18.11.2021-A.Yaşar SARIKAYA
DOLMUŞ DOLMUŞTU YANİ!
Dolmuşa, üniversite durağından bindiler. Gülme, şakalaşma ve espriler gırla gidiyordu. Dolmuştakiler, öğrencilere bakıp belleklerinde saklı anılarda gençliklerini buluyordu.
-Kaptan, üç öğrenci alır mısın?
– Beş öğrenci uzatabilir misiniz lütfen?
Diyerek, yol parasını elden ele uzatıyorlardı. Hiçbir yere tutunmadan cesaretle ayakta duran delikanlı da, arada bir kızların üstüne savruluyordu. Ah gençlik, her biri cıvıl, cıvıl hayat doluydu.
Aralarından biri, taş bebek gibi güzel, top model kadar alımlı bir kızdı. Düz fönlü, kızıl uzun saçları, başını sağa sola çevirdikçe, etrafa mis gibi şampuan kokusu yayılıyordu. Savrulan saçlarının mavi renkli perçemi de gözden kaçmıyordu hani. Savurduğu saçlar, arkadaşlarının yüzünü yalıyor sonra tekrar geri dönüyordu.
Her durakta yeni yolcular biniyor, “ilerleyelim lütfen” diyorlardı. Öğrenciler boşalan yerleri dolduruyor böylece dolmuş da, isminin tam anlamını alıyordu. Dolmuş dolmuştu yani.
Dolmuş durakta sert bir duruş yaptı, erkek çocuklardan biri can havliyle kız arkadaşına tutunuverdi. Kızın yanakları al al oldu. Yüzü, büyük bir suç işlemenin mahcubiyetini taşıyordu. Utancından başını yerden kaldırmıyor, ürkek tavrı da gözden kaçmıyordu; ilkbaharda don yemiş çiçekler gibi.
İklim ve coğrafya etkisinde kalan, bitkiler gibi değil midir insanlar. Ailesinin, toplumun ve coğrafyanın normları arasında büyürler. Normlar, ülkeler arasında, kentte- köyde, mahallelerde bile farklıdır. Ailesinde, karides ve havyar kültürü olanlardan, bilmeyeni küçümseyenler bile vardır. “Sen ne anlarsın karidesten, havyardan” diyerek. Kimi zaman da giysilerle yarışır insanlar.
Bu farklılıklar hep olmuştur, olacaktır da. Farklılıkların sisteme kazanç malzemesi oluşu, insanın canını yakıyor. Siyasetin de bu alanlardan beslenmesi çok acı. Her şey, neden “Normlar Arasında Savaş” temeline oturur ki? Modern binalar yapılır, devasa köprüler kurulur da; insanlar arasında gönül köprüsü, akıl köprüsü, sevgi köprüsü kurulmaz.
Yaratılış insanı, akıl- duygu- mantık- vicdan- ruh ile donatmıştır. Finlandiya gibi, küçük yaşta kendini tanıma temelli eğitim politikası güden ülkeler arasında olmalıyız. Topluma kendi donanımını kullanma becerisini kazandırmalıyız. A.Yaşar SARIKAYA