RSS

Kategori arşivi: Kültür Arşivi

BİLKE 3. HALKBİLİM ÖDÜLLERİ ÜST KURULU TOPLANDI

DSCF1863

18 Mayıs 2014 2. BİLKE HALKBİLİM ÖDÜLLERİ TÖRENİ Özekes Bıçakları el sanatları ödülü

 

18 MAYIS 1919 günü Atatürk BANDIRMA VAPURU ile Sinop limanına uğrar. Bu özel günün anısına, ilimizde halkbilimi alanında yapılan akademik ve özgün çalışmaların artması amacıyla HALKBİLİM ÖDÜLLERİ vermekteyiz. Üretmek, insanın iç ve dış dünyasını  dengeler. Üreten insanlar kendisi ile barışık insanlardır. Güç odaklarının insanları kullanması ile oluşan birlik ve beraberlik, çıkar temeline dayanmaktadır. Oysa kendini tanıyan bireyler, üretim alanlarında ortak birliktelik sağlayacak ve iyi örnekler vereceklerdir.  İnsanın zamandaki bilinçsel yolculuğu, ürettikleri kadardır. Üretilenlerin hem birey hem de toplum yararına olması hedefimizdir.

DSCF1857

18 Mayıs 2014 2. HALKBİLİM ÖDÜLLERİ Veteriner Hekim Ahmet KÜÇÜKBAŞ Sinop mantarları araştırma ödülü

Her iki yılda bir verdiğimiz halkbilim ödüllerinin, bu yıl üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Önce seçici kurulun belirlediği adaylar arasından kriterlere uygun olanlar listelendi. Yönetim Kurulu listelenen adayları onayladı ve üst kurula sundu.

DSC_0129

18 Mayıs 2012 HALKBİLİM ÖDÜLLERİ töreni

DSC_0171

18 Mayıs 2012 Şehnaz SAM KONSERİ

Üst Kurul toplantısı 29 NİSAN 2016 Cuma günü dernek salonunda yapıldı. Bu yıl Ödül alacak eserler ve kişiler belirlendi. Derneğimizin düzenleyeceği bir kahvaltıda ödüllerin verilmesi kararlaştırıldı.

 

Etiketler: ,

YEŞİL ZEYTİN ÇAKATUZ ADI NEREDEN GELİYOR?

ÇAKATUZ VE ÇAKASİS[1]

zeytin

İlimizde bulunan eski ahşap evler, turist kafilelerinin ilgisini çekmektedir. Özellikle Yunanistan’dan gelenler, evlerin çevresini dolaşır, fotoğraflar çeker, eski günlerden bir iz ararlar. Bu evlerde yaşayanlar, belli ki onlara anılarını anlatmıştır. Kimileri de eskiden yürüdüğü taş sokakları, koşup oynadığı tarlaları, zeytin ağaçlarını bulmak umuduyla, aranır dururlar. Artık yeni yapılaşmalar şehri değiştirmiş, eski görünümünden çok az şey kalmıştır.

İnsan, yaşadıklarını hafızasına kaydeden bir yapıya sahiptir. Olayları duygusal dünyası içinde, kimliğine özgü şekillendirerek belleğinde saklar.  Geçmişten bir kelime, bir eşya, belki bir türkü onun için neler, neler ifade edecektir.

Gerze’de, o eski günlerden kalan bir sözcük tespit ettim. İlçede çıtlatılmış yeşil zeytine “çakatuz” denir. Çocukluğumda duyduğum bu kelimenin anlamını hep merak etmişimdir. Yeşil zeytin, taşla çıtlatılır ve salamura yapılır. Acaba taş ile çat, çat vurulup tuzlandığı için mi bu adı aldı diye düşünmüşümdür?

