06.02.2021-BİLKE
Ahmet Muhip Dranaz’ın şiiri ile yazımıza girelim dedik. Hayatın içinde her gün, belki de her an yaşadığımız gerçekleri şiirle ne güzel betimlemiş şair.
Bilmediğimiz için mi, yoksa çok bildiğimiz için mi yanlışlar ayyuka çıkıyor dersiniz? Yoksa herkesin çok iyi bildiği gerçekleri birbirimize tekrar edip duruyor muyuz? Aslında “bile bile lades” deyimi ile iç içe yaşadıklarımız.
BİTMEZ TÜKENMEZ CAN SIKINTISI
Bir bıçak saplı durur göğsünde,
Hangi su tasına uzansan boş;
Hangi pencereye koşarsan koş
Aynı siyah güneş gökyüzünde.
Aynı siyah güneş, aynı siyah,
Aynı susayış, aynı koşuş, aynı…
Of… Hep aynı şey, aynı şey, aynı şey,
Aynı, aynı, aynı, aynı, aynı…[Ahmet Muhip Dıranas]

Sorunlar, her dönemde aynı olmuş. Şair, bu gün yaşadıklarımıza da ayna tutuyor. Boşuna Ahmet Muhip Dranaz olunmuyor. Düğümlerin karmakarış olduğu noktaya parmak basıyor. Gerçek olan, bu noktayı aşmada ortak toplum bilinci geliştirebilmemiz.
Ama toplum bilinci konusunda hep sınıfta kalıyoruz. Güne birlik ve kısa vadeli çözümlere seviniyoruz. Seçtiklerimizden fabrika talep edip onu yaptırana kadar ısrar etmek yerine, 6 aylık geçici işe yerleşince seviniyoruz. Topraklarımız boş kalınca üzülmüyor, dışarıdan ithal edilen mallara seviniyoruz.
Uzun vadeli planlar yapmak konusunda çok değerli bilim adamlarımız ve iş adamlarımız var. Onları dinlemek yerine, yetki sahibi olanları yüceltmenin, kraldan çok kralcı olmanın yaygın olduğu bir dünyada yaşıyoruz.
Ata sözlerimiz eksiklerimizi bize bir bir anlatıyor.
Bal tutan parmağını yalar,
Çok söyleme arsız, aç bırakma hırsız edersin,
Tutulmayan hırsız beyden büyüktür,
Rağbet güzel ile zenginedir
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır,
Adamakla mal tükenmez.
Yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur,
Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır
Ağlayanın malından gülene hayır gelmez.
Zengin kesesini döver, züğürt dizini
Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü.
Adamak kolay, ödemek güçtür.
Yaşadığımız toprağa borçluyuz, havaya ve suya… Kim yanlış yaparsa, görmek erdemine erişebilmeli ve yurdumuzu düşünmeliyiz.
BİLKE-BİLKE-BİLKE