28.03.2024- Mehmet Fatih IŞIK- Zeynep YILMAZ KURT

Antikçağın sonlarındaki en etkili bilgindir. Tarihte bilinen ilk kadın matematikçidir.
‘Özgürlüğü savunan’ ilk kadındır. (MS. 370-415)
O dönemin üniversitesi kabul edilen İskenderiye’deki Museion’da felsefe,matematik ve astronomi dersleri vermiştir. Platon ve Arisroteles’in o bölgede tanınmasını sağlamıştır.
13 ciltlik bir matematik eseri yazmıştır. Alman matematikçi ve astronomu Kepler’in
gezegensel hareket yasalarını ondan önce anlayan ve açıklamaya çalışan kişidir.İLKÇAĞ FELSEFESİ
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Fatih IŞIK-Bilim İnsanı ve Bir Filozof Olarak Hypatia-OAD
ÖZ– Bilim, sanat, felsefe edebiyat ya da başka disiplin alanlarındaki çalışmalar toplumların ortak mirasıdır ve bu tür çalışmalarda erkekler kadar kadınlar da katkı sunmuşlardır. Ancak çoğu zaman düşünce tarihinde ya da toplumlarda hâkim olan cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan algısal ve tutumsal tabulardan dolayı kadınların sözü edilen alanlardaki katkıları ve çabaları görmezden gelinmiştir.
Oysa düşünce tarihinde başta bilim ve felsefe alanları olmak üzere çeşitli alanlarda başarılarıyla ve yaptıkları katkılarla isimlerinden söz ettiren yüzlerce bilim insanı ve filozof kadından söz etmek mümkündür. Kuşkusuz bu kadınlardan biri de İskenderiyeli Hypatia’dır. İskenderiye Okulu’nun ekollerinden biri olan Yeni-Platonculuk anlayışının en önemli temsilcilerinden biri olan Hypatia, kadim ve güçlü bir düşünce sisteminin eğitiminden geçmiştir.
Özellikle matematikçi ve aynı zamanda bilim insanı olan babası Theon, Hypatia’nın iyi bir eğitim alması için ayrıca çaba sarf etmiştir. Çok boyutlu (felsefe, matematik, astronomi…) bir eğitim tedrisatından geçen Hypatia, toplumda egemen olan erkek egemen anlayışa karşı yapmış olduğu cesur mücadelesiyle ve düşüncelerine olan bağlılığıyla tanınan bir filozof ve bilim insanıdır. Farklı inançlara ve düşüncelere sahip olan öğrencilere felsefe ve bilim öğretmiş olan Hypatia, sağduyulu tavrıyla yaşadığı dönemin ileri gelenlerinin dikkatlerini üzerine çekmiştir. Cesareti ve zekasıyla Platon’un ruhuna ve güzelliğiyle Afrodit’in bedenine sahip olan bir insan olarak tanımlanan Hypatia, yaşadığı dönemin etkili filozof ve bilim insanından biri olmuştur. Hypatia’nın yaşamı, bilimsel ve felsefe alanındaki çalışmaları ile tarihte bıraktığı iz, bu çalışmanın amacını
oluşturmaktadır.
Filozof Hypatia’nın Yaşamı ve Çevresi
Hypatia MS. 355/370-4156 yılları arasında İskenderiye’de yaşamıştır. Dönemin en önemli
matematikçilerinden biri olarak kabul edilen İskenderiyeli Theon’nun kızıdır ve babası Hypatia’nın
hayatında çok önemli bir yere sahiptir. İskenderiye’nin önemli düşünürlerinden biri olarak kabul edilen
Hypatia’nın babası Theon, matematikçi kimliğinin yanı sıra Güneş ve Ay tutulması başta olmak üzere
astronomi ve başka pek çok bilimsel konuda da çalışmaları olan bir bilim insanıdır.7
İlk eğitimini
babasından alan Hypatia, daha sonra Atina ve Roma başta matematik olmak üzere felsefe ve astronomi
alanlarında eğitimi almıştır. Sözü edilen yerlerde eğitimini tamamladıktan sonra İskenderiye’ye dönen
Hypatia, dönemin en önemli bilim merkezlerinden biri olan İskenderiye Kütüphanesi’ndeki Platon
Okulu’nda felsefe, matematik ve astronomi eğitimleriyle ilgili dersler vermeye başlamıştır. Bu okulda
eğitim verirken “Bizi birleştiren şeyler ayıran şeylerden daha fazladır. Hepimiz kardeşiz!” mottosuyla
felsefesini öğrencilerine anlatan Hypatia, din, dil, ırk ayrımı yapmadan herkesi okuluna kabul etmiştir.
O, farklılıkları bir çatışma unsuru olarak değil, “Bir”in ve birliğin farklı tezahürleri olarak görmüştür.
Dinlerin çatıştığı o karanlık çağda Hypatia, bilimi ve felsefesiyle adeta bir ışık olmuştur
Bu bağlamda Hypatia, İskenderiye Okulu’nda Hıristiyanlık, Musevilik ve Paganizm gibi farklı inanışlara sahip öğrencilerine Platon ve Aristoteles’in felsefelerini öğretmeye çalışmıştır. Burada birçok öğrenci
yetiştirmiş olan Hypatia, daha sonra Mısır valisi olan Orestes ile piskopos olan Synesius gibi kişilere de
öğretmenlik yapmıştır.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3041469
BİLKE YORUM: MS 300 yılında doğan ve ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNAN İLK KADIN DİYOR Kİ: “Bizi birleştiren şeyler ayıran şeylerden daha fazladır. Hepimiz kardeşiz!” Bu mottosu, günümüze de ışık tutmaktadır. Birleştiren değerlerden kolayca uzaklaşıyor, ayıran şeyleri çok çabuk kabul ediveriyoruz. Kadınlarımızın sahip olduğu anaç özelliğe toplumun ihtiyacı var. Her kadın, bir ışık olabilir çevresine. YALNIZCA İSTESİN.