Yıl 2009, bir TV programında Kıbrıs’ta yemek yarışması izledim. Her yarışmacı masaya soğuk meze olarak “çakasis” adı verilen meze çeşidi koydu. Bu kelime bana birden, Gerze’de yeşil zeytine çakatuz dendiğini hatırlattı. Kıbrıs’ta yeşil zeytinin adı çakasis idi. Kıbrıs’ta çakasis adı verilen aynı meze, işin gerçeğini ortaya çıkarmıştı. Çakatuz sözcüğü eski günlerden kalan bir kelimeydi. Rumlardan kalan bu kelime, Gerze’de çakatuza dönüşmüştü.

Kültür etkileşimleri, dünyada benzer örneklerle doludur. Hepsinin tabanı “insan olmaktan” başlar ve yine “insan olmak” gerçeğine doğru yol alır.

[1] Y.SARIKAYA Bir İnci Memleketim- 2010,  s, 246

Halkbilimi, insan bilincinin zamanda nasıl yol aldığını, bilinçsel basamaklarını bütün bilim dalları ışığında ortaya  koyar. Toplumun yaşam birikimlerinin sağlamasını yapar. Kültürleri yarıştırmaz, her öge değerlidir diye bakar ve yerinde tespit eder. Çakatuz, Gerzelilerin bu gün de kullandığı bir sözcüktür. Türkler, yer isimlerinde olsun, konuşma dilinde kullandığı kelimeler olsun hepsini  kendi anladığı biçime sokar ve öyle kullanır. Kullanımda, bazı harfleri düşürür, bazısını değiştirir. HACISELLİ köyünün adı aslında HACIİSALI, TİLKİLİK köyünün adı TİRKİLİ, İSTAVROS adı da İSTAVRAN  olarak kullanım diline geçmiştir.

 
Yorum yapın

Yazan: 03 Ekim 2015 in Kültür Arşivi

 

Etiketler: , ,

SİNOP’TA AĞAÇ KÜLTÜ

SİNOP’TA KORUNAN AĞAÇLAR

kestane ağaç

Sinop ili, Erfelek ilçesi, Salı Köyü, Sökü Mahallesi’nde bulunan kestane ağacı; Samsun Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 30.01.2008 tarih ve 1524 sayılı kararı ile anıt ağaç olarak belirlenmiştir.

AĞAÇ MİT VE RİTÜELLERİ

Kült ve kültürler, toplumun sosyolojik gelişimi ve değişimi ile paralellik gösterir. Kültür ve uygarlık bilimsel olarak ilişkilendirildiği zaman, kültürel gelişimin uygarlığın gelişimine bağlı olduğu görülür. Kültürel araştırmalar, toplumun sosyolojik, ekonomik, psikolojik ve tarihi evrelerine ayna olur.

Derleme ve araştırma çalışmalarımı yaparken,  köy kadınlarımızın ne kadar derin, ne kadar engin bir derya olduklarına tanık oldum. Fakat onlar, “güçlü kadın” figürünü bir sürü katmanlar ardında saklıyorlardı.

Gerze Başsökü köyünde kültürlerimiz hakkında konuşurken, bir efsane anlatıldı:

“1 Kasım 2007 tarihinde, Gerze- Başsökü köyünde araştırma yapıyordum. Kadınlarla eski giysiler hakkında konuşurken, Hamide Burma, elinde bir torba ile odaya geldi. Köyün eski kadın giysilerini getirdi. Merakla açtım. Üç etek, paça ve şal kuşak vardı. Hamide teyzem anlatsın diye bekliyorum ama o hiçbir şey anlatmadı. Kadınlarımızın sus pus olduğu konulara gelmiştik. Eski giysi, eski adet önemsiz gibi geliyordu onlara. Üç etek, Sinop ortak üç eteğiydi. Boyabat, Gerze, Dikmen ve Durağan’da kullanılmıştı. Kuşak,  Durağan ve Boyabat’ta kullanılan şal kuşaktı. Israrla Hamide Teyzeyi konuşturdum. Konuşmalarında yöre aksanı vardı, bozmadan aynen yazı diline aktardım. Köknar ağacı kelimesini, küknar diye telaffuz ediyordu:[1]

“Bu paçayı anam dokudu. Paçada nakış yok. Dizden aşası çubuklu dokuma. Anam da bu köylü, eşim üçgüvey. Anam peşkir dokurdu,  o peşkirleri ben gelinlere vedim.

