Türkçenin söz varlığı konusunda yetersiz dil diyenden tutun da felsefeye uygun dil olmadığına kadar gereksiz yakıştırmalar yapılıyor. Atatürk’ün 1930’lu yıllarda Türk Dili için yaptığı çalışmaları unutmak vefasızlık olur. Halkın kullandığı orijinal sözcükler üzerinde çalışma yaptırmıştır. Harf devriminden sonra da TDK kurulmuştur. 15 Eylül 1928 tarihinde Sinop’a gelişinde, M.Şakir ÜLKÜTAŞIR ile görüşmüştür. Ülkütaşır’ın Sinop Halk Kültürü konusunda yaptığı çalışmaları beğenmiş ve onu TDK’ da görevlendirmiştir.
Severek çalışanlar, emek verenler bir araya getirilmiş ve aynı amaç için zaman harcamış, çok çalışmışlardır. Açıkta saklı gerçekleri görmüyoruz yine de. TDK çalışmaları, yeterli mi, tartışılır. Kurumsal çalışma dışında günümüze yakışır geniş kapsamlı dilbilimci insanlarımızın hazırladığı bir sözlüğümüz var mıdır? Bu da ayrı bir tartışma konusudur. Çalışma yapmadan, bu halkın dilini küçültmek doğru olmaz. Siyaset de, dil bilimi de, diğer kültürlerimiz de halka inmeden yapılınca olmuyor. Halkın söz varlığını değersizleştirme konusunda ısrarcı olanların, bu toprağa ve insanlarına borcu vardır. Ölü sözcüklerimiz, unutulanlar ortaya çıkarılmalıdır. Kök hecelerimizin, eklemeli sözcük üretmenin, halkın dil üretmede doğurgan söz dağarcığının değerini örselemek yakışık almaz.
Türkçe Sözlük araması yaptığımızda, karşımıza NİŞANYAN SÖZLÜĞÜ çıkar. Nişanyan Sözlük Sevan Nişanyan’ın bireysel çalışmasıdır. Hiçbir özel ya da kamu kurumundan destek almamıştır. İlk kez 2002’de Sözlerin Soyağacı adıyla yayınlanan sözlüğün gözden geçirilmiş ve genişletilmiş sekizinci basımı 2020’de gerçekleştirilmiştir.
NİŞANYAN SİTESİNDEN ALINTI :
Sözlüğün amacı standart güncel yazı dilindeki Türkçe sözcüklerin
a) kökenlerini ve
b) tarihi evrimini belgelemektir. Sözcüklerin güncel tanımını vermek amacı güdülmemiştir.
Kelime seçimi
1. Özel adlara (gerçek ve hayali kişi adlarına, yer adlarına, kavim ve aşiret adlarına, cins adı niteliğini kazanmamış ticari markalara) yer verilmemiştir. Az sayıdaki istisna (Allah, Türk, İstanbul, Yunan) kuraldışıdır. Türkiye yer adları için www.nisanyanyeradlari.com adresindeki Nişanyan Yeradları siteme, Türkiye kişi adları için www.nisanyanadlar.com adresindeki Nişanyan Adlar siteme bakınız.
2. Sadece 1960’tan bu yana Türkçe yazılı kaynaklarda yeterli sıklıkta rastlanan sözcüklere yer verilmiştir. Google aramasında Türkçe metinlerde az sonuç veren sözcükler elenmiştir. Bu kuralın doğal sonucu olarak, eskiden Türkçede var olduğu halde son 60 yılda kullanımdan düşmüş olan (amramak, mülabeset), veya yerel ağızlarda kullanıldığı halde genel yazı diline yansımamış olan (kendürük, üyülmek) kelimelere yer verilmemiştir.
3. Çeşitli uzmanlık alanlarına ait teknik terminolojiyi eksiksiz olarak yansıtma amacı güdülmemiştir.
4. Yabancı kökenli sözcükler, Türkçe metinlerde yaygın olarak ve tırnak işareti olmaksızın kullanıldıkları takdirde sözlüğe alınmıştır (e-mail, waffle, upload).
5. Sözlükte maddebaşı olan bir kelimeden Türkçede yaygın kullanıma sahip yapım ekleriyle yapılan türevler(sözlük, senevî, biyolojik) ve maddebaşı olan kelimelerden yapılan bileşikler(maddebaşı, talimatname, seksolog) ayrı madde olarak gösterilmemiştir. Ancak bu tür sözcükler mümkün mertebe ilgili madde(ler) altında listelenmiş ve gerekirse Türkçe ilk kullanımları örneklenmiştir.
6. “Tarihçe” başlığı altında, bir sözcüğün çeşitli formlarda ve çeşitli anlamlarda Türkçede tespit edebildiğim en erken örnekleri gösterilmiştir. Doğal olarak, daha erken örnekler bulundukça kayıtlar güncellenmektedir.
7. Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzu’nda bulunan sözcükler Yazım Kılavuzu’na uygun olarak yazılmıştır. Bulunmayanlarda, günümüz Türk basınında daha yaygın olan yazım biçimi tercih edilmiştir.
