28 MART 2020- Yaşar SARIKAYA
Gündemimiz salgın hastalık olunca, durumun ciddiyeti hepimizi etkiliyor. Annem 89 yaşında, her gün onun ateşini ve saturasyonunu ölçerek güne başlıyoruz. Ölçümler normal, önlemlerimize devam ediyoruz. Annem, Sinop’ta ilk korona ölümü haberini duyunca etkilendi ve dedesi ile ilgili hatırladığı bir anıyı anlattı. Bu anıyı ilk duyuyordum ve okurlarımla paylaşmak istedim.
ÖLETLİK kelimesini ilk duydum. Eskiler dilimizi ne kadar güzel kullanmışlar, ölüme sebep olan anlamında ÖLETLİK. Anadolu köylüsü, her zaman, her olayda vatanı için canını malını riske atmıştır. Modernite- sanayileşme- gelir dağılımı- eşit eğitim konularında kent- köy dengesi kurulmamış olsa da; sıkıntıda, savaşta, yoklukta eşit olmuşlardır.
Gerze Kabaağaç Köyünden Molla Hasan’ı ve bu coğrafya için emek veren tüm büyüklerimizi rahmetle anıyoruz. Kitapta 1916 senesi olarak belgelenen salgın, annemin anlattığı olay ile aynı olay olmalıdır. Annemin babası 1900 veya 1800 sonları doğumludur. Onun babası 1916 yılında salgında hoca olarak görev aldığına göre askerlik çağından büyüktür.
Annemin anlattığı olay, Prof. Dr. İbrahim BAŞAĞAOĞLU’nun kitabında yer alıyor:
Normal yaşama en kısa sürede kavuşmak umuduyla ÖNLEMLE DİKKATLE EVDE KAL


