RSS

Etiket arşivi: mahkum

KEMAL TAHİR’İN “MAPUS”ADLI KEDİSİNİN İÇGÜDÜSÜ

04.11.2024-Mehmet Ünal TAŞPINAR

1940’lı yıllarda Çorum Cezaevi’nde yaşayan “Mapus” adlı kedinin hikayesini anlatacağım. Mapus’un fotoğrafı olmadığı için bizim sitedeki bir kedinin fotoğrafını koydum çünkü fotoğrafsız yazı dikkat çekmiyor, kimse okumuyor.

Türk Edebiyatı’nın ünlü yazarlarından Kemâl Tahir 1940’lı yıllarda Çorum Cezaevi’nde yatıyordu, suçu kitap yazmak…

O yıllar, İkinci Dünya Savaşı yılları, Türkiye savaşa katılmamış ama dolaylı yoldan etkilenmiş, memlekette kıtlık başlamış, halk temel ihtiyaç maddelerini temin etmekte zorlanıyor. Yokluğun olduğu yerde suç oranı artar, cezaevleri dolup taşıyor.

Çorum Cezaevi Müdürü kitap okumayı seven entellektüel bir adam, Kemâl Tahir de o dönemin en ünlü yazarı; hâl böyle olunca Müdür Bey Kemâl Tahir’e birtakım imtiyazlar veriyor, tek kişilik koğuşta kalmasını sağlıyor ve bir daktilo getirtiyor.

O yıllarda toplumun eğitim düzeyi bugünkü gibi değil, cezaevlerindeki mahkumların belki de yarısı okuma yazma bilmiyor.

Mahkumun evrak işi hiç bitmez, cezaevinde Kemâl Tahir’den başka düzgün yazı yazabilen kişi yok; mahkumlar savunma ve temyiz dilekçeleri yazdırabilmek için O’nun koğuşunun önünde sıraya giriyorlar.

O günlerde Kemâl Tahir, Cezaevi Müdürü’nden bir kedi yavrusu istiyor. Cezaevinde kuş harici hayvan beslemek yasaktır ama Müdür Bey çok değer verdiği ünlü yazarı kırmıyor, sokaktan aldığı bir yavruyu O’na hediye ediyor.

Kemâl Tahir, romanlarında sıkça bahsettiği kedisine işte böyle kavuşuyor ve adını Mapus koyuyor. Öyle ya, cezaevinde yaşayan kedi de aslında bir mahkum, diğer deyişle bir mapus.

Mahkumların dilekçe yazdırmak için koğuşunun önünde sıraya girdiklerini belirtmiştim fakat herkes için dilekçe yazmaz Kemâl Tahir, sadece kader mahkumları için yazar.

Bir gün Çorum Cezaevi’ne Malatya Cezaevi’nden sevk edilen bir tutuklu geliyor, üç kişiyi öldürdüğü gerekçesiyle idam cezasına mahkum edilmiş ama dosyasına kesinleşme şerhi konulmamış, temyizde bekliyor… Lâkabı “İdamlık Yusuf”…

Okuma yazma bilmeyen Yusuf’un kendini savunabilecek durumu yok, O da namını çok işittiği Kemâl Tahir’den yardım istiyor fakat sadece kader mahkumları için dilekçe yazan Kemâl Tahir, üç kişiyi öldürdüğü iddia edilen Yusuf’u öyle görmediği için ilgilenmiyor.

Aradan biraz zaman geçiyor.

Bir sabah Kemâl Tahir avluya çıkmış, çayını ve sigarasını içerken, biraz ilerideki duvarın dibinde kedi Mapus’un başını okşayan Yusuf’a gözü takılıyor. Çağırıyor yanına…

Yusuf geliyor, “Buyur Beyim, bir isteğin mi var?”

“Sen gerçekten üç kişiyi öldürdün mü?”

“Onları ağanın oğlu öldürdü, ben gariban bir marabayım, suçu üstüme yıktılar Beyim.”

“İkindi vakti koğuşuma gel de konuşalım.”

“Sağol Beyim… Lâkin daha önce benimle ilgilenmemiştin, sorduğum için af buyur ama şimdi ne oldu?”

“Bu kedi herkese yanaşmaz, senin kalbinin temiz olduğunu hissetmiş ki yanına gelmiş… Katil olmadığını anladım, sana yardım edeceğim.”

Fazla uzatmayalım… Kemâl Tahir, Cezaevi Müdürü’nün de yardımı sayesinde Yusuf’a verilen idam cezasının temyizde bozulmasını sağladı, Yusuf tekrar yargılandı. Bu süre içerisinde Yusuf’un köyünde başka cinayetler de işlendi ve yürütülen soruşturma neticesinde tüm cinayetlerin köy ağasının oğlu tarafından işlendiği ortaya çıktı.

