RSS

Etiket arşivi: sinop zeytinyağı

SİNOP ZEYTİNİNİN BİLİNMEYEN DEĞERİ

Sinop zeytininin önemini biliyor muyuz?           21 Ağustos 2019-  Yaşar SARIKAYA

Bu gün derneğimizde, Sinop için çok önemli bir toplantı gerçekleştirdik. Bilke, kuruluşundan beri yerel kaynakların bilimsel olarak kullanılması,korunması ve değerlendirilmesi konusunda farkındalık yaratmaya çalışmaktadır. Özellikle küresel ısınma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığımız şu günlerde, doğa için hepimizin bir şeyler yapması gerektiğini yazılarımızda, toplantılarımızda okurlarımız, üyelerimiz ve sevenlerimizle paylaşıyoruz.

Toplantıya, Profesör Dr. Sayın İbrahim Başağaoğlu, Doçent Dr. Sayın Betül Bakır, Sigortacı Şafak SARIKAYA, Sinop esnaflarından ve bu gün yok olan eski ada zeytinlik alanı sahiplerinden Ömer BAL, Arkeolog Mehmet SARIKAYA ve BİLKE  dernek başkanı olarak ben katıldım. “SİNOP ZEYTİNLİĞİ VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ” toplantımızın ana başlığı idi..

 

Prof. Dr. Sayın BAŞAĞAOĞLU, derneğimizin 4. HALKBİLİM ÖDÜLLERİ ULUSLAR ARASI TANITIM KATEGORİSİNDE ödüle layık bulunmuştu. Hocamızın, Sinop’ta sağlık alanında yayınlanan bir çok makale, kitap ve çevirileri vardır. BAŞAĞAOĞLU, Sinop zeytinlerinin sağlık alanında kullanımı konusuna dikkati çekti ve zeytin üretiminin yeniden yapılması için hep birlikte hareket etmemiz gerektiğini vurguladı. Sinop’ta eskiden yetişen zeytin fidanlarından, bu güne kadar yaşayanların bulunup korunmasını ve aşı için kullanılabileceğini dile getirdi.

Sinop zeytinciliği konusunda araştırma yapan Dç.Dr. B. BAKIR, Ege, Akdeniz, Adalar, Marmara, Güney Doğu Anadolu Bölgesinde üretilen zeytin,zeytinyağı; üretiminde kullanılan yöntemler, gerekli alet ve edevatlar hakkında detaylı bilgiler verdi. İlgilendiği ana konu, Sinop zeytinlerinin neden yok olduğu, kalite düzeyi, organik yöntemle elde edilen zeytinyağının asit düzeyi, eskiden zeytinyağı elde edilirken kullanılan aletlerdi. Etnoğrafya ve Sinop Müzesinde zeytincilik ile ilgili sergilenen parçaları gezip gördüklerini anlattı. Sinop zeytinleri hakkında sorular yöneltti.

Konu hakkında bilgi ve deneyim sahibi, Sinop’ta zeytinlik adı verilen alanın sahibinin torunu olan Ömer BAL, 18 yaşına kadar zeytin ürettiklerini ve organik olarak zeytinyağı çıkardıklarını anlattı ve devam etti:

Sinop’ta 3 çeşit zeytin üretirdik.

1-Yağlık zeytin: Bu zeytin küçük olurdu, bir keten çuvalı zeytinden, bir teneke yağ çıkarırdık.

2-Frenk zeytini: Bu günün iri yeşil zeytinine benzer, hem siyah hem yeşili yapılırdı

3-Yemelik zeytin: Çekirdeği ufak kendisi iri bir zeytin çeşidiydi.

Evimizin önünde, zeytinyağı çıkarırken havuz olarak kullandığımız koca taş alan ve yağın akması için yine aynı taşın üstünde açılmış oluktan akar yerleri vardı.

Sayın B. BAKIR, kullanılan taşın özelliklerini sordu. Taşın özelliklerinden, tahminime göre Sinop’ta kullanılan yöntem, en kaliteli üretimlerde kullanılan yönteme benziyor. Zaten Sinop, eski tarihlerde ticaret merkezi olduğu için, dünyanın her yerinde kullanılan yöntemleri görmemiz beklediğimiz bir durumdu. Sinoplu, coğrafyasında var olan bu değerin yok olmasına izin vermemelidir. Zeytin üretimi için herkes kolları sıvamalıdır. Resmi kurumlarla, yerel yönetimlerle, STK’larla işbirliği sağlayarak herkes işin bir ucundan tutmalıdır.

Sayın B. BAKIR, Sinopluların zeytin üretimini tekrar canlandırma konusunda el birliği yapmasını, ekosistem dengesinin buna ihtiyacı olduğunu önemle vurguladı. Resmi makamlarca konunun değerlendirilmesini, zeytinin coğrafi işaret olabileceğini,  zeytin dikiminin yapılmasını ve sonra aşılama yöntemiyle mümkün olduğu kadar çoğaltılmasının çok önemli olduğunu katılımcılarla paylaştı.

Arkeolog, Mehmet SARIKAYA,  Ayancık ilçesinden bir inşaatın harfiyatı yapılırken, altından zeytinyağı yapımında kullanılan büyük bir parçanın müzeye getirildiği bilgisini verdi. Müzede sergilenen bu parçanın özellikleri hakkında birlikte konuşuldu.

Zeytin konusunda o kadar detaylı konular gündeme geldi ki, saatin nasıl geçtiğini anlayamadık. Şafak GÜNDÜZ, BİLKE yazarlarındanım, zeytinlik ve doğa sever TARZAN konusunda derneğin sitesinde yazılarım yayınlandı. Yeni yazılarımı da hazırlıyorum, zeytinlerimizin yeniden eski günlerdeki canlılığına kavuşmasını biz de yürekten isteriz dedi.

Hocalarımız, konu hakkında yazılı kaynak olup olmadığını sordular. Ben Milli Kütüphane, Meclis Kütüphanesi arasında yol yaptığım günleri ve yılları anlattım. Evraklar arasında Ülkütaşır’ın makaleleri içinde, zeytinyağının Sinop’ta tedavi yöntemi olarak nasıl kullanıldığı anlatılıyordu. 1900 yıllarının belgelerini değerli akademisyenlere teslim ettim. Kasım ayında yapılması planlanan Tıp Kongresine bizler de katılmayı bekliyoruz.

Aynı konu üzerinde istekli, duyarlı insanlar bir araya gelince, zaman nasıl geçiyor anlaşılmıyor. Ömer BAL, yıkılan eski tekel binasının arkasında yapılan kazı çalışmasında zeytinyağı atölyesinin çıktığını anlatınca, hep birlikte kazı alanına gittik.

B.BAKIR, kazı alanında gördüklerinden çok etkilendi. Kendisi, Kaz Dağlarında zeytinlikleri olan bir aileden olduğu için ağaçlara değer veriyordu. Aileye ait olan arazilerini daha sonra satmış olmalarına rağmen, zeytinler onun için çok kıymetliydi. Zeytinyağı imalathanesi hakkında çok bilgili olduğu için kazı alanında gördüğü her ayrıntıda bize önemli bilgiler verdi.

 

Güzel bir gündü, toplantı verimli, paylaştığımız bilgiler değerli, katılımcılar  önemli insanlardı. Sinop için sonuç alınması ve sürdürülebilir olması dileğiyle.

 
Yorum yapın

Yazan: 21 Ağustos 2019 in sinop zeytini

 

Etiketler: , , , , , ,