Kıyafetlerden sonra, sıra yaşayan efsane ve hikayelere gelmişti. Hamide Burma heyecanla, çocukluğunda yaşadığı bir olayı anlattı:

“Eskiden erenler yanı diye bi türbe varıdı, kükner ağaçları ile çevriliydi. Orada geyik boynuzları elik boynuzları küknerde asuluydu, ben çocukken gittim. Elik boynuzları 5- 6 tene varıdı, uzun uzundu. Boynuzla küknarın ağacındaydı. Boynuzla nasıl duruyo bakamadım. İnsan çekiniyodu. Anam ip bağlan derdi. Dua okur, ip bağlarduk. Orada dalları böyle yere iniyodu. Çadır gibiydi, içine girdük baktık. Küknar ağacının ara yerindeydi boynuzla. İşte orada bi türbe varıdı. Başınsa saruğu, mezar taşı varıdı. Sonradan oraya hususi gittim baktım gine, vallah o taşları kaybetmişle. Yaşlı bir kadın eskiden oradaki geyikleri elikleri sağar gelirimiş. Oralarda ağaçlar yıkıldı, define kazdıla bişeyle yaptıla. Bulup bulmadıklarını bilemiyoz ki. Alt üst ettile.”

Hamide BURMA, erenler yanı diye anlatmaya başlayınca, yüzünün rengi değişmiş, sararmıştı. Onu bu kadar heyecanlandıran efsanenin arkasında ne olduğunu merak ettim. 1560 yılı belgelerinde, BAŞSÖKÜ köyünde “SULTAN HATUN MESCİDİ” buldum. İsfendiyar Bey’in annesi yaptırmıştı. Efsanenin çok eski tarihlerden beri geldiği anlaşılıyordu. Hamide teyze köknar ağacını, çadır gibi ulu bir ağaç olarak anlattı. Ağaçtan çadırın içine girmiş ve tepesindeki elik boynuzlarından etkilenmişti.

Kült konusuna sosyolojik bakmamız, geçirdiği evreleri gözler önüne serecektir:

Kült kelimesi Fransızca “culte” kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Kelimenin aslı Latincedeki “cultus” yani tapınma anlamına gelmektedir. Kült kelimesi, tapma, tapınım, din, dini merasim ibadet, ayin gibi anlamlarda kullanılmıştır.

Türk kültüründe kültler, doğrudan tanrılarla bağlantılı unsur olmamış ve tanrı ile irtibatı sağlayan vasıtalar olarak algılanmıştır ki bunun bariz örneği ağaç kültünde karşımıza çıkmaktadır. TUBA ağacı, İslam öğretisinin cennet ağacıdır.

erfelek ağaç

Sinop ili, Merkez İlçe, Kozcuğaz Köyü Çalı Mahallesi’nde bulunan kestane ağacı; Samsun Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 22.03.2007 tarih ve 1123 sayılı kararı ile anıt ağaç olarak belirlenmiştir.

[2]AĞAÇ KÜLTÜ MİTLERİ:

***Yeraltı, yeryüzü ve gökyüzü olmak üzere 3 kozmik düzey vardır. Bunlar birbiriyle iletişim halindedir. Bu üç düzey arasında iletişimi sağlayan çoğunlukla “hayat ağacı”dır.***

***Kozmik Ağaç, ya da Hayat Ağacı denilen ağaç ilk insanın yaratılışıyla doğrudan bağlantılıdır.***

***Yakutların ünlü Er Sogotoh destanında Hakan Ağaç, “Er Sogotoh” destanında, Er Sokotoh’un ablası sekiz budaklı ağaç, kardeşine yenilmez güç vermek için onu emzirir.***

***Hayat Suyu, göğün on ikinci katına kadar çıkan Dünya ağacının üzerinde bulunan kayın ağacının dibindedir. Yani bu kayınlar bir çeşit Gök Kayındır. ***

