sadece 70 kişiyi alıyorlar. 1240 yılında yapılmış ama zarar gördükçe tekrar tekrar restore edilmiş. UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde. Kanal Turu: Tur esnasında kaptanlar sizi şehirle ilgili bilgilendiriyor ama çok sıra var. Ama Brugge’e gitmişken bence o tur mutlaka yapılmalı. Binaları yakından görüyorsunuz, yapılış tarihleri üstlerinde yazıyor, 1614, 1683 gibi.

Teknede neden çok İngiliz var derken, düşünüyorum ve denizin karşısı İngiltere aslında yadırgamamak lazım.Minnewater Park: Aşk Gölü anlamına gelen park Nisan – Mayıs döneminde giderseniz lalelerle dolu. Her güzel şehrin güzel parkı olur mottosuna ait tasarlanmış bir huzur merkezi.Aziz Salvator Katedrali:Brugge şehrinin en büyük kilisesi. Yapımı 10. yüzyıla dayanır. Belçika’nın 1830 yılındaki bağımsızlığına kadar bu katedral Fransız yönetimine bırakılmış. son olarak 1839 yılında kule yapılmıştır.

Historium Müzesi:İçinde gezerken Orta Çağ’ı özel efektler eşliğinde çok iyi anlatan 7 oda içeriyor. Yılda 200.000 turist ziyaret ediyormuş.Eski Aziz John Hastanesi:11.yüzyıldan kalan bugünlerde müzeye çevrilmiş eski bir hastane.Diğer görülebilecek yerler arasında Grote Markt , Begijnhof , Groeningemuseum, Kutsal Kan Bazilikası , Gruuthusemuseum ,Bizim Leydi Kilisesi (The Church of Our Lady) , Belediye Sarayı , Choco-Story , De Halve Maan Bira Fabrikası , Kantcentrum , Torture Museum Oude Steen , Frietmuseum sayılabilir.Şu an nerede miyim, elbette evdeyim, market-ev arasında alışveriş ve yürüyüş amaçlı gezinti yapabiliyorum.Sağlıcakla kalın!

1-https://gezimanya.com/brugge2-https://www.journavel.com/brugge-gezi-rehberi-ve…/ŞGS

 
 

Etiketler: , ,

Yorum bırakın