RSS

Etiket arşivi: eski türk kültürü

TÜRKLERDE BALIKÇILIK KÜLTÜRÜ

07.02.2024- A. Yaşar SARIKAYA

İnsanlar, hangi coğrafyada olursa olsun, ihtiyaçlarını karşılamak için aynı adımları izlerler. Bu bilimsel gerçeklik penceresinden bakıldığında, farklılıkların varlığı da, bilimsel boyut kazanır. Yaşamı devam ettirmek temelli, birincil gereksinimlerin karşılanması ile başlayan süreç, toplu yaşama bilincini kazanma ile devam eder. Devinimi, zaman ekseninde gözlemek, toplumda YÖNETİM gücünün aktif olarak işlediğini ortaya koyar.

Önce küçük topluluklar içinde en güçlüye boyun eğme ve tabi olma başlar. Sonra dünya genelinde en güçlünün ülkeler üzerindeki hakimiyeti devreye girer. Dayatılan kültür benimsenir ve kabullenilir. Kültürle ne alakalı diyen çıkacaktır mutlaka. Fakat, sömürge devletlerin kendi dilleri vardır, konuşur- okur- yazarlar. Yine de, sömürgeci devletin dilini konuşma zorunluluğundan, kendi kültürleri yok oluverir. Geçmişe dönük yazılı kaynak bırakmadılar ise, kültür varlığı kanıtlanamaz. Yazının icadından önce yaşayan uygarlıklara da, neden yazılı kaynak bırakmadı demek uygun olmayacaktır.

Aktif ticaret kültürü olan coğrafyalarda, alış veriş için gerekli olan sayı ve simgeler geliştirilmiştir. Getirinin gücünü kontrol etmek ve düzen sağlamak amacıyla başarılan kültür, belgelerle günümüze taşınmıştır. Akad, Sümer kültürü belgelerinde bu örnekleri görebiliyoruz. Aynı tarihlerde, Amerika kıtası, Asya kıtası, Avrupa kıtası, Afrika kıtasında yaşayan topluluklar bu konuda ne yapıyordu? Belgeler toprak altında, kurganlarda mı, yoksa bu insanlar Homosapiens dönemine geçmediler mi sorusu insanın aklına geliyor. Kültürleri küçümsemek, büyütmek ya da yarıştırmak yerine bilimsel karşılaştırma yolu daha doğru olacaktır. Gelelim Türklerde BALIKÇILIK konusuna.

Türklerde balıkçılık konusu konuşulduğunda; “Türkler ne anlar balıkçılıktan, onlar hayvan çobanlığından anlar ancak” yorumları ile çok karşılaşırız. İnsanlar, hangi renk, hangi din, hangi dili konuşursa konuşsunlar göl kenarında yaşıyorsa tatlı su balığı kültürü; deniz kenarında yaşıyorsa deniz balıkçılığı kültürü kazanmıştır. Varoluşun gerekliliği doğal olarak böyle bir süreç izler. Yazı, icat edilmeden önce de balıkçılık kesinlikle yapılmıştır.

Türklerin kendi yöntemleri ile avladığı yayın balığı, Flotwell nasıl yakaladıklarını raporda açıklıyor

Doğduğum ama sadece 8 ay yaşadığım köye 1893 yılında araştırmaya gelen FLOTWEEL’İN, Kızılırmak Deltası Araştırmasına ulaştım. Türklerde Balıkçılık konusunu belgeliyordu. Almanca çeviriden faydalandığım çalışma raporundan bir bölüm sunuyorum:

“Misafirperver Qula (Kula) köyündeki (Delice ırmağı)Dee Liidschbe-Yrmaq’ın ağzında, Kızıl-Irmak yolunu takip eden ve kıyısında bir kaya mezarı bulan Miircker ve Kannenberg ile tanıştık. Bölgedeki tüm köyler gibi, Qula köyü de çiftçilikle geçiniyor. ” I dooh iet ee im” 40 devesi var ve tahıllarını Kanghry(Çankırı) ve Cüzgad’a(Yozgat) satıyor.

Türklerin bu bölgede balık avlamadığı yönündeki yaygın görüş tamamen çürütülmüştür. Biz balık tutmaktan söz eder etmez, biz Avrupa olta takımımızla avlanmayı boş yere beklerken, çiftçiler aynı kalın iplere dövme demirden olta fenerlerini taktılar ve çabucak iki güçlü yayın balığı yakaladılar. Türk’ün sağlık nedenlerinden dolayı yaz aylarında sağlık sorunu yaşamadığı haberi yaygın olabilir. Akarsulara kıyıdan giren nehirlerde büyük çapta balık avının ancak ilkbaharda yapıldığı doğrudur.”-JUSTUS PERTHES COĞRAFİ ENSTİTÜSÜ. PROF. DR.A. SUP AN. :Erı-iinzonı-shand XXIV (DeR 110-114). FLOTWEEL-1893

Doğduğum köye giden Flotwell, bu gün hala anlatmak için çırpındığım konular hakkında araştırma yapmış. Araştırma ekibine saygıyla. Tüm araştırma yapan, toplum için bilimsel çalışmalara imza atan herkese teşekkürlerimle.

 
 

Etiketler: , , , , , , , , , , ,