RSS

Etiket arşivi: zeka

SENİ ÇOK SEVİYORUM

05.08.2025- Suat ÖZGE

~OĞLUM ~

Adı Jiro’ydu. Japoncada ikinci çocuk anlamına gelen bu isimden dahi anlardı babasının ona olan sevgisini. Ağabeyi babasından bir tokat dahi yememişken, Jiro en küçük hatasında yaşının kaldıramayacağı dayakları yer ve sonrada ceza olarak aç acına kömürlüğe kilitlenirdi…

Daha o yaşlarda yüzü çirkin ve gözleri şaşı olduğu için babasından gördüğü bu muamele yüreğine işlemişti Jiro’nun. Anneleri onlar daha çok küçükken ölmüştü. Babasının sevgisizliğini ise hiç anlayamadı küçük çocuk. Daha o yaşında ona iyi hissettiren şeye robot yapmaya adamıştı kendini. Kim sorsa, neden böylesine robotlarla uğraşmayı sevdiğini de anlatmıyor, bu soruya hep sessiz kalıyordu…

Yıllar yılları kovaladı. Babası Jiro’ya vir kez olsun iyi davranmadı. Çirkin görüntüsünden dolayı hep hor gördü. Dövdü ve aşağıladı… Teselliyi ise hep yarım yamalak yaptığı robotlarında aradı Jiro…Gözyaşlarıyla uğraşıp durdu robotunun başında. Uzun yıllar sonra evlendiği eşi ise canından çok sevdi Jiro’yu. Ama onun yüreğinin bir tarafı hep kanayıp durmuştu. Ve bir fabrika da işci olarak çalışsa da hayalindeki robotu yapma isteğinden hiç vazgeçmedi…

Eşi Naomi ise hep destek oldu Jiro’ya. Hayalindeki robotu yapabilmesi için inandı, güç verdi eşine. Ve tam yedi yılın sonunda, büyük uğraşlarının sonucunda dünyada büyük yankı uyandıran konuşan oyuncak bir robot yaptı Jiro. Daha piyasaya sürülmeden, birçok ülkeden milyonlarca şipariş alınmıştı. Çünkü dünyada bir ilkti konuşan robot. Robotun tanıtılacağı gün binlerce çocuk ve velileri fuar alanında toplanmışlardı büyük bir heyecanla. Oğlunun zengin olacağını öğrenen Jiro nun yaşlı babası da gelmişti alana. Sonra robotun üzerindeki örtü açıldı. Jiro’nun babası gördükleriyle donup kalmıştı o an. Çünkü robot birebir, tıpatıp kendine benziyordu. Jiro robotuypa gözgöze geldi . Gözyaşları yanaklarını ıslatmıştı bile o anda. Ve robotun tuşuna basıldığında konuştuğu ilk cümle ise,şefkatli bir ses tonuyla:

-“Jiro.. Oğlum seni çok seviyorum -” olmuştu… Bir insanı kim severse sevsin, onu dünyaya getirenler sevmediyse bütün sevgileri eksiktir… #Yazar #Suat #Özge

 
1 Yorum

Yazan: 05 Ağustos 2025 in Eğitim

 

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

EİNSTEİN VE HAWKİNG’DEN DAHA ZEKİ ADHARA

09.07.2025-Forbes Mexico, El Universal, El Financiero ve Ulusal Politeknik Enstitüsü’nden resmi raporlar.

Adhara Maite Pérez Sánchez, 28 Ağustos 2011 doğumlu. 162 gibi inanılmaz IQ’su ile tanınan, Albert Einstein ve Stephen Hawking gibi dahilerden bile daha yüksek bir ıq’ya sahip bir çocuk. Veracruzlu Meksikalı bir kız.

3 yaşında Asperger sendromu teşhisi kondu, okul zorbalığı gibi zorluklarla karşılaştı ancak bu hayatının inanılmaz dönüm noktalarına engel olamadı.

İlkokulu 5 yaşında, ortaokulu 6 yaşında, liseyi 7 yaşında bitirdi. 11 yaşında Meksika’da Ulusal Politechnic Institute (IPN) Endüstri Mühendisliği Matematik alanında yüksek lisans yapan en genç kişi oldu. Ayrıca iki lisans derecesini tamamladı: Sistem Mühendisliği ve Matematik Mühendisliği.

En büyük hayali astronot olmak ve NASA’da çalışmak. Ay ve Mars görevlerine katılmayı hedefliyor.

Şu anda Arizona Üniversitesi’nde Astrofizik okuyor, ancak bunu başarmak için finansal ve vize zorluklarıyla karşı karşıya.

Adhara, otizmle ilgili deneyimlerini paylaştığı ve diğer çocukları hayallerinin peşinden koşmaya motive ettiği Pes Etme kitabının yazarı aynı zamanda. Ayrıca nöbetleri önlemek için akıllı bir bilezik geliştiriyor ve otizmli çocukları destekleyen bir kuruluş olan “Adhara Yıldızları” nı kurdu.

2019’da Forbes onu Meksika’nın en güçlü 100 kadını arasında tanıttı ve 2021’de Meksika Senatosu akademik başarılarını onurlandırdı. Adhara, otizmin ve engellerin insan potansiyelini sınırlamadığını gösteren azim ve yeteneğin bir örneği.

Kaynak: Forbes Mexico, El Universal, El Financiero ve Ulusal Politeknik Enstitüsü’nden resmi raporlar.

 
Yorum yapın

Yazan: 09 Temmuz 2025 in Bilinmeyenler

 

Etiketler: , , , , , , , ,

FARKLARIN FARKINDA OLMA

01.11.2021-BİLKE

FARKINDALIK-A.Yaşar SARIKAYA

Öğrendim ki, bedenimde sayısız atom varmış. Kaç tane bilmiyorum ama saymam da olası değil zaten. Atom altı parçacıklar, çekirdek- proton- nötronlar ve elektronlar; aklımın onayını bile almadan içimde yaşayıp gidiyorlar. Sesini duymadığım, kokusunu almadığım özgür galaksiler fink atıyor içimde. Aynı kar tanelerinin birbirine çarpmadan sessizce yere inmesi gibi; hiç hissettirmeden bedenimde yaşıyorlar. Algoritma örgüsü,  matematik kurgusu ile ince ve naif, mikrodan makroya muhteşem bir sergi.

İçimiz gibi, dışımız da sonsuz varlıkla donanmış durumda. İnsanlar, canlılar, doğa ve tüm şeylerle iç içeyiz. Bu çokluğun içinde, algıladığımız “KADAR” ya da “MİKTAR” farkındalığımızla varız. O varlık ile dünya içinde dünya kuruyoruz kendimize. Frekans sınırlarının alt ve üstünü duymadan, görme kapasitesinin dışında olanları görmeden, “VAR” veya “YOK” diye adlandırdığımız kabuller içindeyiz.

Annem der ki:” ben 6 yaşında karşıdaki dağları yeni oluyor zannederdim”.  Bu sözü öyle anlarda kullanır ki, hepimizi mat eder. Bizim yeni farkına vardığımız, ama onun çok iyi bildiği durumlarda, sanki GÜNAYDIN der hepimize.

Kendimi tanımak ve farkların farkına varmanın, dünyaya geliş sebebi olduğunu annemden öğrendim.

A.Yaşar SARIKAYA

 

Etiketler: , , , , , , , , , ,