RSS

Etiket arşivi: sarı saltuk cem sultan

SİNOP SARI SALTUK- BİZANSLI GENERAL KASTA VE OĞLU MONİ

07.04.2024- Prof. Dr. Cevdet YAKUPOĞLU

Bugün halkın anlattığı “Kastın Ne İdi Moni’ye” hikâyesi ile günümüzden 550 yıl önce kaleme alınmış Saltuknâme adlı eserde geçen Moni, oğlu Kasta ile güzel ve savaşçı kız Kide Banu ve Türk komutanı Atabey Gazi çerçevesinde anlatılan “Türklerin Kastamonu’yu Fethi” hadiseleri arasında çok çarpıcı ilişkiler ortaya çıkarılabilmektedir.

Sadece bu irtibata dayanarak Kastamonu adının, Saltukname’de geçen hadiselerde de görüleceği üzere, Moni ve Kasta’nın adından ortaya çıktığına dair kesin bir hüküm vermek niyetinde değiliz. Burada önemini vurgulamak istediğimiz şey, bundan tam beş buçuk asır önce Candaroğulları zamanında ve Fatih devrinde Kastamonu insanının ve Osmanlı yazarlarının, bu vilayetin adının Türk- Bizans mücadeleleri esnasında zikri geçen bazı şahıs adlarıyla veya o dönemde yaşanan vakalarla alakalandırılması gerektiğini bize anlatmaya çalışmış olmalarıdır.
Aşağıda Sarı Saltuk’un kimliği ve faaliyetleri, Kastamonu’da Türk- Bizans mücadelelerinin Saltuknâme’de geçen destansı anlatımı önce özet olarak verilmiş, akabinde Kastamonu’nun Bizanslı general Moni ve oğlu Kasta’nın elinden nasıl alındığı ve bu isimler çerçevesinde Kastamonu isminin doğuşuna nasıl atıf yapılmak istendiği vb. mevzular üzerine değerlendirmeler yapılmıştır.

GÖRSEL: Arnavutluk’ta Sarı Saltuk büstü

Saltuknâme’ye Göre Sarı Saltuk’un Kimliği
Saltuknâme’ye göre Sarı Saltuk (Şerif Hızır), Seyyid Battal Gazi neslindendir. Seyyid Battal Gazi devrinde Malatya beyi Emir Ömer’di. Onun neslinden gelmiş olan Emir Ali, Sinop (Ceziretü’l-Uşşâk) yöresi hâkimi veya fatihi idi. Emir Ali, Sinop’ta Sarı Saltuk’un dedesi Seyyid Hüseyin’e “hatiplik” görevi vermişti. Seyyid Hüseyin’den sonra oğlu Seyyid Hasan’a “hitabet” verilmişti. Seyyid Hasan, Kastamonu’da otururdu ve yaptığı gaza hareketleri ile çevredeki düşmana korku salmıştı. Ancak o, Kastamonu’da bulunduğu bir sırada, Harcenevân (Amasya) hükümdarı tarafından hile ile zehirletilip şehit edildi. Bölge halkı Seyyid Hasan’ı gizlice yüksek bir dağ üzerine çıkarıp orada defn ettiler.
Seyyid Hasan öldürüldüğünde oğlu Şerif Hızır yani Sarı Saltuk üç yaşında bulunmakta idi. Sarı Saltuk’un Sinop yakınlarındaki Haynup kalesi çevresinde dünyaya gelmiş olduğu söylenmiştir. Doğum tarihi ihtilaflıdır (Saltıknâme, 2013: 24; Yüce,1987: 81-82; 1988: 375-381; Sarıkaya vd., 2014; Kiel, 2009: 147-150).

Sarı Saltuk, annesi Rebi de ölünce iyice yalnız kaldı. Abdülaziz adlı âlim Sinop yöresinde ona ilim öğretti. Sarı Saltuk’un lalası Seravil onunla ilgilendi ve Sarı Saltuk’u, Sinop yöneticisi Emir Ali’nin katına çıkardı. Ancak Emir Ali, Sarı Saltuk’a iltifat etmedi. Bunun üzerine Seravil onu Sebük Tegin neslinden olan Sultan Süleyman’a götürdü. Sultan Süleyman, o sırada Gazne’den Azerbaycan’a gelmişti ve buradan Anadolu’ya geçme niyetinde idi. Bu günlerde İslam padişahı Sultan Süleyman ve Selçuklu sultanı ise Gıyâseddin Keyhüsrev idi.
Burada zikri geçen sultanların XII. yüzyıl sonları ile XIII. yüzyıl başlarında faaliyet göstermiş Türkiye Selçuklu sultanları II. Rükneddin Süleymanşah ile I. Gıyâseddin Keyhüsrev olduğu tahmin olunabilir (Saltıknâme, 2013: 25-26; Ebû’l-Hayr-ı Rûmî I, 1988: 1-4; Turan, 1993: 254-259). Dolayısıyla Sarı Saltuk’un doğumu ve çocukluk yılları, XII. yüzyıl sonlarına tekabül etmektedir.

