RSS

Etiket arşivi: kadınlarımız

KADIN BAŞLIĞIMIZ VE YENGİL

15.06.2025- Ayşe Yaşar SARIKAYA

Kadınlarımız, yokluk günlerinde yaşarken, ürettikleriyle yoktan var etmeyi bilmişlerdir. Çalışmadan, emek vermeden, alın teri akıtmadan, iradeyi çalıştırmadan HAZIR satın alma eğiliminin yaygın olduğu günleri yaşıyoruz.

Kadınlarımız yöresel el işlemelerini, hayvan güderken, tarlada yorulup da bir soluklanma arasında, gece idare lambası ışığında yapmıştır. Unutulan bu değerleri kayda geçirelim de, gelecek nesillere ulaştıralım amacını taşıyoruz. O güzelliklerin matematiksel ve renk boyutu incelikleri, okurlarımızı da düşündürür umarım.

Sinop’un yalnızca Ayancık ve Türkeli ilçelerimizdeki kadın başlığında bulunan YENGİL adındaki özel parçaya dikkat çekmek istiyorum.

Bordo el işlemesi tepeliğin adı NEZGEP, nezgepin yanlarından boyundan geçen ve tepeliği tutan kordon ise YENGİL. Yen kökünden geliyor, kolların altındaki üçgen parçaya da YEN adı veriliyor. Yanda olan anlamını açıkça içeriyor sözcük.

Akademik çalışmaların yapılması, Olgunlaşma Enstitülerinin modernize ederek günümüze uygulamaları sevindirici oldu.

İlginizi çeker mi bilmiyorum, yengil Türkiye kadın başlıkları arasında hangi yörelerde var?

Muğla- Milas- Çomakdağ kadını başlığında:

Adıyaman kadın başlığında:

Karaburun İzmir kadın başlığında:

İnce el işlemesi olan yengil örneklerine Aydın, Bursa, illerimizde ve Çepni kadın başlıklarında rastlayabiliyoruz. Giysiler de sözcükler ve türküler gibi insanlarla coğrafyaları gezerler. Her kültür, etkileştiği geleneği kendi öz yapısına uyarlar ve yaşatır. Güzel değerlerimizi yaşatmak ve kıymetini bilmek dileğiyle…

 
 

Etiketler: , , , , , , , ,

SİNOP’TA TİRİT EVİ OLMALI

07.05.2024- A. Yaşar SARIKAYA

Bu gün, SİNOP SOSLU TİRİT BASINA TANITIM PROGRAMINI gerçekleştirdik.

Belediye Başkanımız Sayın Metin GÜRBÜZ’E

Turizm Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Cem Cüneyt ERSANLI’YA

15 Eylül Gazeteciler Derneği Başkanı Sayın Cengiz DEMİREL’E, Ajans Sinop İmtiyaz Sahibi Sayın Deniz ÖZEN’E

Vitrin Haber, Sinop Pusulası ve Flaş Haber’in genç Muhabirlerine programımıza katıldıkları için çok teşekkür ediyoruz.

Sözlerime programın basın duyurusu metni ile başlamak istiyorum:

SİNOP TİRİT PROJESİ öykümüz 2010 yılında başladı. 2012- 2014- 2016 senelerinde farklı kurum ve kuruluşlara, 2013’ te halka sunum yaptık. 2024 MAYIS- Basına Tanıtım Programı ile Sinop’ta farkındalık yaratmak istiyoruz.

Amacımız, Sinop’un, kaybolmaya yüz tutan “tirit” kültürünü yaşatmak ve günün koşullarında değerlendirmektir. Gastronomi ve mutfak sanatları arasına girecek kaliteli bir porsiyon hazırlamak için yola çıktık. Yerel basına, Sinop halkına, yerel mutfak işletmelerine, Sinop Üniversitesi Gastronomi Ve Mutfak Sanatları öğrencilerine projeyi tanıtacağız. Yaratıcı düşünceleri harekete geçirmek, tirit projesine yeni sunumlar kazandırmak aşamalarıyla sürece devam ediyoruz. Üniversitemizle birlikte Tirit Yarışması düzenleyeceğiz. Gençlerimiz, mutfak sektöründeki çeşitlerle rekabet edebilecek kaliteli sunumlarla yarışacaklar. İlimize yakışır, zengin bir yemek sunumu kazandırmak istiyoruz. Sinop’a özgü tirit, ilçelerimiz arasında ayrı küçük  dokunuşlarla yöremize zenginlik kazandırmaktadır. Bu zenginliği soslu tirit tabağımızda harmanladık. Her bir ayrıntı, köy kadınlarımızın uyguladığı adımların günümüze taşınmasına örnektir. Geleneksel kullanımda var olan ve bu gün unutulan mantarlı, sebzeli, etli, vejetaryen, vegan seçeneklerini de Sinop gündemine taşıyoruz.