***Kutup Yıldızı Mitolojik ağacın tepe noktası(nirengi noktası)olarak kabul edilir. “DemirTerek” olarak değerlendirilir. ***

***Bazı kültürlerde ağaç, beşinci yaratıcı unsur olarak düşünülür.***

***Altaylılara göre insanlar yaratıldıklarında ilk Kayın ağacı Umay Ana ile birlikte yere inmiştir. Toprağın ruhunun da kayın ağacında olduğu düşünülmüştür.***

***Oğuz Kağan Destanı’nda yaşam ağacı teması, kozmik ağaç temasıyla karışır. ***

***Kafkas bölgesinde genel olarak, tepesi göğe değen yaşam ağacın kökünden bir pınar fışkırdığı düşüncesi vardır.***

***Şamanist geleneğe göre, Dünya, “Göğün göbeği” ile yaşam ağacı sayesinde irtibat halinde olup, bu ağaç ile beslenir.***

***Yakutlara göre kayın, ayağı güzel bir genç kıza benzemekte olup ülkenin güney tarafında bulunmakta ve geniş yayılımıyla bir adayı andırır.***

***Germen Mitolojisi’nde evren ve dokuz dünya, dünya ağacı Yggdrasil’in dalları ve köklerinde yer alır.***

***İbrani geleneğine göre yaşam ağacı, meyvesi ölümsüzlük sağlayan öyle bir ağaçtır ki, kendisinden semavi tesirin tüm alemlerle temasını sağlayıcı bir çiy çıkar.***

***Eski Mısır geleneğinde de yaşam ağacı ruhların kuş biçiminde tünedikleri bir ağaçtır.***

 

AĞAÇ KÜLTÜ RİTÜELLERİ

*** “Kaba Ağaç” anlayışı, Dede Korkut’ta da geçer.“Kaba” sıfatı, ağacın ululuğuna, kutsallığına işaret olarak görülebilir.***

***Anadolu Alevileri ise ağaçları ziyaret etmektedirler, görkemli ağaç karsısında baş eğip, yılda bir kez orada tören yaparak kurban keserler.***

***Türk kültüründe ağaç unsurunun sihirli gücünü yansıtan kutsal davul ve tokmak önemli yere sahip olan araçlardır. Kutsal olarak algılanması sebebiyle şeytan ya da kötü ruhları kovma törenlerinde ağaç kullanılmaktadır.***

***Ağaca bez bağlama (dilek ağacı) olgusu birçok bölgede yaygın olarak icra edilir. Özellikle Hıdrellez ve Nevruz’da bu bağlamda ritüeller bolca uygulanır. Örneğin, Hıdrellez’de pırasa yapraklarının bağlanıp dilek dilenmesi bununla ilgilidir.***

***Ağaç kültünün uzantısı olarak birçok yerleşim yerine ağaçla ilgili adlandırmalar yapılmıştır. Çamaltı, Dutözü, Elmadağ, Çamardı, Gürkavak ve Söğütlütepe bunlara örnektir.***

***Kayın ağacından dolayı “kayın ana (kaynana)” ve “kayın ata (kaynata)” gibi adlandırmalar vardır.***

***Kazaklarda, kırlarda tek başına biten bir ağaç ya da pınar veya büyük taş bulunursa kısır kadınlar bunları ziyaret eder, kurban kesip geceyi orada geçirirler.***

[1] Yaşar Sarıkaya, Bir İnci Memleketim, s: 415- 416

[2] http://www.academia.edu

 
Yorum yapın

Yazan: 06 Ocak 2015 in Kültür Arşivi

 

Etiketler: , ,

BİR TASARIM ÖYKÜSÜ

YURT DIŞINDAN  1000 SİPARİŞ VE SUSKUN SİNOP

??????????????

