RSS

Etiket arşivi: tdk

ÖRNEK SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE Mİ ERMENİCE Mİ?

10.07.2024-Nermin YILDIRIM- Yüksek Lisans Tezi

Çalışmadan bazı paragraflar:

Örnek kelimesi hakkında Turkish Language Reform: A Catastrophic Success isimli eserde örnek, örneğin maddesinde örnek kelimesinin yüzyıllardır dilde var olduğu ve örneğin kelimesinin yapısının +in’enstrümantal eki’ ile N. Ataç tarafından kullanıldığı ‘meselâ’ anlamında olduğu bilgisi vermiştir. G. Lewis’e göre kelime kesinlikle Ermeniceden alınmamıştır

450 .- 450 Lewis, a.g.e., s. 120.

“Orinag, Örnek ve Örneğin Hikâyesi” isimli makalede örnek kelimesinin Ermeniceye Farsçadan geçmiş olabileceği düşüncesi ile âreng sözü incelenmiştir. Tetkikler sonucunda Pehlevi dilinde awdénak kelimesinin Osmanlı Türkçesinde örnek biçiminde olduğu Ermenice köken bilimi sözlüğünde açıklandığı bilgisi verilmiştir. Fakat Vambery’nin Çağatay Lûgati’nde kelimenin aslının körnek ve gör- kökünden türetildiği belirtilmiştir or-‘ölçüp biçmek’ anlamında olduğu düşünüldüğünde örnek < or-an-(a)k biçiminde gelişmiş olabilir ancak burada da belirsiz noktalar olduğu ifade edilmiştir451

451 H. Ediskun, “Orinag, Örnek ve Örneğin Hikâyesi”, Türk Dili, c.XVI, S. 183, Ankara, AnkaraÜniversitesi Basımevi, 1 Aralık 1966, s. 186-191.

Hasan Eren’in “Örnekten Örneğe” isimli makalesinde örnek kelimesi Karakalpak Türkçesinde kullanılan körnek sözü göz önüne alarak Türkçe körmek (>görmek) kökünden geldiğini izah edilmiş ve Ermeniceden alınmış olmasının imkânsız olduğunu belirtilmiştir454 .

454 H. Eren, “Örnekten Örneğe”, Türk Dili Dergisi, c. XXXIX, S. 273, Ankara, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1 Haziran 1974, s.701-707.

Ahmet Ünal’ın, “Örnek Sözcüğü Üzerine (Okur Mektupları)”, isimli yazısında örnek kelimesinin Türkçe olduğu ifade edilmiştir. A. Ünal, kelimenin etimolojik olarak yöresel bir kanaviçe anlamına gelen görenek kelimesinden geldiğini ileri sürmüş ve kelime şu şekilde izah edilmiştir: “görmek > “görenek” “örenek” > örnek455 .

455 A. Ünal, “Örnek Sözcüğü Üzerine (Okur Mektupları)”, Türk Dili Dergisi, c.XXX, S. 277, Ankara, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1 Ekim 1974, s. 820.

Vecihe Hatipoğlu’nun “Örnek ve Ödül” isimli makalesinde örnek kelimesinin anlam bakımından örmek eylemiyle kolayca bağdaştırılamayacağı açıklanmıştır. Ona göre ög- kökünden -anak/enek ekiyle örnek sözü türetilmiş olabilir. Kelimenin geçirdiği evreler şu şekilde açıklanmıştır: öğrenek >öğrenek > örenek >örnek456

456 V. Hatipoğlu, “Örnek ve Ödül”, Türk Dili Dergisi, c.XXXI, S.284, Ankara, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1 Mayıs 1975, s.329-332.

Çağdaş Türk lehçelerinde ise Azerbaycan Türkçesinde ‘bir bütünü temsil eden, onun hakkında fikir veren küçük parça, numune, misal’, Türkmen Türkçesinde ise ‘nüsha’ anlamı ile örnek biçimindedir458 .

Gagavuz Türkçesi, Kumuk Türkçesi, Uygur Türkçesi ve Kırım Tatar Türkçesi’nde örnek biçimindedir. Karay Türkçesinde ise örnäk biçimindedir. örnek kelimesinin Kırgız Türkçesinde örnök biçimini alması Kırgız Türkçesinin vokallerle ilgili karakteristik özelliği olan ilk hecede yer alan geniş yuvarlak vokallerin sonraki hecelerdeki /a, e/ vokallerini de kendilerine benzeterek /o, ö/ yapmasından ötürüdür. Tatar ve Başkurt Türkçelerinde ‘örnek, misal’ anlamlarıyla ürnek biçimindedir.

Türkiye Türkçesindeki geniş yuvarlak /ö/ vokali Tatar ve Başkurt Türkçelerinde daralmaya uğrayarak /ü/ vokaline değişir. Örnek kelimesi üzerine yapılan çalışmalar incelendiğinde kelimenin kökeni hakkında uzlaşılan bir görüş olmadığı tespit edilmiştir. örnek kelime hakkındaki görüşler, ilk olarak kelimenin Türkçe kökenli olduğu ve ör- fiilinden geldiği, yine Türkçe kökenli olduğu ve kör- fiilinden geldiği ve son olarak Ermenice kökenli orinag kelimesinden geldiği şeklindedir.

