17.12.2024-Hamit TEKKANAT

KAYSERİDE POLİS KAYITLARINA GEÇMİŞ BİR OLAY
Hırsızın biri, bir evin çatısına çıkar ve anten kablosunu keser. Evin reisi tam televizyona dalmışken yayın kesilince, televizyonunu biraz kurcalar, görüntü gelmeyince de;
“Bozuldu herhalde” diyerek uyumaya geçer.
Ertesi gün adam işe gittikten sonra hırsız kapıyı çalıp adamın karısına;
“Yenge, beni abi gönderdi, televizyon bozuk, alın da bir bakın dedi” der.
Saf kadıncağız nereden bilsin, televizyonu verir tabi ki…
Adam işten eve döndüğünde televizyonu yerinde göremeyince, meraklanıp sorar eşine. Kadın durumu anlatınca da şok olur adeta. Şaşkına dönen çift, nasıl böyle bir oyuna geldiklerine inanamazlar bir türlü… Aradan birkaç gün geçer… Aynı çift, balkonda çay keyfi yapmaktadır. Caddeden geçerken sırıta sırıta balkona bakan delikanlıyı gören kadın, heyecanla yerinden fırlar;
“İşte ordaa, televizyonu çalan hırsız buu” diye bağırmaya başlar.
Adam telaşla yerinden fırlar ve hırsızın peşine düşer. Pijamalarıyla ve yalınayak o caddeden bu caddeye koşturur durur… Beş dakika sonra kapı çalar. Kadın kapıyı açtığında düzgün kıyafetli bir adam önce kendini tanıtır;
“Ben polis memuru Yaşar. Beyiniz az önce yakaladığı bir hırsızı emniyete teslim etti. Fakat pantolonunu ve cüzdanını evde unutmuş, onları almaya geldim.”
Kadın çok sevinir bu duruma ve bir çırpıda koşar getirir pantolonu ve cüzdanı. Aradan 15 dakika geçer ve adam koşmaktan bitkin düşmüş bir halde eve döner. Kadının keyfi yerindedir ama… Adam içeri adımını atar atmaz boynuna sarılır:
“Helal olsun sana bey, bu yaşında nasıl da yakaladın o genç adamı, bravo sana.”
Adeta burnundan soluyan adamın şaka kaldıracak hali yoktur:
“Dalgamı geçiyorsun benimle hanım, ne yakalaması? Tazı gibi koşuyo şerefsiz. Don, gömlek rezil etti beni yedi mahalleye.”
Bir anda tüm neşesi kaçar kadının. Kısık bir sesle:
“Eee? O zaman o polis niye öyle dedi?” diye sorar.
“Hangi polis?”
“Pantolonunla cüzdanını almaya gelen polis.”
“Neee? Yoksa onları da mı verdin?”
demirozcane
18 Aralık 2024 at 01:08
ATATÜRK VE TÜRK DEVRİMLERİ KİTABI
Eğitim ki Bir Milletin ya Özgür Bağımsız Onurlu Yüksek bir Toplum Olark
Yaşatır Aynı zamanda Geçmiş tarihlerini Unutan ve tarihine Yabancılaşan
Toplumlar Yani Milletler Köleliğe ve Yoksulluğa ve Bağımsızlığını kaybeder
Türk Milletinin Kalkına bilmesi için Sağlam bir tarihe sahip olabilmesi Eğitime
Sıkı sıkıya Bağlıdır bu nedele özellikle Türk Devrimini yapanlar Eğitime büyük
önem verir Rejimin Sürekliliği ve Amacının Gerçekleşmesi kuşakların Eğitilmesi
ile olası olduğu inancını taşımaktayım.
GEÇMİŞ TARİHLERİNİ UNUTAN MİLLETLER KÖLE OLMAYA YOK OLMAYA MAHKUMDURLAR
Osmalı döneminde Eğitim sistemi,de dinseldi Devlet işleriyle hiç meşgul değildi
Bu durum Tanzimat devrine kadar sürdü Yanlız Devlet adamları yetiştirmek için
Bir saray okulu Endurun mektebi kurulşmuş bunun dışında Genç kuşaklar vakıflara
Bağlı Mahalle okullarında Eğitilirdi Bu Okullarda Çocuğa Kuran okumayı yazmadan
başka birşey öğretilmezdi Öğretmenler Din adamıydı Eğitim ve öğretim Tekniğinden
Anlamazlardı Bu nedenle Okumayı yazmayı tam olarak öğrenemezdi Mahelle okulunu
Bitirenler Sadece Medreselere gidebilir din eğitimi alırdı 29/10/1923 Cumhuriyetin
ilanı ile Modern eğitime geçildi Eğitim Devrimi yapıldıktan sonra İlk okul Orta mektep
liseler açıldı Darul funun yerine Siyasal bilgiler fakülteleri Tıp Askeri okullar açıldı
ve çağdaqş cumhuriyetin bekçileri yetiştiridi.