8. Sözlük, 1995 yılından bu yana aralıksız sürdürülen bir emeğin ürünüdür. Hemen hemen her gün düzeltme ve eklemeler yapılmaktadır. Her maddeye ilişkin son güncelleme tarihi, maddenin sağ altında görülebilir. (17.06.2011’den eski işlemler kaydedilmemiştir.)Sevan Nişanyan
KUTADGU BİLİG’DE OLUP TÜRKİYE TÜRKÇESİ YAZI DİLİNDE KULLANILMAYAN, ANCAK TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDA YAŞAYAN KELİMELER
Anadolu’ya gelen Oğuzlar, Orta Asya’daki ortak edebi yazı dilini kullanmak yerine, kendi diyalektlerini yazı dili haline getirmişlerdir. Bu yüzden, ses ve şekil özelliklerinin yanı sıra, söz varlıklarında da bazı farklı tercihleri olmuştur. Bu durum Kutadgu Bilig’in dili ile Türkiye Türkçesi karşılaştırıldığında daha açık görülür. Ancak Türkiye Türkçesinde kullanılmasa bile ağızlarında yaşamaya devam eden pek çok kelime de saklanmıştır. Aşağıda bunlardan bazıları listelenmiştir.
Ağızlara ait kelimeler, Derleme Sözlüğü’nden (DS.) alınmıştır:
Kutadgu Bilig’de (ARAT II) Türkiye Türkçesi Ağızlarında (DS)
adaş : arkadaş, dost adaş 1. Arkadaş, dost; 2. Kardeş, kardeş edinilmiş olan (DS.64)
ağ- : yükselmek, çıkmak ağmak 1. Aşağı inmek; 2. Aşmak; … 10. Yükselmek, yukarı çıkmak (DS.102)
al : hile al Hile (DS.165)
alım : alacak, borç alım (III) [→algı (II)-3] Vergi (DS.s.218)
aşa- : yemek, aş yemek aşamak (I) Yemek yemek (DS.s.350)
atık- : ad sahibi olmak, ismi yayılmak, meşhur olmak
atıkmak (I) 1. Kötü ünü çıkmak, 2. Ün kazanmak (DS.s.369)
aya- : acımak, korumak ayamak [ayalamak I] 1. Uz kullanmak, kayırmak, korumak, 2. menetmek, 3. Karşı koymak, dayatmak, 4. Çok yüz vermek, şımartmak, 5. Serbest bırakmak, …(DS.s.406)
ayak : çanak, kase, hadek ayak (I) 1. Tas, maşraba, 2. Kadeh, 3. Bardak (DS.s.399)
basıt- : bastırmak basitmek Hızla sokup yerleştirmek (DS.s.541)
yırla- : terennüm etmek, zikretmek yırlamak 1. Şarkı, türkü söylemek, 2. Koşuk okumak (DS.s.4274)
yiti : keskin yiti 1. Çok acı ya da ekşi, 2. Tatlı, 3. Tadı sertleşmiş, keskinleşmiş (DS.s.4281)
yod- : silmek, bozmak yoymak (IV) 1. Yazılan yazıyı silmek, bozmak, 2. Bozmak, işe yaramaz duruma getirmek (DS.s.4301)
yond : at yont Başıboş hayvan (DS.s.4294)
yund At (DS.s.4320)
yumuş : hizmet, vazife yumuş İş, hizmet buyruğu (DS.s.4318)
yülüg : saçı sakalı düzgün yülük Sakalsız (DS.s.4330)
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 20 Yıl : 2006/1 (109-121 s.)
114
Türkiye’ye yerleşmiş muhacir bölgelerinden derlenen bazı sözler de Derleme Sözlüğü’nde gösterilmiştir. Biz, bu tür kelimeleri yukarıdaki listeye katmadık.
Bunlardan birkaç örnek:
Kutadgu Bilig’de (ARAT II) Türkiye Türkçesi Ağızlarında (DS)
ıduk : kutlu ve mübarek olan, mukaddes ıyıh kün Pazar günü (KARAÇAY AŞİRET)(DS.s.2498)
ong : sağ, sağ taraf, doğru oŋ (I) Sağ (RUMELİ GÖÇMENLERİ) (DS.s.3280)
orun : yer, mekan, mevki orun (I) Yer, oturacak yer (DS.s.3290)
tör : başköşe tör Evde ya da odada saygıdeğer kişilerin oturduğu
başköşe (KIRIM GÖÇMENLERİ) (DS.s.3983)
Derleme Sözlüğü’ndeki bazı kelimeler için sadece tek bir referans verildiği görülmektedir. Bunlardan bir kısmı, o zamanki derleyicilerin yanlış tespitleri olabilir. Hatta, Hasan Eren’in belirttiği gibi, bunlardan bir kısmı, eski metinlerde rastlanmış olan bazı sözlerin derleyiciler tarafından kendi yörelerinde kullanılıyormuş gibi gösterilmelerinden de kaynaklanmış olabilir. Biz, yukarıdaki listeye bu tür örnekleri almadık. O tür kelimelerden bazıları şunlardır:
Kutadgu Bilig’de (ARAT II) Türkiye Türkçesi Ağızlarında (DS)
BİLKE YORUM: Sayın Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN’e değerli ve gelecek için çok önemli olan bu çalışma için teşekkür ederiz. Sinop köylerinde yaşayan kelimelerin çoğu bu sözlükte var. Yabancı sözcükler yerine TÜRKÇE kelimeler kullanalım. Çalışmanın tamamın PDF olarak ulaşabilirsiniz:
KUTADGU BİLİG TÜRKÇESİNDEN ANADOLU AĞIZLARINA Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN
Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü