RSS

Etiket arşivi: kahve

KAHVEYİ YUMUŞAK İÇİMLİ HALE GETİREN KADIN

17.05.2025- Sevim DAMLA- Unutulmuş Hİkayeler

1908 yılında, Almanya’da sessiz bir mutfakta, yorgun bir kadın bir karar verdi. Bu karar, dünyanın sabahlarını sonsuza dek değiştirdi. Melitta Bentz artık acı ve fazla demlenmiş kahveden bıkmıştı. O dönemde kahve, telvesiyle birlikte kaynatılarak hazırlanıyordu. Bu da fincanın dip kısmını tortu ve kalıntılarla dolduruyordu.

Perkolatörler durumu düzeltmek yerine daha da kötüleştiriyordu. Bir sabah, Melitta dahice bir şey yaptı. Oğlunun defterinden bir parça mürekkep emici kâğıt (buvard) aldı, bir pirinç kabın dibini deldi, kâğıdı yerleştirdi… ve öğütülmüş kahvenin üzerine sıcak su döktü.

Ve süzülen şey?

Temiz, berrak, mükemmel bir fincandı. Bu küçük mutfak deneyi bir devrime dönüştü. Melitta aynı yıl buluşunun patentini aldı, eşi ve oğullarıyla birlikte bir şirket kurdu, 1920’lere gelindiğinde, onun kahve filtreleri Avrupa genelinde kullanılıyordu. O bir laboratuvardan çıkmamıştı. Üzerinde beyaz önlük yoktu. Ama dünyanın yeni bir güne başlama biçimini değiştirdi.

Bugün hâlâ Melitta markası başarıyla yoluna devam ediyor. Ve onun hikâyesi? Bize şunu hatırlatıyor: Büyük fikirler çoğu zaman sıradanın içinde doğar, biraz hayal kırıklığıyla… ve bolca yaratıcılıkla.

Bu yüzden bir dahaki sabah kahvenizi yudumlarken, bir yudum alın… ve o kahveyi bu kadar yumuşak hâle getiren kadını anımsayın.

#BirKadınTarafındanİcatEdildi #SabahDevrimi ~ Unutulmuş Hikâyeler

 
Yorum yapın

Yazan: 17 Mayıs 2025 in Bilinmeyenler

 

Etiketler: , , , , , ,

RUM BALIKÇI STELYO İLE BİLGE YUSUF’UN “BİR KAHVENİN 40 YIL HATIRI VAR ÖYKÜSÜ

13.09.2024-TC Üsküdar Belediyesi Kültür Hizm .Arşivi- Kültür Sanat Tarih Doğa

” Bir kahvenin 40 yıl hatırı var ” deyimi Üsküdarlı Bilge Yusuf ile Rum balıkçı Stelyonun hikâyesine dayanır.

1895 Eminönü Yemiş İskelesi , balıkçı kahvesine giren Osmanlı zabiti;

“Bre Yusuf , herkese benden okkalı bir kahve , ama şurda oturan Rum palikaryasına yok..Ona , kahvem de akçem de haramdır “..der

Bilge Yusuf kahveleri ikram eder , bir kahve de Palikarya Stelyo nun önüne koyar

Zabıt adeta kükrer..”Ben , ona haramdır demedim mi Yusuf ?”

Bilge Yusuf , hiç istifini bozmaz

“Komutan , o kahve benden , ona da helaldir.” der..Stelyo minnetle bakar Yusufa

1905 olur , Samos ( Sisam ) arasında Rum isyanı başlar.. Damat Ferit Paşa adaya asker çıkarır..Bilge Yusuf da askerdir ve adaya çıkan askerler arasındadır. Ancak ilk çatışmada esir düşer..2 yıl yatar Samos zindanlarında..2 yıl sonunda Rum çeteciler , esir pazarında satışa çıkarır Yusufu

Mezatda 5 para – 7 para sesleri arasından bir ses yükselir.” – O Türke benden 5 kuruş , hemen alıyorum..”.Sessizlik hakim olur , Rum alır Yusufu arabasına köyün dışına çıkarır. Denize yakın bir yerde arabasını durdurur , döner Yusufa ” – Serbestsin Bilge Yusuf ” der

Yusuf inanamaz duruma , Rum un ellerine kapanır..” – beyim , kimsin necisin, beni neden özgür bırakırsın ” der

Rum döner Yusuf’a ” – ben balıkçı Stelyo ” der..Yusuf çözemez durumu , adamı tanımaz bile..Rum , uzun uzun anlatır ,12 yıl öncesine , Yemiş iskelesine döner , detaylarıyla o günü anlatır ve;

“İşte ben , bir fincan kahveyi helal ettiğin balıkçı Stelyo ” der. Göz yaşları sel olur. Sarmaş dolar olurlar. Stelyo , Yusufu , kaçak yoldan İstanbul’a gönderir. Bu dostluk 35 yıl devam eder

Her yıl birbirlerini ziyaret ederler.Her ziyarette bir fincan kahve mutlaka vardır. Çocuklarına , torunlarına anlatırlar dostluklarını ve

“Bu kahvenin 40 yıl hatırı var ” derler.