Tirit için kullanılan ürünler doğal ve sağlıklı ürünlerdir. Ceviz, yufka, tereyağı, tavuk ve büyük baş hayvan yöremizde üretilir. Çalışmamızın temelinde, değerlerimiz ve yöre kaynaklarımızın korunması yatmaktadır.  Tanıtımlarımız, kaybolan tirit kültürünün modern sunumla, yurt içi ve yurt dışında yemek listeleri arasına girmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Geleneksel olarak tepside ve sinide yapılan tirit çeşidini, tabakta porsiyon olarak sunuyor ve işletmelere kolaylık getirmeyi planlıyoruz. 

 Mantının yaygınlaştığı gibi tirit de yaygınlaşmalıdır. Böylelikle yöre halkına yeni bir gelir kapısı açılacak, üretim ve istihdam döngüsü süreklilik kazanacaktır.

 Ana malzemeleri önceden hazırlanabilen tirit, kısa sürede servis edilebilir yapıdadır. Bireyleri üretime teşvik edecektir. Üretime geçen bireyler, aile fertlerini de üretime katacak, yeni iş alanları oluşacaktır. Basına Tanıtımımız, TİRİT SALONU, TİRİT EVİ, SİNOP TİRİT gibi  mekânların açılmasına kapı aralayacaktır.

Köyden şehre göçen aileler yufka kültürünü bildiği için bu alanda iş kuracak veya işçi olarak çalışacaktır. Köyden şehre göçen ailelerin çocuklarının okuması kolaylaşacak, ailelerin gelir düzeyi artınca yaşam kalitesi yükselecek refah artacaktır. Mantı satışı yapan işletmeler, tirit imalatını da çeşitlerine ekleyecekler mantı satışları da olumlu etkilenecektir. Tirit yaygınlaşınca, “Tirit yufkası“ paketleme sektörü oluşacaktır.  Restoran, lokanta gibi ticari işletmeler çeşitlerine tirit ekleyerek, müşterileri artacaktır.

Geleneksel olan yöredeki 5 çeşit tiritin, coğrafi  işareti alınabilecek ve yaratıcılıkla geliştirilen sunum için de MARKALAŞMA yoluna gidilecektir. Sinop’a hayırlı olsun .

 

Etiketler: , , , , , , , ,

TELEFON-SEYFULLAH ÇALIŞKAN

23.07.2022-AH KADINLARIMIZ

Biraz rüzgar, biraz deniz, biraz yıldız ve ağaçlarda usul usul salınan yapraklar. Bir çay çek bana. Mavi demlikten. Dertli falan değilim ama tadım yok işte. Ağzımın tadı sası, paslı demir yalamışım sanki. Körfezin üzerinde hala tek tük martılar uçuyor. Bardağın yanına iki de şeker bırak ustam. Çay harareti kesermiş. Kesmiyor. Boynum sırılsıklam ter içinde… Oradan inen damlalar tenimde gezinerek gömleğimin yakalarına, omuzlarına iniyor.

Meltemi yüzümde gezdirmek, gömleğimin kollarından içeri almak için kalkıyorum. Telefonum çalıyor, cebimde, kıpır kıpır. Abla diyor biri, bir şey söylememe bile izin vermeden sayıp dökmeye başlıyor. Bilmem hangi turizm şirketinden arıyormuş. Bana başka bir otel ayarlayacakmış. Bodrum’un bilmem hangi büklü yerinde. Beş yıldızlı, her şey dâhil… İşini yapmayı otomatiğe bağlamış bir genç kız. Olur diyorum. Erkek esi duyunca kısa bir tereddüt yaşıyor. Bir kaç saniye susuyor. Ben Selma Abla’yı aramıştım, diyor. O isimde birini tanımadığımı söylüyorum. Otel, tatil, turizm işim de yok diyorum. Özür dileyip kapatıyor. Azıcık sabretsem kızcağız beni tatile gönderecekti, diyorum. Kendi kendime gülüyorum.

Bu akşam eve hiç gitmesem, diyorum. Bu sahilde, çimenlerin üzerinde yatıp uyusam… Her geçen dakikada hava sanki azıcık daha serinliyor. Ya da ben kendimi kandırıyorum. Bekçiler rahat bırakmazlar ki adamı. Sivrisineklerle birlikte… Belki de küp gibi içmeli önce. Sarhoşlarla kimse uğraşmak istemez. Ben böyle saçma sapan düşüncelerle yürürken on metre önümde kavga başlıyor. Bir kadın, erkek… Az önce önüme geçmişlerdi. Birbirlerine sıkı sıkı sarılarak yürüyorlardı. Onları görünce mutlu olmuştum. Bu kentte hala aşıklar var diye düşünmüştüm. Ne güzel.

