Besime Ninem “Konşu” derdi, doğrusu da Komşu değil Konşu’dur. Türkler kendilerini “Konar Göçer” şeklinde ifade eder. Bu bağlamda Kon fiili toprağa yerleşmek anlamında kullanılır. Uçan kuşların yere Kon-ması gibi “Göçer” Türkler de Kış mevsimini geçirmek için Toprağa Kon-arlar.
Konak ve Konşu kelimeleri de Konmak fiili ile bağlantılı isimlerdir. Gece Kondu Türk insanının ürettiği bir tabirdir. Memleketinden Göçüp gelen gariban insanlarımızın alel acele gece vakti Kondurduğu derme çatma evlerdir. Hoş ben o çocukluğumdaki Gecekonduları en lüks eve değişmem. Çağımızda popüler bir kelime olan Konum ise Sizin Konumlandığınız yani Konduğunuz yeri belirtir.
06.05.2021- Dr.Seyfullah GÜL SİNOP’UN KÜLTÜR COĞRAFYASI
Sinop ili Gerze ilçesi Çarşı mahallesinde bulunan ve 20. yüzyıl başlarına tarihlenen Yakupağa Konağı, iç planı, iç mekânlarında görülen renkli kalem işi bezemeli süslemeleri, tavan eteklerindeki manzara resimleri ile Anadolu genelinde eşine az rastlanılan sivil mimari örneklerinden birisidir.
YAKUPAĞA KONAĞI- restorasyondan önce
Konağın sahibinin tomruk kereste ticareti ile uğraşan bir tüccar olmasından dolayı konağın yapımında kullanılan fırınlanmış keresteler Romanya’dan Gerze’ye ulaştırılmıştır. Zira ticari anlamda Yakup Ağa’nın, Rusya ve Romanya bağlantıları söz konusudur. Bu bağlantının konağın yapımına ve mimarisine etki ettiği bir gerçektir. Ayrıca konağın görkemli hali, Gerze’nin 20. yy. başlarında iktisadi durumu hakkında önemli ipuçları vermektedir (Sinop Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü,2018).
Konut, girişle birlikte üç katlıdır. Giriş duvarları moloz taşla örülü olup üst kat cephe duvarları bağdadi tekniğinde yapılmış ve üzeri sıvalıdır. Yapının tüm pencereleri giyotin çerçevelidir. Üzeri kırma çatılı olup alaturka kiremitle örtülüdür. Yapının ön cephede giriş katının üstünden başlamak üzere ahşap destekler üzerine oturtulmuş cephe boyunca çıkma mevcuttur. Aynı zamanda ön cephede üst kata ait üçgen alınlıklı bir balkon vardır. Yine cephede simetrik olarak iki giriş kapsı bulunmaktadır. Bina iç kısmı sonradan ikiye bölünmüştür. Girişte dana önceleri ahır, odunluk, kömürlük ve kiler olarak kullanılan bölümler bugün ticari amaçlı kullanılmaktadır .
Bu dükkânların üstünde her iki tarafta da bir sofa, 2 oda, tuvalet, lavabo ve ocak yer almaktadır. Buradan yan taraflarda bulunan ahşap merdivenlerle ikinci kata çıkılmaktadır. Her iki tarafta da bir sofa, 2’şer oda vardır. Odalar genel olarak oturma, yatma, yıkanma ve yeme‐içme ihtiyacına cevap vermek üzere tasarlandığı için, dolaplara ve ocaklara da sahiptir.
Sol taraftaki bölümde merdivenin solunda küçük bir oda daha vardır. Ayrıca salon kısmında lavabo, tuvalet, gusülhane kısımları mevcuttur. Üst kat da plan olarak aynıdır. Sonradan ikiye bölünen yapının birbirlerine geçiş kapıları vardır. Yapının iç kısmında Sinop ilinde tescillenen ve koruma altına alınan konutların hiçbirinde olmayan zengin bir süsleme sanatı vardır.
Odaların tavanı, tekne tavan tekniğinde yapılmış olup, çeşitli renkte geometrik şekiller ve çiçek motifleri ile süslenmiştir. Ayrıca odalarda bulunan dolap kapaklarında geleneksel Türk mimarisini yansıtan süslemeler bulunur.
Seyfullah GÜL- Dr. Öğr. Üyesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Turizm Fakültesi, Turizm Rehberliği Bölümü.