Yıllar sonra öğrendim lakabının Lodos İsmail olduğunu. O benim için hergün sokağımızdan sabah akşam geçen İSMAİL abiydi, kapıda annemle konuşur “gelin” diye hitap ederdi anneme. koltuğunun altında kirli çuvalı elinden düşmeyen sigarası kimseye zararı olmayan şahsına münhasır biriydi.
Hayatın ona çok ,hatta hiç iyi davranmadığı belliydi.Hiç kimsesi hem var hem yoktu. Zeytinlikte derme çatma kulübesinde yaşardı. Hergün arka denize gider denizin kıyıya kustuklarını toplardı. Hatta yıllar önce denizde yakuttan gözleri olan altın bir yılan bulmuştu, hayat İsmail abiye de gülmüştü kirli çuvalı altınla dolmuştu hayat işte gülmeyecek ya, o da elinden alındı. O zamanın kuyumcularından Faik kuyumcuya götürüyor, kuyumcu altın yılanın değersiz olduğunu söylüyor ve ona hergün ekmeğini ve sigarasını cebine de üç-beş kuruş koyacağını söylüyor.
Anneme anlatırken hikayesini, bir kitabın içinden çıkıp gelmiş gibi gelirdi bana. Senede bir de olsa mektubu bizim adrese gelirdi, asla mektuplarını almazdı.
Nedenini sorduğumuzda postadan gelen bir evrakı imzaladığı için yuvasının yıkıldığını söylerdi. Düzgün bir Türkçesi vardı akıcı konuşurdu. O da bizim gibi mübadildi yaşamın ona sundukları kolay değildi çocuk halimle bile bunu anlayabiliyordum. Mavi gözleri göz yuvalarının içine kaçmış ,omuzları çökmüş belki de uzun boyluydu ama eğik duruyordu, Bu a onu kısa yapıyordu. öldüğünü duyduğumda çocukluğumdan bir yaprak daha kopmuştu .Nurlar içinde uyusun.
Dışarıda lapa lapa kar yağıyor böyle zamanlarda anılar kar taneleri gibi döne döne usumda dans ediyor. Fonda bir şarkı ”kahpe felek sana nettim neyledim… [ayşe’ce]
30.06.2024-Doç. Dr. Sibel Onursoy- Öğretim Gör. Erdem Alper Turan- Öğretim Gör. Segâh Yeşilyurt ve Doktora Öğrencisi- Fatma Kübra Astam
“Yalan Habere Karşı Tutum ve Davranışlar: Üç Üniversite Örneğinde Durum Araştırması” başlıklı çalışmanın sonucunda varılan noktaya yer vereceğiz. Deneysel çalışmalar, doğru sonuçlara götürür. Kimya, Fizik gibi fen bilimlerinin deney malzemesi madde, Sosyal Bilimlerin ise insandır. Halk deneylerin bir parçasıdır, unutulmamalıdır. BİLKE
Sonuç İçinde yaşadığımız toplumsal gerçekliği anlamlandırmak karşılaştığımız bilgi ve haberlerle ilişkilidir. Sosyal medya ortamlarının hızı, yaygınlığı bireyin analizini, anlamlandırmasını, anlamlandırma hızını ve değerlendirmelerini kısıtlayabilmektedir. Haberi ya da bilgiyi çıkarları yönünde kullananların ya da ticari kar kaygısıyla hareket edenlerin aldatmalarına hizmet edebilir. İktidar güçlerinin düşüncelerinin kamuda yayılması ve benimsenmesinde yani bir uylaşımın sağlanmasında sosyal medya önemli bir kanaldır. Sosyal medyada çok hızlı ve algoritmalar sayesinde nokta atışı olarak yayılabilecek, okuyuculara dayatılabilecek olan yalan haberlerin ve bilgilerin olumlu ya da olumsuz etkileri, doğruluk kontrolü ve bu yöndeki tutumların geliştirilmesiyle mümkün olacaktır.
