RSS

Etiket arşivi: sinop masal bilke

BİLKE VE KÜLTÜR BAKANLIĞI DERLEME ÇALIŞMALARI

19. 07. 2019- BİLKE- Y.SARIKAYA

Bilmiyorum ne haldayım

Gidiyorum gündüz gece …..

Her yaşta insan, söyler Veysel’in bu güzel türküsünü. Akıcı ve anlaşılır üslubu, anlam derinliği, hepimizi ozana hayran bırakır. Veysel bu dünyadan göçüp gitse de, eserleri ile aramızda yaşıyor. Bizim insanımız ve Anadolu coğrafyası bu konuda dopdolu bir hazinedir. Masallar, türküler, ninniler, bilmeceler, ata sözleri zenginliklerimizdir. İnsanın bam teline, hayır hayır öz teline, can teline dokunur ve hayranlıkla iç sesinde melodilere dönüşür. Kültür Bakanlığı Araştırma ve Derleme Ekibi bu gün BİLKE’DE masal derlemesi yaptı.

Kültür Bakanlığı Folklor Araştırmacısı Ozan ÖZDEMİR kamerayı hazırlıyor

Derneğimizin üyesi ve dernek binamızın sahibi Kezban SARIKAYA, “neydim, ne oldum, hiç” masalını anlattı. 88 yaşındaki SARIKAYA,bu masalı köyündeki KÖR DURSUN lakaplı amcadan dinlediğini söyledi. Masal, önermesi ile tüm zamanlara hitap ediyordu.

“Verem hastası olan kızına çare bulmak için her yolu deneyen fakat çözüm bulamayan anne baba, kızlarını kır bir dağa bırakır.  Kızcağızı oradan   geçen bir çoban görür ve acır. Hayvanları ile gider gelirken kızın yüzünü sıvazlar. Daha sonra kız iyileşir ve çobanla evlenir. Zaman sonra 3 çocukları olur. İsimlerine NEYDİM, NE OLDUM, HİÇ koyarlar. Gel zaman git zaman, ailesi ile karşılaşırlar. Çocuklarının adı her şeyi özetlemektedir. Her masalda olduğu gibi mutlu kavuşma ile masal son bulur”

Folklor Araştırmacısı, yaka mikrofonunu  hazırlıyor

Zaman, geçip gidiyor. Bilim adamları küresel ısınma yüzünden dünyanın daha hızlı döndüğünü açıklıyorlar. Dönüş hızının artmasına bağlantılı olarak da gelecekte gün ve gecenin kısalacağını söylüyorlar. Biz değerler arasında yaşarken, nedense kulaklarımız duymuyor, gözlerimiz görmüyor, yüreğimiz hissetmiyor. Kapılarımızı,gerçekten daha çok sanal mutluluğa açık tutuyor gibi görünüyoruz. Yaşananlar ve yaşayacaklarımız ozanın türküsünde, şairin dizesinde, pamuk ninenin masalında, ak dedenin hikayesinde yer bulsa da onlara arkamızı dönüyoruz. Köyden göçler, değerlerini kaybeden insanlar yaratıyor. Çünkü, çıkar grupları ekonomi çarkını döndürmek için insanları birbirine bağlayan bağları özellikle koparıyor. Kentli ve köylü görgüsü değişiyor. Rahmetli Cevdet GÜNDOĞDU, babasının” bu mağazaya köylü girmezse bereketimiz gider oğlum” dediğini anlattı.

Birbirimize elimizi uzatmalı, kültürel bağlarımızı koparmamalıyız. Bu konuda büyük şehre göç edenler, kültürlerini unutmasınlar. Kezban SARIKAYA, Sinop’a 1956 yılında gelmesine rağmen doğduğu köyün değerlerini unutmadı.Anlattığı her konu, söylediği her türkü “ÖNERME” bombardımanı yapıyordu.

Masallar anlatıldı çekim bitti, 2 masal- 2 hikaye ve yorgun K. SARIKAYA 

Kendimizden uzaklaştıkça, başkalarının güdümüne girmek zorunda kalırız. Özgürce kendimizi ifade edebilmek, kazanımların en güzelidir. Yalandan, dolandan, kötülüklerden uzak.

XSENTIUS M.Ö. IX.YY’da tapınak yazısında, bu günden çok farklı düşünmediğini anlatıyor. Bu tapınak yazısını hepimiz okumalıyız. Özgür düşüncelerimiz, özgür ürettiklerimiz hiç bir zaman kaybolmaz. İnsan bağımlı olduğu zaman, kendi yoktur. Bağlı olduğu grubun, liderin, gücün kontrolü ve emri altındadır. Toplumda biz de varız diyelim. Üretelim ve katkıda bulunalım.

Derleme çalışmalarımız devam edecek. Bizim insanımız özgürlüğüne düşkündür. Topluma katkıda bulunmayı sever. Hazırcı değildir. Çalışan, üreten herkese selam ve sevgiler.  BİLKE

 

 
Yorum yapın

Yazan: 19 Temmuz 2019 in Genel Kültür

 

Etiketler: , , ,