08.11.2020-BİLKE
Biz, sessiz çığlıkları duyuyor muyuz? Yoksa herkes, onlara kendi algısına göre mi anlam yüklüyor? Soru ile başladığıma bakmayın. Bu sorular, yılardır kendi kendime sorduğum sorulardır.

Sorularıma cevap bulmak için, sessiz çığlıkların peşinde iz sürdüm desem yalan olmaz. Dağ demedim, kış demedim, yaz demedim köy yollarında çok zaman geçirdim. Gördüklerim, belleğimde yalın olarak kayıtlı olduğu gibi, kentli süzgecimden de geçti ve öyle saklandı.
Gördüklerimin yükü çok ağırdı. Bu sorumluluk yükü ile yaşamak ise hayli zordu. Fotoğraf çeker gibi, kareleyip görsel olarak saklamak değildi amacım. O zaman bir fotoğraf sergisini gezerken, görsel lezzete ulaşmaktan öte geçmezdi. Toplumun sosyolojik yapısı, ne çok katmanlardan oluşuyordu. Katmanlar, kendi içinde daha da çok katmanlara sahipti.

BİLKE bu farkındalık üzerine kuruldu. Amaç, toplumdaki sessiz çığlığa kulak vermekti. Bu anlayışımızı paylaştık, aynı duyguyu paylaşanlara ulaştık. Kumalık, terk edilen çocuklar, anne baba kayıpları, yoksulluk, borç karşılığı gelin verilen küçük çocuklar……. Bu yaraların üstü kabuk bağlamıştı, çeliğe su verilmesi gibi dert üstüne gelen dert, yaradaki kabukları taşlaştırmıştı. Bu sorunlar, sessiz çığlıklara duyarlı olanları projelerimizde bir araya getirdi.

Eğitim projemize el ele devam ediyoruz. Okullar, ONLİNE eğitime biz de BURS ödemelerine devam ediyoruz. Köylerde internet erişimi olmadığından, dersleri takip etmek için öğrencilere internet paketi gerekiyor. Sitemizi, face sayfamızı takip edenler, her aşamada sizleri bilgilendiriyor, belgeleri de sizlerle paylaşıyoruz. Çalışmalarımız şeffaf olarak sürüyor.
SESSİZ ÇIĞLIKLARA BİRLİKTE ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUZ. TEŞEKKÜRLER…
A.Yaşar SARIKAYA