RSS

Etiket arşivi: bilke ülkütaşır

1900 YILLAR SİNOP’TA HALK TEDAVİ UYGULAMALARI

HALK KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMASI- 19 Ağustos 2019 BİLKE

Eskiden hastalıklara çeşitli tedavi yöntemleri uygulanmıştır. Bunların arasında, batıl inançlarla dolu birçok hurafe olduğu gibi, bu gün de kullanılan doğal uygulamalar da vardır. İçinde yaşadığımız zamanın getirilerini ve kayıplarını görmek adına, kültür arşivimizde bulunan eski tarihli belgeleri, yeri geldikçe okurlarımızla paylaşmaktayız.Bilgi  niteliğindedir,bu gün tedavilerimiz için kesinlikle doktora baş vurmalıyız. 

1900’lü yıllarda Sinop’ta tespit edilen sağlık ve sıhhat hakkında uygulamalar, hepimizin ilgisini çekecektir. Günümüzde ilaçların bile yan etkileri olduğu bilinmektedir. Yayınlayacağımız belgeler, halk kültürü araştırması niteliği taşıdığından uygulanmamalıdır. Sağlık sorunlarımızda kesinlikle uzman doktora muayene olmak ve doktorun tavsiyesine uymak gerekir.

Eskiden uygulanan batıl inançlardan birini anlatan belge:

bu gün filmlere bile konu olan batıl inançlardan biri olan kurşun dökme geleneğinin anlatıldığı bölüm

 

M.Şakir Ülkütaşır 1920’li yıllarda, Sinop’ta memur olarak görev yaparken halk kültürü araştırma ve derleme çalışmalarını da yapmış ve 15 Eylül 1928 günü Atatürk’ün dikkatini çekmiştir. Atatürk Ülkütaşır’ın çalışmalarını çok takdir ederek,  1932 yılında Ankara Türk Dil Tarih Kurumunda göreve getirmiştir.

Sinop ve köylerini karış karış tarayan Ülkütaşır, bu gün neleri kaybettiğimizi gözler önüne seriyor. Sinop’ta zeytin üretimi yapıldığını, zeytinyağı çıkarıldığını ve tedavide kullanıldığını görüyoruz. Adada yok olan zeytinlik alanları bu gün binalarla dolmuştur. Doğal yapı bozulmuş, bozulma tüm bitkilerin ve diğer canlıların yapısını da olumsuz etkilemiştir.  Bu araştırmalarda, yaban kavunu çiçeği, Hindistan cevizi, hünnap meyvesi gibi bildiğimiz ve bilmediğimiz birçok bitki adına rastlıyoruz.

3 hastalık hakkındaki açıklamalar:

“Sarılık hastalığında, yaban kavunu çiçekleri toplanarak güzelce dövülür, sıkılır. Husule gelen mayi bir tülbentten süzülür. Bu su hastanın avucuna dökülerek, hasta suyu vakit vakit burnuna çeker.”

“Kırnapçık(dahame-i levzetan): 7 tane hünnap kaynatılır,meyve kısmı yedirilir. Çekirdekleri de 7 tane zeytin ile birlikte döğülür, bir melhem yapılır.bu melhem hançere kısmı hariç boyunun yan taraflarına sürülür.”

“Çocuk karın ağrıları: sancılar tekrarlanınca çocuk çeyreklenir. Çeyraklamak: çocuğun sağ kolunu sol kolu,sol kolunu da sağ kolu üzerine üç defa getirmek,getirmek. Sonra yüz üstü yatırılarak üç deya sağ elini sol ayağı, sol elini sağ ayağı uçlarına dokundurmaktan ibarettir. Daha sonra toprak bir tavanın veya çanağın dış taraf dibinde Hindistan cevizi ezilip mama halinde çocuğa azar azar yedirilir. Karın ağrısı olmadan da uygulanır, ağrı ve sancıların önüne geçilmek gözetilir.”

 

 
Yorum yapın

Yazan: 19 Ağustos 2019 in Genel Kültür

 

Etiketler: , , ,

SİNOP ADI VE AY İLGİSİ-1934

SİN,  SİNOP adının yüzyıllarca yaşayan kök hecesidir.

Halk kültürleri, toplum bilincinin seyir defteri gibidir. Ateşin bulunması, ipten kumaşa uzanan süreç, sözcüklerden yerel dile geçiş, yazının icadı gibi ihtiyaca dönük buluşlar insan bilincinin aynasıdır. İnsan bilinci, her coğrafyada aynı aşamaları izlemiş, yaratıcı zekalar özgün örnekler sergilemiş, farklı kültürler birbirinden etkilenmiştir. Süreç devam ederken toplum bilinci, güç dengeleri tarafından kontrol edilmiştir. Halk ise, bazı değerleri zamana taşımış, bazısını ise elemiştir. Sinop adının,  ay  ile ilgisini “AY HAKKINDA İNANMALAR” alanına taşıdığı gibi.

M.Şakir ÜLKÜTAŞIR’ın Sinop çevresindeki araştırmaları 1934 HALK BİLGİSİ DERGİSİ:

ülktşr-ay

“Antikçağda Paflagonya olarak adlandırılan bölgenin kuzey ucundaki Sinop’un saptanabilen en eski adı SİNOPE’dir. Bu kelimedeki sin kökü ile Asur-Anadolu ilişkisi, Sinope ile de Yunan ırmak tanrısı Asopos’un su perisi kızlarından Sinope kast edilmiştir ki bu da ismin kökenini İyonya’nın bölgedeki kolonizasyonuna bağlamaktadır.

Bir başka fikir de Amazon kraliçesi SİNOVA’dır ki bu mitin de nereden geldiği belli değildir. Yalnız bu kavmin Anadolulu olduğu inancı vardır.

Grek etimolojisine yabancı olan sin ya da sind sözcüklerine Yunanistan’ın dışında, Pontus, Doğu Anadolu, İran ve Hindistan’da rastlanmaktadır. Bu da Sinope adının yerli Anadolu dillerinden gelmiş olabileceğini göstermektedir.”[1].

“Sinop adını Asurluların ay tanrısı SİN’den almıştır. Sinop’un en evvel Asuri’ler tarafından yapılması muhtemeldir. Şehirde, Aramca yazılı Sinop paraları bulunmuştur. Sinop perisi, Suriyelilerin ismini aldıkları Seyros’un anasıdır. Bu kızın Asuriyeden kaçırıldığına dair olan efsane hala Sinop’ta bulunan bir lahdin üzerindeki yazılarda vardır. Seyron isminde bir adamın orada gömülü olduğu gösterilir.  Sinop ismi herhalde Yunan yerleşmesinden daha evveldir. Mitoloji ve anane Sinop’u gayri meskun bir arazi olmaktan ziyade öteden beri sakinleri olan halktan zapt edilmiş bir yer olarak gösterir.”[2]

[1] Deniz Esemenli- İst.Ünv.

[2] David Rabinson, American Journel of Phylology

ay-2ülk

ay-3ülk

ay-4ülk

 
Yorum yapın

Yazan: 16 Mayıs 2015 in Sinop Adı

 

Etiketler: ,