RSS

Etiket arşivi: yardımlaşma

İŞTE VEFA BUDUR! AZ KURU

29.09.2023-Ferhat CANİKLİ

Vefa nedir diyenlere bu hikayeyi anlatın.

GERÇEKTEN YAŞANMIŞ BİR OLAY

AZ KURU!…

Üniversite’ye yeni başlamıştı.

Ekonomik durumu iyi değildi.

Ailesi yeteri kadar para gönderemiyordu.

Mühendislik okuyordu.

Çarşıda bir lokantaya girdi;

– “Az kuru alabilir miyim? “ dedi.

– Lokantacı hali anladı.

Ağzına kadar dolu bir tabak kuru,

bir de pilav getirdi.

Para ise, sadece az kuru parası aldı.

Öğrenci her gün “az” dedi; lokantacı

çoook verdi.

Yıllar geçti, okul bitti.

Yıllar daha da geçti.

Öğrenci zengin bir mühendis oldu.

Aklına “az kuru” geldi. Atladı okuduğu

şehre gitti.

Çarşıda lokantanın olduğu yere gitti.

Baktı ki lokanta yok.

Hemen esnafa sordu:

– “Buradaki lokanta nerede, sahibi nerede? “

Esnaf,

– Lokanta kapandı, amca da az aşağıda oturuyor.

Tarif ettiler. gitti evi buldu.

Kapıyı çaldı.

Amca kapıyı açtı.

-” Buyurun dedi”

– Amca ben yıllar evvel burada okudum.

Hep az istedim,

sen çook verdin.

Amca öğrenciyi hatırlamadı.

O her öğrenciye öyle yapardı.

– “Hatırlamadım oğlum, yıllar oldu.” dedi.

Öğrenci

– “Burada oturuyorsun galiba, ev senin mi amca dedi?”

Amca,

– “Yok oğlum kiradayiz, hanımla ben idare ediyoruz.” dedi.

Öğrenci

– Peki dedi. Gitti ev sahibini buldu.

Evi satın alıp amcaya verdi. Üstüne hatırı sayılır bir paket para da bıraktı.

Amca,

– Aman oğlum ne yaptın? Ne gerek vardı? dedi.

Öğrenci;

– Amca, senin az kurun olmasaydı

ben aç yatar, aç kalkardım.

İhtimalle okulu bile bitiremezdim.

Şimdi öyle zenginim ki!

İnan benim sana verdiğim, senin bana verdiğinden daha değersiz.

Sen hakkını helal et o bana yeter.

Sarıldılar, ağladılar.

Ahh insanlık.

Cömertlere selam olsun.. 🥰

BİLKE YORUM: İller, mahalleler, sokaklar görevliler tarafından her gün taranıyor. Açlar, yoksullar her an tespit ediliyor. Neye ihtiyaçları varsa, istemeden temin ediliyor. İnsanları mutlu olan ülkelerde suç işlenmez, suçlu olmaz, hapishaneler dolmaz.

İŞTE, kurumlar bunun için var. Bu hayalimizi gerçekleştirecek duruma geldiğimizde NE MUTLU BİZE diyebileceğiz.

 
Yorum yapın

Yazan: 29 Eylül 2023 in Eğitim

 

Etiketler: , , , , , , , , , ,

Nerede o eski dayanışmalar?

11.09.2023- Necati Celal ÇATAL

Mahalleye yeni bir komşu geldiği zaman mahalle sakinleri hemen yardıma koşarlar, eşyalarını taşırlardı. Hiç tanımadıkları dahi olsa kanlarından, canlarından biri gelmiş gibi kucak açılırdı. Birkaç gün yorgunluğun çıksın diyerek yemek yaptırmazlar, evini yerleştirene kadar evlerine alırlardı, (yemek ve yatmak için). Yeni komşu bu mahalleye taşındığına çok sevinir, komşuların yaptıkları bu içten ve samimi davranışlar karşısında kendisinin de komşulara karşı samimi ve dürüst olmak zorunda olduğunu kabul ederdi. Mahalleye uyum sağlar, komşusuyla birlikte güler, onunla birlikte ağlar, iyi veya kötü anlarında hep insanlar birbirlerinin yanında olurlardı.

Bir komşu mahalleden taşınırken yine toplanırlar, eşyasını arabaya yüklerlerdi. Vedalaşırken gözyaşları sel olurdu.

Şimdi gelen de tanınmıyor, gidende.

Komşunun çocuğu yanlış bir hareket yaptığında müdahale edilir, yaptığının yanlış olduğu söylenirdi. Aynı yanlışı tekrarladığı görülünce anne ve babasına söylenir onlarda teşekkür ederlerdi. Şimdi yanlış görülüyor ama müdahale edilemiyor, anne ve babaya söylendiğinde ise “sana ne” diye tepki alınıyor.

Dayanışma; köylerde daha belirgindi. Örneğin; bir kişinin bahçesine bir zarar geldi, sebzeleri yok mu oldu. Diğerleri o eksikliği fark ettirmezler, kalbur, kalbur sebze verirlerdi. Birinin bir meyvesi mi yok, olanlar o eksikliği tamamlarlardı. Kimin evinde ne noksanı var ise komşular tarafından sağlanırdı.

Köyde birinin bir hayvanının başına, yaralanma, kurt yaralaması gibi bir olay geldiğinde hayvanın iyileşmesi mümkün görülmüyorsa hemen o hayvan kesilir, eti komşulara dağıtılırdı. Kan düşmanı olan dahi o eti alır ve kasap fiyatından komşusuna değerini öder zararına ortak olurdu. Şimdi kasap çağırılıyor, 60 bin-60 bin liralık et olan hayvanı 5-10 bin liraya alıp gidiyor.

Bu acıyı paylaşma işine “bu bir ekmek sacıdır, hangi gün kimin ocağında kapanacağı belli olmaz”. Komşuyla gelen, düğün bayram denirdi.

Toplumda oturup sohbet edilirken oradaki insanların durumu göz önünde bulundurularak konuşulurdu. Örneğin toplumda çocuğu olmayan bir kişi mi var, onun yanında çocuk kelimesi konuşulmazdı.

Eskiden her şey hakiki idi, pişen ekmeklerin uzaktan kokusu gelirdi, sacdan inen veya fırından çıkan ekmeklerden yakında bulunanlara “kokmuştur” denilerek ikramda bulunulurdu. Her zaman yapılamayan bilhassa yapımı zor ve pahalı olan yemekler yapıldığında komşuya kokusu gitmiştir veya onun bunu yapmaya imkânı yoktur denilerek birer tabak dağıtılırdı. Kimin bahçesinde hangi sebze ve meyve yetiştiyse komşunun evine de giderdi.

Hoş şimdide resimleri çekilerek sosyal medyadan dağıtılıyor.

Eskiden kasaptan, manavdan, pazardan gelirken pazar sepetleri taşınır, içindekiler görülmezdi. Şimdi şeffaf poşetlerde göstere göstere geliniyor, alamayanların gözü kalıyor.

Nerede o eski dayanışmalar?

Nerede örf ve geleneklerimiz?

Nereye gidiyoruz?

Cevap arıyorum.

BİLKE YORUM: Yazı bizi aldı eski günlere götürdü. Çok haklısınız Necati Bey, kazandıklarımız, kaybettiklerimize değdi mi? Hepimizin düşünmesi gerekiyor. Düşünmekle birlikte, kaybettiğimiz değerleri yaşatmamız da tabii ki. Yazınız için teşekkürler.

 
Yorum yapın

Yazan: 11 Eylül 2023 in KONUK YAZARLAR

 

Etiketler: , , , , , , , , , , ,