Kaynak ( TC Üsküdar Belediyesi Kültür Hizm .Arşivi)

 
Yorum yapın

Yazan: 13 Eylül 2024 in Bilinmeyenler

 

Etiketler: , , , ,

ÇOBAN KALDİ VE KAHVENİN BULUNUŞU

30.06.2023- BİLKE

Efsaneye göre; 3. yy veya 9. yüzyılda Etiyopya’da çobanlık yapan Kaldi, keçilerin belirli bir ağacın meyvelerini yedikten sonra aşırı enerjik olduklarını fark eder. Keçilerin o kadar enerji doludur ki geceler uyumazlar. Bunun üzerine keçilerin yediği kırmızı meyvenin tadına Kaldi de bakar ve çok daha enerjik olduğunu görür.
Efsaneye göre, bundan sonra Kaldi keçileriyle birlikte mutlu bir şekilde oynamaya başladı. Ondan şiirler ve şarkılar saçıldı. Bir daha hiç yorgun ve sinirli olmayacakmış gibi hissetti. Kaldi babasına sihirli ağaçlardan bahsetti. Dedikodu yayıldı ve sonunda kahve Etiyopya kültürünün bir parçası oldu.

Daha sonra keşişler denemiş bu gizemli meyveyi; ancak acı tadını beğenmediklerinden hepsini ateşe atmışlar. Kısa süre sonra lezzetli aroma burun deliklerine dolunca keşişler çok meraklanmışlar ve kavrulmuş meyvelerden bir içecek demlemişler. Bütün gece ayık kalmışlar kahveyi içtikten sonra. Böylece kahve tohumunun ünü, kısa süre içinde bölgede yayılmış. M.S. 1000 yıllarında kahve Yemen’de üretilmeye başlanmış.

Bugünkü Yemen’de bulunan Mokka şehrinden taşınan kahveler İslam dünyasına yayılır Ortadoğu’yu çeşitli sebeplerle ziyaret eden Avrupalılar, ülkelerine döndüklerinde alışılmadık koyuluktaki bir içecekten bahsediyorlardı. 17. yüzyıla gelindiğinde ise kahve, Avrupa’da tanınmaya başlamış ve popülerleşmişti. Avrupa’da tanınmaya başladığı ilk dönemlerde halkın bir kısmı, kahvenin “Şeytan’ın acı icadı” olduğunu söyleyerek reddetti. 1615 yılında Venedik’teki rahipler, kahve kullanımını kınamışlardı. Tartışma o kadar büyüktü ki, dönemin papası 8.Clement’ten müdahale etmesi istendi. İçeceği denemeden herhangi bir açıklama yapmak istemeyen 8.Clement, kahveden oldukça etkilenmişti. Ve bunun üzerine kahve, papalığın onayını almayı başardı.

17. yüzyılın ortalarına gelindiğinde Londra’daki 300’ün üzerinde kahve evi, tüccarların ve sanatçıların buluşma noktası haline dönüştü.

Kahve, 1600’lü yılların ortalarında günümüzde New York olarak bilinen New Amsterdam’a ulaşır. Dünya’da yaygın şekilde tüketilmeye başlanan kahvenin, sadece Arap yarımadasında üretilmesi talebi karşılamaya yetmiyordu. 17.yüzyılın ikinci yarısında kahve tohumları elde eden Hollandalılar, bu tohumları Hindistan’da yetiştirmeye çalışmış ve başarısız olmuşlardı. Daha sonra günümüzde Endonezya toprakları içinde yer alan Java adasında yapılan ekim çalışmaları başarıya ulaştı. 1714 tarihinde Amsterdam valisi, Fransız Kralı 14.Louis’e hediye olarak küçük bir kahve bitkisi armağan etti. Karayiplerdeki adaya dikilen tohum, 50 yıl içerisinde adada toplam 18 milyon kahve ağacı yetiştirilmesini sağladı. Kahve tarihi, çeşitli dönemlerde ve bölgelerdeki yasaklar ile de bilinir. Bu yasaklardan ilki, 1511 yılında Mekke’de uygulanmak istenmiş. Mekke valisi, kahvenin radikal düşünceleri ve halkın sokaklarda toplanmasını tetiklediğini düşünüyordu. Aynı zamanda uyarıcı olarak kullanılması da, kahveye kötü bir ün sağlıyordu.

Kahvenin Osmanlı döneminde yasaklanmak istendiği de bilinenler arasında. 4.Murad 1623 yılında tahta çıktıktan sonra kahve yasakları uygulanmaya başlanmış ve bir dizi ceza yürürlüğe alınmıştı. Bu cezalara göre ilk defa kahve ile yakalanan kişilere dayak atılıyordu. İkinci kez yakalanan kişilerin ise deri bir kılıf içerisine hapsedilerek Boğaz’ın sularına atıldıkları söylenir.

alıntı: dünya medeniyetler tarihi

 
Yorum yapın

Yazan: 30 Haziran 2023 in Bilinmeyenler

 

Etiketler: , , , , , , , , , , ,