RSS

Etiket arşivi: ayşe tosunoğlu

1487 DURAĞAN KÖYLERİ

15.08.2023- Ayşe TOSUNOĞLU -Doktora Tezi

Sinop ilçe ve köylerine yerleşim konusunda tapu tahrir kayıtları, tahrir defterleri, mufassal defterlerinin çevirisi yapıldıkça sanılardan çok verilere dayalı yorum yapma fırsatı doğuyor. Son zamanlarda Sinop Çepni yerleşimi diye bir inanış üzerinde duruluyor. Böyle toptancı bir yaklaşım doğru olamaz. Çünkü 1487 yılı ve sonrası açıklanan veriler, Sinop’ta bir kaç Çepni köyü olduğunu açıklar.

Eskiden kaydedilen Çepni Köyleri:

Çepni             köy       Sinop      Gerze

 Çepni             köy       Sinop       Ayancık

(KAYNAK:İçişleri Bakanlığının, Cumhuriyet döneminde yayınladığı KÖYLERİMİZ adlı eserde, Türkiye’deki tüm köy isimleri çıkarılmıştır. Bu kitapta, 16. yüzyıl listesinde olan Türkmen ve Yürük köylerinin hepsi vardır.)

 

Etiketler: , , , , , ,

CİHANNÜMA’DA SİNOP

26.02.2023-Ayşe TOSUNOĞLU Doktora Tezi – Tez Danışmanı: Prof. Dr. İsmet MİROĞLU

Katip Çelebi, Cihannüma’da Sinob’u şöyle anlatır(1):

Sinob Karadeniz sahilinde bir küçük murabba’ şekil adanın bir ince kumsal yolu ile büyük karaya payvestedir. O yol üzerinde bir

kale ve bir şehirdir ki, taşradan gelince Sinob’un kara kapısında ol adaya duhul olunur. Bu şehrin etrafı kumsaldır.

Şehir güya kum içinde kalmıştır. Ol adayı bir dağ ihata etmiştir. Ona Boztepe derler. Azinı mesire ve akarsuları vardı

ve ta zirvesinde ve bir havalesiz mahallinde bir latif pınar kaynayıp akar garaibtendir. Bu dağ da bir göl dahi vardır.

Karadeniz’in Sinob tarafları ekser taştan kesme yerlerdir”

FOTO.BİLKE ARŞİVİ

Sinob kalesinin inşa tarihi M. ö. 72’dir. Kurucusu büyük IV. Mitridat’dır. Ondan sonra kale, muhtelif ilaveler ve

ta’mirler gönnüştür . Asıl Sinob şimdiki Sinob olmayup, yine onun yanında ve hatta onun mevkii üzerinde diğer bir

kasaba idi. Şimdiki Sinob dahi aynı önemi taşıyan müstakim bir kasabadır.

Sinob Selçuklulardan sonra, Candaroğlu Kötürüm Bayezid ve en son olarak da Fatih Sultan Mehmed tarafından alınmıştır.

Sinob’un merkez halkı ticaret, zana’at, balıkçılık ve gemicilikle, köyler ise zira’at, hayvancılık, toprak mahsülleri

ve orman işleri ile geçinirler. Kuyumculuk ve cevizden sedefli sigara kutulan gibi ince zana ‘at, dülgercilik ve marangozlukla

tanınmışlardır. Balıkçılık ve gemicilik daha fazla orandadır. Toprak mahsüllerinden buğday, arpa, dan ve mısır gibi

hububat, elma, armut gibi meyveler. keten ve kenevir yetiştirilir.

1 Katıp Çelebi, Cihannüma, s.649.

KAYNAK:TAPU-TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE XVL YÜZYILDA\,1 KASTAMONU SANCAGI Doktora tezi- Ayşe TOSUNOĞLU

BİR BAŞKA KAYNAK:

Seyahatnameler’de Sinop
Süreyya Eroğlu- SDÜ. Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü

A. Alev Dİrer Akhan-NKÜ- Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

17.yüzyılda kente gelen Katip Çelebi ise, “ Karadeniz sahilinde kareyi andıran, tek yanı ile karaya bağlı kalesi ile güzel bir kenttir. Sinop’un kara kapısından girerek kaleye ve adaya varmak için ada kapısına gidilir, oradan da adaya geçilir. Bu kentin çevresi
kumsallıktır, bol akarsularıyla güzel bir mesireliktir. Bostanı ve meyvesi boldur.

Yeni bir camisi vardır. Minberin tavanı ve döşemesi, kapısı ve kapısının korkulukları tümüyle yekpare mermerdir. Duvarları baştan başa ayet ve hadislerle bezelidir. Sinop Kalesi dört kapılıdır, batı kapısı denize açılır. İç kalesi yüksek, sarp ve sağlamdır, iç kaleye asma köprü ile geçilir,” cümleleriyle Sinop’u tasvir eder. Seyyah, ağırlıklı olarak cami ve kalenin üzerinde durur (Özcanoğlu, 2005:122).

 

Etiketler: , , , , , , , , , , , ,