Yurt dışından gelen siparişe geçmeden önce, kaybolan kültürlerimize değinmek istiyorum. Halk kültüründe kadının emeği çoktur. Dokumacılık ve el nakışı alanlarında, yıllarca Sinop ve köylerinde derlemeler yaptım. Fotoğraf çekmek, videoya kaydetmek işin birinci adımıydı. 2. adım, bu örnekleri tanıtmaktı. 3. adım ise, çağımıza uygun tasarımlar yaparak kullanılır hale getirmek ve ilimize kazanç sağlamaktı.

Fotoğraftaki tasarımı hazırladım. Durağan mahramasını, ev tezgahında Aynur DEMİRKOL dokudu. Kenar çizgileri, Sinop geleneksel  kadın önlüğü  formu taşıyordu. Tezgahtan çıkan parça,bir çok adımdan sonra son şeklini aldı. “KETENDEN KOTONA ” ve “MAHRAMA” makalelerime konu oldu. Makaleler 2004 ve 2005 yıllarında sektörel bir dergide yayınlandı. Tasarım beğenildi ve 1000 adet sipariş geldi.

DIGITAL CAMERASinop yöresi el dokuması ile BEREKET TORBASI

Dönemin valisine koştum hemen. Beni konu hakkında görüşmem için, Kız Meslek Lisesi ve Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü’ne gönderdi. Sinop kadını para kazanacak diye o kadar seviniyordum ki. Hani derler ya sevincim kursağımda kaldı. Siparişle kimse ilgilenmedi, çünkü yakında METEF fuarı vardı, herkes ona hazırlanıyordu.

Siparişe cevap vermek için seri çalışan atölye gerekiyordu. O zaman evde tezgah kuran 4 kişi vardı. Tek tek görüştüm ama, istenen sürede ürünü yetiştirmek imkansızdı. Bu işi kaçırmıştık, başka yollar aramalı, el dokuması ürünlerimizde farklı alternatifler ortaya koymalıydık.

DIGITAL CAMERA

Yaka ve cep ağzı Boyabat Çemberi ile süslenmiş keten yelek

Nezaket DEMİRKOL, tezgahında  keten ipinden oda takımı dokudu.   Pastel renklerle yaptığı takıma, bir de heybe eklemişti. 100 takım sipariş verildi. Bu siparişte süremiz vardı ve Nezaket DEMİRKOL ürünleri başarıyla tamamladı.

DIGITAL CAMERA

 

Ürünler beğenildi, tekrar istendi.Sipariş miktarı arttıkça fiyat indirimi istediler. Sinop siparişe cevap veremedi. Hindistan, Sinop fiyatının üçte birine siparişi aldı. Hindistan ürünleri yüzde yüz keten dokuma idi. Dokuma üzerine de, el nakışı işlenmişti. Yine tıkanmıştık.

BİLKE bu adımlardan sonra, faydalı işler yapmak için  doğdu. Kültür alanında çalışması olan herkesin el ele vermesi ve dayanışması gerekiyordu. Her işin tabanı için, tasarım ayağı, maliyet ayağı,malzeme tedarik  ayağı, arz- talep ayağı, sektör ayağı, pazarlama ayağı vardır. Sinop severler, siyasetçiler, iş adamları bu konuda ne yaptılar? Büyük firmalarla anlaşma yapmak, moda yatırımcılarının konuya dikkatini çekmek gerekiyor. Atılacak adımlar, turizm tanıtımında olumlu sonuçlar verecek ve kadın emeği karşılığını bulacaktır. Bu konuda çalışmalarını sürdüren öğretmen arkadaşlarımı ve üreten kadınlarımızı kutluyorum.

A.Yaşar SARIKAYA

 
Yorum yapın

Yazan: 01 Aralık 2014 in Kültür Arşivi

 

Etiketler: , ,

BAŞSÖKÜ KÖYÜNDE USTA BİR MARANGOZ

BAŞKA HAYATLARA AÇILAN PENCERELER

Gerze sahilinden dağlara doğru yükseldikçe, güzel manzaralarla karşılaşırız. Sizlere dağ köylerimizde 2 katlı ahşap evleri yapan, marangoz Mehmet Ali ASLAN’ı tanıtmak istiyoruz.  Karı koca,  geleneksel yapının son temsilcileri olarak kendilerini anlatıyorlar.