Tezin tamamına linkten ulaşılabilir:

ET002135.pdf erişimi için tıklayın

 
1 Yorum

Yazan: 10 Temmuz 2024 in Bilim

 

Etiketler: , , , , , , , , ,

NİŞANYAN SÖZLÜK

03.03.2024-A. Yaşar SARIKAYA

Türkçenin söz varlığı konusunda yetersiz dil diyenden tutun da felsefeye uygun dil olmadığına kadar gereksiz yakıştırmalar yapılıyor. Atatürk’ün 1930’lu yıllarda Türk Dili için yaptığı çalışmaları unutmak vefasızlık olur. Halkın kullandığı orijinal sözcükler üzerinde çalışma yaptırmıştır. Harf devriminden sonra da TDK kurulmuştur. 15 Eylül 1928 tarihinde Sinop’a gelişinde, M.Şakir ÜLKÜTAŞIR ile görüşmüştür. Ülkütaşır’ın Sinop Halk Kültürü konusunda yaptığı çalışmaları beğenmiş ve onu TDK’ da görevlendirmiştir.

Severek çalışanlar, emek verenler bir araya getirilmiş ve aynı amaç için zaman harcamış, çok çalışmışlardır. Açıkta saklı gerçekleri görmüyoruz yine de. TDK çalışmaları, yeterli mi, tartışılır. Kurumsal çalışma dışında günümüze yakışır geniş kapsamlı dilbilimci insanlarımızın hazırladığı bir sözlüğümüz var mıdır? Bu da ayrı bir tartışma konusudur. Çalışma yapmadan, bu halkın dilini küçültmek doğru olmaz. Siyaset de, dil bilimi de, diğer kültürlerimiz de halka inmeden yapılınca olmuyor. Halkın söz varlığını değersizleştirme konusunda ısrarcı olanların, bu toprağa ve insanlarına borcu vardır. Ölü sözcüklerimiz, unutulanlar ortaya çıkarılmalıdır. Kök hecelerimizin, eklemeli sözcük üretmenin, halkın dil üretmede doğurgan söz dağarcığının değerini örselemek yakışık almaz.

Türkçe Sözlük araması yaptığımızda, karşımıza NİŞANYAN SÖZLÜĞÜ çıkar. Nişanyan Sözlük Sevan Nişanyan’ın bireysel çalışmasıdır. Hiçbir özel ya da kamu kurumundan destek almamıştır. İlk kez 2002’de Sözlerin Soyağacı adıyla yayınlanan sözlüğün gözden geçirilmiş ve genişletilmiş sekizinci basımı 2020’de gerçekleştirilmiştir.

NİŞANYAN SİTESİNDEN ALINTI :

Sözlüğün amacı standart güncel yazı dilindeki Türkçe sözcüklerin

a) kökenlerini ve

b) tarihi evrimini belgelemektir. Sözcüklerin güncel tanımını vermek amacı güdülmemiştir.

Kelime seçimi

1. Özel adlara (gerçek ve hayali kişi adlarına, yer adlarına, kavim ve aşiret adlarına, cins adı niteliğini kazanmamış ticari markalara) yer verilmemiştir. Az sayıdaki istisna (Allah, Türk, İstanbul, Yunan) kuraldışıdır. Türkiye yer adları için www.nisanyanyeradlari.com adresindeki Nişanyan Yeradları siteme, Türkiye kişi adları için www.nisanyanadlar.com adresindeki Nişanyan Adlar siteme bakınız.

2. Sadece 1960’tan bu yana Türkçe yazılı kaynaklarda yeterli sıklıkta rastlanan sözcüklere yer verilmiştir. Google aramasında Türkçe metinlerde az sonuç veren sözcükler elenmiştir. Bu kuralın doğal sonucu olarak, eskiden Türkçede var olduğu halde son 60 yılda kullanımdan düşmüş olan (amramak, mülabeset), veya yerel ağızlarda kullanıldığı halde genel yazı diline yansımamış olan (kendürük, üyülmek) kelimelere yer verilmemiştir.

3. Çeşitli uzmanlık alanlarına ait teknik terminolojiyi eksiksiz olarak yansıtma amacı güdülmemiştir.

4. Yabancı kökenli sözcükler, Türkçe metinlerde yaygın olarak ve tırnak işareti olmaksızın kullanıldıkları takdirde sözlüğe alınmıştır (e-mail, waffle, upload).

5. Sözlükte maddebaşı olan bir kelimeden Türkçede yaygın kullanıma sahip yapım ekleriyle yapılan türevler (sözlük, senevî, biyolojik) ve maddebaşı olan kelimelerden yapılan bileşikler (maddebaşı, talimatname, seksolog) ayrı madde olarak gösterilmemiştir. Ancak bu tür sözcükler mümkün mertebe ilgili madde(ler) altında listelenmiş ve gerekirse Türkçe ilk kullanımları örneklenmiştir.

6. “Tarihçe” başlığı altında, bir sözcüğün çeşitli formlarda ve çeşitli anlamlarda Türkçede tespit edebildiğim en erken örnekleri gösterilmiştir. Doğal olarak, daha erken örnekler bulundukça kayıtlar güncellenmektedir.

7. Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzu’nda bulunan sözcükler Yazım Kılavuzu’na uygun olarak yazılmıştır. Bulunmayanlarda, günümüz Türk basınında daha yaygın olan yazım biçimi tercih edilmiştir.

8. Sözlük, 1995 yılından bu yana aralıksız sürdürülen bir emeğin ürünüdür. Hemen hemen her gün düzeltme ve eklemeler yapılmaktadır. Her maddeye ilişkin son güncelleme tarihi, maddenin sağ altında görülebilir. (17.06.2011’den eski işlemler kaydedilmemiştir.)Sevan Nişanyan

 

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,