RSS

Etiket arşivi: din casusları

YENİ LAWRENCE’LER Mİ?

28.04.2024- Taner BİLGİN – THOMAS EDWARD LAWRENCE’İN ÖLÜMÜNÜN
BASINDAKİ YANSIMALARINA DAİR BAZI GÖZLEMLER

BİLKE: Eğitim sistemimiz, casusluk yapılanmalarına, cehalete kapı aralamamalı. Matbaanın gelişine izin verilmemesi, bize nelere mal oldu. 1000 yılından önceye ait sözlüğümüz var mı? Yazılı kaynaklara göre, ulaşılan en eski alfabeler 400- 500 yıllarını işaret ediyor. O yıllara ait söz varlığı çalışmalarımız var mı? Selçuklu yazışmaları Farsça. Kendi dilimizi, kendi değerlerimizi değersizleştirmemeliyiz.

Casuslar boş durmuyor, LAWRENCE dikkat çekmek istiyoruz yeniden yine. Eğitim sistemimizi bu saldırılardan korumamız gerekiyor. Bu saldırılar, DİN kaynaklı olarak halkın içine içine nasıl da organize olarak sızıyor.

Taner BİLGİN’İN AKADEMİK ÇALIŞMASI:

ÖZET
I. Dünya Harbi’nde İngiliz Askeri İstihbarat Şubesi’nde görev yapan Thomas Edward Lawrence, özellikle Arap Yarımadası’nda yürüttüğü istihbarat faaliyetleri ile ün kazanmıştır. Bölgede Osmanlı Devleti’ne karşı başlatılan Arap isyanının siyasi, taktik ve lojistik açıdan daha sistemli bir hal almasında önemli bir rol oynamıştır. Böylece İngilizlerin Arap Yarımadası’ndaki nüfuzunu pekiştirmiştir. “Arabistan’ın Lawrence’i” yakıştırması yapılan ve Osmanlı Devleti’nin parçalanmasında önemli bir rol üstlenen bu casus, İngiltere’de geçirdiği bir trafik kazası sonucu 19 Mayıs 1935 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Ölümü dönemin basınında geniş yankı bulmasına rağmen, tarih literatüründe yeterince ilgi görmemiştir. Lawrence’in ölümünün dönemin Türk ve Avrupa basınındaki yansımaları bu çalışmada ele alınmaktadır.

15 Ağustos 1888 yılında Galler’de (Tremadoc kasabasında) doğan Thomas Edward Lawrence,
beş çocuklu bir ailenin ikinci evladıydı (The Times, 1988: 7; Kurun Gazetesi, 1935: 10). Eğitimi
için ailesiyle birlikte on yaşında Kuzey İskoçya’ya, üç yıl sonra da Fransa’ya gitmiş ancak kısa
bir süre sonra İngiltere’ye dönmüştü (New-York Times, 1935: 34). Ailesinin geliri fazla
olmadığı için üniversiteye çok geç giren Lawrence, arkeoloji ve mimarlık tarihine küçük
yaşlardan itibaren ilgi duyuyordu.1 Ortaçağ ve haçlı zırhları üzerine yaptığı çalışmalarıyla
Oxford Üniversitesi’nin dikkatini çekti (Ulus Gazetesi, 1935: 4). 1910 yılında Oxford
Üniversitesi’nde okurken sayılı insanın aldığı bursla kazı çalışmaları yapmak üzere Sicilya ve
Kuzey Afrika’ya gitti (The Times, 1910: 10). Ayrıca Suriye ve Filistin’de haçlı devri mimarisi hakkında çalışmalar yapmak için bir yıl geçirdi.2 Daha sonra İngiltere’ye dönen Lawrence, 1912 yılında British Museum’un bir heyeti ile birlikte Fırat nehri üzerindeki antik yapıları incelemek
için yeniden bölgeye geldi. 1914 yılına kadar bu coğrafyada kalan Lawrence, Suriye ve Irak
halkını ve bölgenin kültürünü yakından tanıma fırsatı buldu (Kurun Gazetesi, 1935: 10). Bu
sayede bir Arap kadar Arap dili ve adetlerini, bir Müslüman kadar da Müslümanlığın şartlarını
ve inceliklerini öğrenmişti (Karabekir, 2004: 109).3 Mezopotamya’da edindiği bu bilgi birikimi
I. Dünya Savaşı esnasında Kahire’de görevlendirildiğinde dikkat çekti (Lawrence, 1991: 62).
Bölge hakkındaki geniş bilgisi dolayısıyla İstihbarat Servisine alındı (Le Figaro, 1935: 1).
Lawrence, dünya çapında ün kazanmasını sağlayacak istihbarat faaliyetlerine bu tayinden sonra
başlayacaktı (Karabekir, 2004: 109).

İngiliz Askeri İstihbarat Şubesi’nde çalışmaya başlayan Lawrence, Arap yarımadasında
Osmanlı Devleti’ne karşı muhtemel bir isyanda Şerif Hüseyin’in önemli bir figür olabileceğini
düşünüyordu (La Croix, 1935: 5; Gower, 2007: 22). Bu nedenle 1915’te Mekke’ye giderek Şerif
Hüseyin’le görüştü. İstikbale dair vaatleri ve teklif ettiği altınlarla seksen yaşındaki Şerif
Hüseyin’i istediği gibi yönlendirmeyi başardı (Albany evening News, 1935). Vaat ettiği “Büyük
Arabistan Krallığı” ihtiyar şerifi büyülemiş gibiydi (Karabekir, 2004: 109). Nitekim
Lawrence’in rehberliğinde, Şerif Hüseyin’in ve oğlu Faysal’ın komutasındaki Araplar
Osmanlıya karşı isyan hareketine katıldı (Gower, 2007: 8). Lawrence, Arap yarımadasında
İngiliz emelleri için savaşacak insanları bulmuş ve sonuçta Büyük Harp boyunca Hicaz-YemenIrak-Filistin-Suriye cephelerinde yapılan savaşlarda Osmanlı Devletine ağır kayıplar verdirerek
İngiltere’nin bölgeye hâkim olmasını sağlamıştı (Lawrence, 1991: 111).
Savaş bittikten sonra hizmetlerinin karşılığı olarak, İngiltere Kraliyeti tarafından birçok nişanla
ödüllendirilen Lawrence, akabinde Araplarla ilgili meselelerin çözümü için toplanan Paris Barış
Konferansında görevlendirildi (New-York Times, 1935: 23).

Çalışmanın tamamı:

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/383137

BİLKE: Koruma duvarları delinen bir banka sistemi çöker. EĞİTİM SİSTEMİMİZİN koruyucu duvarları LAİK EĞİTİMDİR. Eğitimimize sahip çıkalım.

 
1 Yorum

Yazan: 28 Nisan 2024 in Bilinmeyenler

 

Etiketler: , , , , , ,