23.07.2024-Nihangül DANIŞTAN- MAKALE
ÖZ: “Neden ve nasıl yaratıldık?, Dünyaya nasıl geldik?” gibi sorular, insanlık tarihinin belki de en eski merak konularından olmuştur.
Mitoloji, din ve felsefe çağlar boyunca bu ve benzer mistik soruların tatmin edici yanıtlarını bulmaya çalışmıştır. Mit ve din, felsefeden farklı olarak kutsal olan ile bağlantılı bir şekilde durumu izah eder. Yapılan
açıklamalar dikkate alındığında birbirine çok uzak kültür coğrafyalarında yaşayan toplumların metinlerinde benzer sahnelerin yer aldığı göze çarpmaktadır.
“Yapılan bir hata sonucu altın çağdan uzaklaştırılma” bu konuyla ilgili dikkat çeken en mühim noktayı oluşturmaktadır. Her metinde farklı sembollerle karşımıza çıkan bu nokta, aslında söz konusu
bütün metinlerin iskeletini meydana getirmektedir. Bu çalışmada semavi dinlerden Hristiyanlık ve İslamiyet ile bazı mitik metinlerde göze çarpan ortak motiflerden “cennetten kovulma”,
karşılaştırmalı inceleme yöntemi ile ele alınacaktır. Çalışma giriş, metinlerin karşılaştırılması ve incelemede kullanılan metinler olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır.
…………………………

SÜMER, TÜRK VE YUNAN MİTOLOJİSİNDE YASAK MEYVE
Kuran-ı Kerim’de tek bir ayette (Taha/120) “ebedilik ağacı”olarak adı geçen bu ağacın meyvesi hakkında bilgi verilmez. Çeşitli İslami anlatılarda ise bu meyvenin elma (Ergun, 2004: 102), buğday,
incir, üzüm, sünbüle, zeytin, hurma, kâfur, şarap gibi farklı türleri dikkat
çekmektedir (Aydemir 1979: 256-257).
Tevrat’ta ise yasaklanan nesne “iyilik ve kötülüğü bilme ağacı” (Tekvin Bab2/9, 17) olarak anılmaktadır. Burada da ağacın meyvesinin ne olduğu hakkında bilgi verilmez. Tevrat’ın bazı yorumlarında bu
meyvenin, cinsi münasebet olduğu hakkında bir bilgi varsa da Tevrat’ta bulunmadığı için incelemeye dâhil edilmeyecektir.
Sümer mitolojisinde yenmemesi gereken sekiz bitkiden söz edilir. Bunu tanrıça Ninhursag, Dilmun’da filizlendirmiştir. Bu metinde bitkiler ağaç-bitkisi, bal-bitkisi, yabani yol otu, su bitkisi, diken bitkisi, kebere
otu, hıyarşember’dir. Bunlara ek olarak bir bitki daha olduğundan bahsedilmekle birlikte adı yazıtlarda okunamamıştır.
Altay mitolojisinde ise dokuz dallı ağacın yalnızca güneşe doğru olan beş dalındaki meyvelerin yenilebileceği(2), diğer yanındaki dört dalın meyvesinin yasaklanmış olduğu bilgisi yer alır. Ancak bu ağaç ve meyvelerinin ne olduğu hakkında ayrıntı bulunmaz. Tanrı, bu dört dalın yenmesini önleyebilmek için de başına yılan ve köpeği bekçilik yapsınlar diye görevlendirmiştir.
Yunan mitolojisinde ise yasak meyveyi temsilen Pandora’ya verilen kutu yer almaktadır. İçi her türlü kötülüklerle dolu olan bu kutunun açılması Zeus tarafından yasaklanmıştır.
Semavi dinler ve mitlerde ilk insanların uyması gereken yasağın ne olduğu çeşitlilik göstermektedir. Yasaklanan maddenin/bitkinin ne olduğuyla ilgili açıklama her zaman yer almamaktadır. Bazı metinlerde
ise bu soyut bir nesnedir. Yasak nesne, yukarıdaki tüm metinlerin ortak motiflerinden biri olmakla birlikte bunun ne olduğu ile ilgili bir fikir birliği bulunmamaktadır. Ancak yasaklanan şey her ne olursa olsun
insanoğlunun ilk sınaması ve ilk başarısızlığı/iradesizliğiydi. Konuyla ilgili yapılacak diğer bir yorumlama da yasak nesnenin kötüyü, çirkini, utancı, ayıp olanı göstermede bir araç olarak kullanılmış olmasıdır. Zira
yasak meyve ile birlikte altın çağ sona erer ve madalyonun diğer yüzü ortaya çıkar. Yani insanoğlu cennetten veya altın çağdan uzaklaştırılır.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/157189
2-Türklerde güneş doğunun sembolüdür ve son derece önemlidir.