Basılı yayımların önem taşıdığı dönemlerden dijital içeriklerin yaygınlık kazandığı günümüze kadar iletişim ekolojisinde daima varlığını sürdüren yalan haberler, her dönemde okurun/izleyicinin ya da kullanıcının maruz kaldığı bir içerik türü olmuştur. Dijitalleşmenin etkisi haberin/bilginin üretimi, dağıtımı ve yaygınlaştırılması kolaylaşmış, sayısal olarak artmış, buna bağlı olarak haber doğruluğu çevrimiçi etkenler boyutunda belirsizleşmiştir. Küçük bir örneklem perspektifinde gerçekleştirilen bu çalışmada üç üniversite öğrencilerinin haber ve bilgi yayılımındaki davranış örüntüleri, katılımcı genç izleyici kitlesinin yalan haber odağında karar süreçleri, maruz kaldıkları haber ve bilgilerin etki boyutu, tutum ve davranışları değerlendirilmektedir. Üç üniversitenin öğrencileri örnekleminde yapılan analizlerin sonucunda gereksiniminin çoğunlukla sosyal medyadan karşıladığı görülmektedir. Bu gereksinimi haber karşılamada ilk sırada Instagram yer alırken, ardından YouTube, Facebook ve Twitter onu izlemektedir. Yazılı ve görsel içerikli haberler ve bilgiler (yazı, fotoğraf, video) yalan haber odağında değerlendirildiğinde, fotoğraflı ve video gibi görsel nitelikli içeriklerin, (sadece) yazılı metne göre daha çok doğru kabul gördüğü ortaya çıkmıştır. Bu durumda araştırılan kitle üzerinde görselliğin, yalan habere katalizör oluşturabildiği ortaya çıkmaktadır. Araştırmadaki genç haber okurları örnekleminde, magazin, siyaset ve ekonomi konulu yalan haberlerle daha sık karşılaştıkları, maruz kaldıkları bu haberlerin çoğunlukla propaganda ve yönlendirici (manipülatif) özellikte olduğu, reklam amaçlı yalan haberlerin bu özellikleri izlediği tespit edilmiştir. Kasıtlı amaç içeren, kışkırtıcı ve alaycılık yalan haber özellikleri içinde çok da az olmayan boyutlarda karşılaşılmaktadır. Eğlenceli/mizah türü içeriklerin daha inanılır bulunması risk oluşturmaktadır. Mizahî ya da eğlendirici içeriklerden şüphe duyulmaması, yalan habere mizahın bir katalizör oluşturabileceği ortaya çıkmaktadır. Kişi, kurum, muhabir, site gibi haberin kaynakları, örneklemdeki okurların güven duygusunu etkilemekte ilk sırada gelmektedir. Haberin gündemde oluşu, içeriğinin zenginliği, kişinin ilgi alanında oluşu habere güveni etkilemektedir. Öte yandan etkileşim (yorumlar), paylaşım ve beğeni sayılarının etkisi bulgularda biraz daha geri planda değerlendirilse de etkisi sürmektedir. Araştırma sonucunda haberin doğruluk kontrolüne hiç niyetlenmemiş bir azınlık olduğu görülmüştür. Sayıca az olsa bile bu durum sosyal medyanın hızı özelliği ile ilişkili olarak yalan haberin yayılımında önemli bir rol oynayacaktır. Katılımcı gençler doğruluk kontrolü konusunda yüksek özgüvene sahiptir ve doğrulatma yöntemi olarak çoğunluk bir haberi birçok alternatif kaynaktan okuyarak gerçekleştirmektedir. Ayrıca haber teyit kaynaklarını yetersiz bulmaları ve haberin doğruluğundan şüphe duymamaları da doğruluk kontrolü eğilimlerini sınırlamaktadır. Bu noktada, hemen olmasa da doğruluk kontrolü davranışının gelişmesinin yalan haberlerin artışıyla paralellik göstereceğini belirtmek yerinde olur. Doğruluk kontrolü konusunda sosyal medya kullanıcısının bilinçlendirilmesine gereksinim olduğu bu küçük örneklem kitlesinde gerçekleştirilen araştırmanın bir sonucudur. Ayrıca aynı kitlenin sosyal medyada maruz kaldıkları yalan haberlerden dolayı medyaya duydukları güvenin azalması bu araştırmanın bir başka sonucudur. Hatta ilgilendikleri haber konusu kaygılarını arttırabilmektedir. Küçük bir örneklemden elde edilen bu sonuçlar, haber ve gazetecilik konusunda özelliklede sosyal medyanın ağırlık kazandığı son zamanlarda haber ve bilginin zararlı etkilerini bertaraf etmede etkili ve yeni çalışmalara rehber olacaktır.
Kaynak: Türk Kütüphaneciliği, 34, 3 (2020), 485-508 Doi: 10.24146/tk.759014