İdamlık Yusuf beraat etti… Bir kedinin içgüdüsü ve ona güvenen sahibinin iyi niyeti sayesinde adalet yerini buldu.

Kemâl Tahir, cezaevinden çıkarken Mapus’u da beraberinde götürdü… Sonraki yıllarda, Türk Edebiyatı’nın klasikleri arasında yer alan romanlarını yazarken, çok sevdiği kedisi de yanı başında uyuyordu.

 
Yorum yapın

Yazan: 04 Kasım 2024 in Bilinmeyenler

 

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , ,

ADALET ÖLDÜ

19.08.2023- BİLKE

Çok eski yıllarda İngiltere’de bir gelenek varmış.

Sıradan bir vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese duyurulurmuş.

Bir asil öldüğünde iki kez, Kralın bir yakını öldüğünde üç kez, Kral öldüğü takdirde ise dört kez çalınırmış.

Günün birinde, herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkum etmiş…

Ve kilisenin çanı tam beş kez çalmış.

Ahali merak içinde kalıp papaza koşmuş:

“ey papaz efendi, kraldan daha önemli biri mi var ki o ölünce çan beş kez çalınsın…”

Papaz yanıt vermiş:

“kraldan daha önemli bir şey var;. adalet öldü..🙏🙏💖💖Alıntı

 
Yorum yapın

Yazan: 19 Ağustos 2023 in Eğitim

 

Etiketler: , , , , , , ,

SİNOP CEZAEVİ SÖZLÜ ANLATILAR

31.03.2021-BİLKE

Sözlü anlatılar, halk kültürleri açısından çok değerlidir. Anlatılar, yaşandığı zamana aynadırlar. Önemli diğer bir yönü de, aynı olayı farklı kişilerin kendi kişiliği ve karakteri ile kendi görüş açısından bakarak anlatmasıdır. Bu gün, SİNOP CEZAEVİ içinde yaşanan anıların sözlü anlatım kaynaklarına yer veriyoruz.

Yazılarımızın bilimsel araştırmalar, bilime dayanan sözlü anlatılar, bilimsel makaleler ışığında olmasına özen gösteriyoruz. Hem geleceğe kaynak oluyor hem de yapılması düşünülen projelere de taban oluşturuyor.

Bu konuda Sinop cezaevinde yaşanan ve yerel halk arasında en öne çıkan Benli Taci ve Abaza Basri arasında cinayetle sonuçlanan olay ve diğer cezaevi yaşananları hakkında sözlü anlatımlara yer veren akademik makale ve bir kitaba yer veriyoruz.

“Hikâyelerin tümü bir araya getirildiğinde kaynak kişilerin hikâyeyi Benli Taci ya da Abaza Basri tarafından anlattıkları görülmektedir. Kahramanların arasında bir çekişme olduğu aşikârdır; fakat bazı insanların haklı kahramanı Benli Taci’yken; bazılarınınki Abaza Basri’dir.

(www.millifolklor.com- From the Memory of the Oral Narrative: Heroes and Heroisation of the (Historical) Sinop PrisonSÖZLÜ ANLATININ HAFIZASINDAN- Dr. Zeliha Nilüfer NAHYA ” (1.kaynak)

Sinop bir ıslah yeridir; en ünlü kabadayılar burada törpülenir, reisler burada demlenir. Siyasilerse epidemiktir, haliyle tecritlenir. Uslanmazlarsa da, iflah olmazlarla çivi çiviyi söker misali birbirlerine kırdırılır.

1921 doğumlu mahpus Ömer KUYAR :

Unkapanlı Ahmet ÇAKIR, bunu da Sinop Cezaevi’nde öldürdüler. Sinop Cezaevi’ne gittiğimde Abaza Basri tarafından öldürülen meşhur kabadayı Benli Taci’yi tanıdım…Rutubetten kibritlerin yanmadığı mezar gibi bir yer. ..Denize yakın koğuşlarda Temmuz ayında bile titrenir.

Sinoplu Çerkez Hüseyin Ağa,elli altmış yaşlarında üç beş cinayeti var. Sinoplu meşhur Öküzoğulları’nın hasmı…..(Tolga Ersoy- Sinop’un Hanı-İsmail Deniz Amazon Sinop)”

Detaylı anlatımlara ulaşmak isterseniz, her iki kaynakta sözlü anlatıların ayrıntılarını okuyabilirsiniz. Amazon Sinop – Bir Sinop Monografisi(2.kaynak)

 
Yorum yapın

Yazan: 31 Mart 2021 in eski sinop

 

Etiketler: , , , , , , ,