Denetleme Kurulu Başkanımız Günsel DİRİ, bir toplantımızda bizlerle hiç bilmediği bir bilgiyi paylaştı. Akademik veriler ışığında Sinop toprağı, Sinop çamur banyosu konularını biliyorduk ve Sinop halkı ile de paylaşmıştık. Ama şimdi ilk defa duyduğumuz ve her Sinoplu’nun ilgisini çekecek yeni zenginliklerimizi paylaşalım.
1985- 86 yıları, Amerikan Radarı askerleri, Sinop Akliman tarafında seçtikleri bazı büyük volkan kayalarını keserek parçalıyorlar. Ortasındaki özü buluyorlar. Öz dedikleri kısmı, kayanın içindeki LAV DAMLASI olarak tanımlıyorlar.
Günsel DİRİ, bu damlaların kırmızı ve siyah olmak üzere iki çeşit olduğunu; siyah parçaya ışıkta bakıldığında şeffaf göründüğünü anlattı.

Konu toplantıya katılan tüm arkadaşlarımızın ilgisini çekti. Sinop toprağı derken şimdi Sinop kayalarının da değerli olduğunu öğreniyorduk. Adada keçiler otlarken, kayaları severek yalarmış. Tuz oranından mı, yoksa başka sebepten mi araştırılmalı. Taşı toprağı değerli Sinop’un, kıymetleri doğru değerlendirilsin umudu ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz..

Olayın gerçeğini Günsel DİRİ şöyle anlattı:
“Radarda el sanatları bölümü vardı. Kütüphane ile el sanatları bölümü beraberdi. Ben o zaman kütüphanede çalışıyordum, yıl 1985- 86. Bazı zamanlar el sanatları bölümüne gider, seramik atölyesinde çalışırdım. Orada bir askerin çalışmasını gördüm. Kayaları kesiyordu. İlgimi çekti ve merakla ne olduğunu sordum. Bu kayaları Amerika’ya gönderiyoruz dedi. Taşlarla ilgili kulüpleri varmış, kulübün üyeleri dünya genelinde bu konuda çalışıyormuş. Kayaların içindeki özü çıkarıyorlarmış. Yıllardır yaptıkları için konuda uzmanlaşmışlar, kayaları tanıyorlarmış.
Kayaları kestikten sonra, parçaları kahve makinası gibi bir aletin içine atıyorlardı. Birer haftalık dönemlerle 3 hafta taşlar o aletin içinde döne döne temizleniyordu. Makinanın içine kum konuyor, bir hafta dolunca kum değiştiriliyordu. Benim merak ettiğimi görünce bu ki parçayı da bana hediye ettiler. Ben de Sinop toprağı konusu gündeme gelince aklıma geldi. Parçaları saklamıştım” dedi.

Görülüyor ki konunun uzmanı olmak çok önemli. Lav ve manyetik alan etkisi gün geçtikçe azalırmış. Bunun örneğini karakumda görüyoruz. 1960- 70 yılları arasında karakum mıknatısla çok güçlü çekiliyordu. Manyetik etkisini 2007 yılında ölçtürdük ve azaldığını gördük.

Günsel DİRİ ‘ye verdiği bilgiler için teşekkür ediyoruz.
Yaşar SARIKAYA