Kadın çığlık çığlığa;

-Benim yanımda bari yapma. Şu telefonuna iki saat bakmazsan ölmezsin ya… Azıcık dürüst ol be adam. Biraz insan ol. Ver şu telefonu bana. Ver diyorum, ver. Cebine koyma sakın, elime ver. O şıllığa iki laf söyleyeyim de görsün gününü.

Adam telefonu vermedi. Hatta daha çok gizlemeye başladı. Kadın adamın üzerine atladı. Adamın ellerini, kollarını tutup telefonu almak istiyor ama gücü yetmiyor. Kadın telefonu alamayınca iyice öfkelendi. Erkekler gibi küfür etmeye başladı.

– Senin, ananı, avradını, yedi ceddini…. O… pu çocuğu. Benim yanımda bari yapma…

Adamın sabrı tükenmeye başladı. Etrafında toplanan insanlardan utandığı açıkça belli oluyordu. Üzerine tırmanmaya çalışan kadını iterek uzaklaştırdı. Kadın istediğini alamayınca öfkeden deliye döndü. İşte şimdi, bu kadının bir tabancası olsa, diyorum. Bu adamı gözünü bile kırpmadan vurur. Kadın telefonu almak için bir hamle daha yaptı. Adamın sabır pili tükendi. O da kadın gibi ağzına geleni sayıp sövmeye başladı. Kadının ne o…puluğu kaldı. Ne şerefsizliği… Üzerine gelen kadını savurup itti. Kadın çimenlerin ve bodur bitkilerin üzerine düştü. Sahile dolaşmaya çıkmış herkes aniden oraya birikiverdi. Bir erkek kavgaya müdahale edip erkeği uyardı. Kadına el kaldırılmaz, dedi. Polis gelirse seni hapse atar. Adam yüzünde ben bir şey yapmadım ifadesi ile kalabalığa baktı. Sonra aniden bir mucize oldu. Her zaman olay bittikten sonra gelen polisler şıp diye oraya damladılar. Sıcağı sıcağına…

Ne oluyor burda, dediler. Adam ezik, büzük “ bir şey yok, dedi. Eşimle tartışıyorduk. Polisin genç olanı adama “hakkınızda şikayet var,” dedi. Kadına vuruyormuşsunuz. Adam yeminler etmeye başladı. Diğer insanlardan yardım bekleyen gözlerle kalabalığa baktı. Vurmadı desinler istedi. Ama kimsenin sesi çıkmadı. Sadece azıcık ittim. Yere düşüverdi, dedi. Polisler için iş ciddileşiyormuş gibi bir hal aldı. Sanki suçüstü yapmışlar gibi davranıyorlardı. Adam iyice köşeye sıkışmış gibiydi. Karakola götürmeleri an meselesi gibiydi. Kadın birden sessizliğini bozdu. Adam ile polislerin arasına girdi. Kocam bana vurmadı, dedi. Sadece tartışıyorduk. Meraklı kalabalığı baktı. Eşimle aramızda geçenler bizim özelimizdir, dedi. Bu hiç kimseyi ilgilendirmez. Ben kimseden şikâyetçi değilim. Hadi evimize gidelim kocacığım. Kalabalığı yarıp iskeleye doğru yürümeye başladılar. Polisler toplanan meraklı insanlara döndü. Herkes işine gücüne baksın, diye bağırdı. Hadi, dağılın, ayı mı oynuyor burda?

Biraz rüzgar, biraz akşam, körfezde uyuklayan gemiler… Tadım tuzum eksik bu akşam. Canım Karataş’a kadar yürümek istiyor. Bacaklarım itiraz ediyor. Ayakkabılarım da ayaklarıma ağır geliyor. Yalın ayak olmak istiyorum. Denize bakan bir banka oturuyorum. Bir otobüse atlayıp Varyantı mı çıkmalı? Metroya inip Üçyol’a mı gitmeli? Karar veremiyorum. Arkamdaki balık lokantasından televizyonun renkleri zaman zaman sulara yansıyor. Yüzümü çevirip televizyona bakıyorum. Ulusal Arap Orkestrasında Mai Farouk İnta Omri’yi okuyor. Orkestra şefi kuyruklu frakı ile ritimlerin içinde kendini kaybetmiş. Çekirge gibi sıçrayıp duruyor. Neden ayakkabıları turuncu ve kahve diyorum, kendime. On beş dakika kadar bir süre televizyonu bakıyorum. Kalkıp yürümeye devam ediyorum. Ama şarkı arkamdan hala sürüyor…

Temmuz 2022

İzmir Seyfullah

 
Yorum yapın

Yazan: 23 Temmuz 2022 in KONUK YAZARLAR

 

Etiketler: , , , , , , , , ,