Herkes diğer insanları da kendisi gibi yaşıyor zannediyor. Başka hayatlara açılan pencereleri aralamaya devam edeceğiz.

 
Yorum yapın

Yazan: 08 Kasım 2014 in Kültür Arşivi

 

Etiketler: , ,

KÜLTÜR ARŞİVİMİZ

Her nerede yaşarsak yaşayalım, toprağı, havası, suyu, güneşi, bitkileri yani saymakla bitmeyecek her şeyi değerlidir. İnsan aklı ile neler üretmiş, neleri hayatı için faydalı hale getirmiştir.

Gerze Başsökü köyü ve GİYLE:

  

Mehmet ASLAN, Başsökü köyünde yaşıyor. Marangoz, Yangın bacası olan ahşap evler yapmış. Aklı ermediği, elinin yakın olmadığı bir iş yok.

 

DERNEĞİMİZİN HALK KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMALARINDAN VE DERLEMELERİNDEN ÖRNEKLER

DERLENEN TÜRKÜLER

Nayniya Türküsü 1. ve 2. versiyon:

http://www.youtube.com/watch?v=a_kgqPyf-M0

http://www.youtube.com/watch?v=z7dH_CzPrdU&feature=related

DiriyallahTürküsü

http://www.youtube.com/watch?v=8ysaCUa5dIw

YÖNETİM KURULU BAŞKANIMIZIN ARAŞTIRMALARI:

Araştırmaların amacı, dernek tüzüğümüzde belirtilen hedefler arasında olan halk kültürlerinin korunması ve yaşatılmasıdır. Günümüz yoğunluklarında halk kültürleri unutulmuştur. Dağların ardında, yüksek tepelerde saklı gizli hafızalarda toprağa gömülmektedir. Özellikle Sinop yöresi halk kültürünün gün yüzüne çıkmaya ihtiyacı vardır.  Yöre yerel ağızları, kadın ve erkek giysileri, yerel kaynaklar….

Çekimlerde bu araştırmaları bulacaksınız…

SİNOP-GERZE KÖYLERİMİZDE HALKLA SÖYLEŞİLER

TATLICAK KÖYÜNDE SÖYLEŞİ

http://www.youtube.com/watch?v=d0yOriWjTvM&list=UUZO2Hm-qi-eCP4T9pVrPuwg&index=9&feature=plcp

http://www.youtube.com/watch?v=mELoxx5Hmwc&list=UUZO2Hm-qi-eCP4T9pVrPuwg&index=8&feature=plcp

ÇAĞLAYAN KÖYÜNDE SÖYLEŞİ

http://www.youtube.com/watch?v=NVnrfyPav94&list=UUZO2Hm-qi-eCP4T9pVrPuwg&index=5&feature=plcp

http://www.youtube.com/watch?v=iFn5eVdx5p4&list=UUZO2Hm-qi-eCP4T9pVrPuwg&index=6&feature=plcp

4km UZUNLUĞUNDA TAKIM ŞELALESİ

Bu şelale için araştırmacımız 2005 yılından beri Vali, Kaymakam, Muhtar, Kültür Müdürü arasında koşturup durdu. Şelale, eski ipek yolu üzerinde. Sarımsak Çayına kadar 4km mesafe hep şelale……

http://www.youtube.com/watch?v=pzdSx7IVCgI&list=UUZO2Hm-qi-eCP4T9pVrPuwg&index=7&feature=plcp

http://www.youtube.com/watch?v=6ndsiny5MUs&list=UUZO2Hm-qi-eCP4T9pVrPuwg&index=10&feature=plcp

GERZE ŞAN KAYASI

http://www.youtube.com/watch?v=WvhTcJOgLys&list=UUZO2Hm-qi-eCP4T9pVrPuwg&index=4&feature=plcp

 
Yorum yapın

Yazan: 04 Şubat 2012 in Kültür Arşivi

 

Etiketler: ,