Giriş Bölümünden:Saltuknâme, Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmed’in oğlu Şehzade Cem Sultan’ın emriyle, maiyetinden Ebu’l-Hayr-ı Rûmî (Akalın,1994: 360-362) adlı/lakaplı şahıs tarafından 1473-1480 yılları arasında kaleme alınmıştır. Üç ciltten oluşan Saltuknâme’deki konular, Fatih’in İstanbul’u fethi hadisesiyle son bulmaktadır.

Eserin kaleme alınış hikâyesi, yine eserin içinde mevcut olup, özet olarak şu şekilde verilebilir: Sultan Fatih, Akkoyunlu Uzun Hasan üzerine yürüdüğü sırada, eski başkent Edirne’de yerine oğlu Cem Sultan’ı vekil bırakmıştı. Cem Sultan, Tuna Baba’ya indi… Baba’yı (Sarı Saltuk’un kabrini) ziyaret etti. Onunla ilgili menkıbeleri, müritlerinden dinledi. Ebu’l-Hayr-ı Rûmî diye bilinen adamına bu zatın kıssalarını toplamasını emretti. Bu şahıs, Cem Sultan’ın emriyle Anadolu ve Rumeli’de yedi yıl dolaşarak, Sarı Saltuk’a ait birçok gaza hikâyelerini âşıklardan ve âriflerden dinleyerek derlemek suretiyle vücuda getirdi, kitap haline koyup Cem Sultan’a sundu. O da, bu eseri beğendi (Saltıknâme, 2013: 661-663).

Tamamı:

KAYNAK: ULUSLARARASI AVRASYA SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ
Yıl/Year: 5, Cilt/Vol:5, Sayı/Issue: 16 Prof. Dr. Refik TURAN Özel Sayısı

438 Numaralı Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri (937/1530) II. (1994). Haz. Ahmet Özkılıç, Ali Coşkun vd. Ankara: BDAGM Yayını.
Akalın, Ş. H. (1994). “Ebü’l-Hayr Rûmî”, TDV. İA., C.10, s.360-362.
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Tapu-Tahrir Defteri (BOA. TD.), Nr. 51.
Demir, Necati (1999). “Anadolu’da Teşekkül Etmiş Destani Halk Hikâyelerinde Haçlı Seferlerinin İzleri”, Uluslar arası Haçlı Seferleri Sempozyumu Bildirileri, İstanbul: TTK Yayını.
Ebû’l-Hayr-ı Rûmî (1988-90). Saltuknâme, C.I-III, Haz. Ş. Haluk Akalın, Ankara.
Ebû’l-Hayr-ı Rûmî (2013). Saltuknâme (Saltık Gazi Destanı), Yay. Necati Demir, M. Dursun Erdem, İstanbul: Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Derneği (UKİD) Yayını.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı Muallim Cevdet Yazmaları (İBK. MCO.), Nr. 15.
Kiel, Machiel (2009). “Sarı Saltuk”, TDV. İA., C.36, s.147-150.
Köprülü, M. F. (1925). “Oğuz Etnolojisine Dair Tarihî Notlar”, TM., C.I.
Köprülü M. F. (1943). “Anadolu Selçukluları Tarihinin Yerli Kaynakları”, Belleten XXVII.
Köprülü, M. F. (2000). Anadolu’da İslâmiyet, İstanbul.
Ocak, A. Yaşar (2002). Sarı Saltuk, Popüler İslâm’ın Balkanlardaki Destanî Öncüsü, Ankara: TTK Yayınları.
Ocak, A. Yaşar (1979). “Sarı Saltuk ve Saltuknâme”, Türk Kültürü, S.197, Yıl:17, s.266-275.
Özgül, V. (2013). “Sytzigan- Baba Syrgiannes- Baba Saruca, Saltuk Et-Türkî ya da Nam-ı Diğer Sarı Saltık Hakkında”, Alevilik Bektaşilik Araştırmaları Dergisi, 8, s.133-176.
Sakaoğlu, N. (1966). Çeşmi Cihan Amasra, İstanbul.
Sarıkaya, M. Saffet vd. (2014): “715/1315’te Yazılan Tuffâhu’l-Ervâh’a Göre Sarı Saltuk”, “İbnu’s-Serrâc’ın Eserleri Çerçevesinde XIII. yüzyılda Güneydoğu Anadolu’da Dinî-Tasavvufî Hayat” adlı 110K317 numaralı Tübitak projesi. http://www.msaffets.com/wp-content/uploads/SaffetNecmNecdet_Saltuk_Trakya.pdf.
Turan, O. (1993). Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul: Boğaziçi Yay., s.254-259.

Yakupoğlu, C. (2009). Kuzeybatı Anadolu’nun Sosyo-Ekonomik Tarihi, Kastamonu-Sinop- Çankırı-Bolu (XIII-XV. Yüzyıllar). Ankara: Gazi Kitabevi.
Yüce, K. (1987). Saltukname’de Tarihî-Dinî-Efsanevî Unsurlar, Ankara.
Yüce, K. (1988). “İslâmî Destanlarda Batı Karadeniz Bölgesine Ait Bazı Kayıtlar”, I. Tarih Boyu Karadeniz Kongresi, Ekim,1986 (Samsun), s.375-381.

 

Etiketler: , , , , , , ,