RSS

Etiket arşivi: BERNA KURT

Sinop’ta Köçeklik Geleneği-Berna KURT- Yüksek Lisans Tezi

03.09.2022-BİLKE

Sinop’ta yaşayan bu gelenek, tüm ilçe ve köylerde yaygın değildir. iki üç köy ve akraba bir kaç aile ile sürdürülmektedir. Kastamonu, Bartın, Zonguldak, Bolu, Sinop illerinde yaşatılır. Tezin tamamı okunduğunda detayları bulacaksınız. Halk Dansları dünyada öyle bir seviye kat etmiştir ki, davul zurna ekiplerinin bu standartları yakalaması dileğimizdir. Tezin Sinop ile ilgili bölümü:

T.C. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ- BERNA KURT

Berna KURT

Görüşülen kişiler ve cevapları:
Araştırma için, ikisi İstanbul’da Kadıköy Meydanı’nda, ikisi Sinop’un pazar meydanındaki
bir erkek berberinde, biri de Sinop’un Şerefiye köyündeki bir kahvede olmak üzere toplam
beş görüşme gerçekleştirilmiştir.
Görüşülen kişilerden biri İstanbul’da yaşayan davulcu Ömer Terzi’dir. Terzi’yle İstanbul-
Kadıköy’de Eylül 2006’da düzenlenen Karadenizliler Haftası etkinliklerindeki Sinop gecesinde görüşülmüştür. Gecede, Sinop’un geleneksel köçek ekibinin geleceği söylenmiş ancak organizasyon son anda iptal edilmiştir. Canlı yayın olacağı, çekim yapılacağı için köçek çıkarılması istenmediği söylenmiştir. Ayrıca Terzi’den edinilen bilgiye göre de, son dönemde televizyonda yayınlanan bir klip, içinde oynayan bir köçek bulunduğu için yasaklanmıştır.
Gaziosmanpaşa’da oturan Terzi, davul-zurna-köçek ekibiyle ilgili ayrıntılı bilgi vermiştir.
Mesleğin babadan oğula geçtiğini söyleyen Terzi, köçeklerin yaklaşık 25 yaşına kadar dans
ettiğini, sonra davulculuğa başladıklarını söylemiştir. Bunun nedeni sorulduğunda cevabı:
“Öyle yakıştırılıyor, yaşlı köçek olmaz”dır. Belli bir yaştan sonra dansçılık yeteneğinin düştüğünü eklemiştir.
Sinop’ta pazar kurulduğu günlerden birinde bir berber dükkânında Fazlı Şentürk ve Bülent
Taşlık ile görüşülmüştür. Erfelekli olan ve Kabalı’da oturan Fazlı Şentürk 12-13 yaşında
başladığı köçekliği 20 yaşında askere gidene kadar sürdürmüştür. Baba mesleği olarak
başladığı köçekliği bıraktıktan sonra davul ve zurna çalmaya başlamıştır. Köçekliği neden
bıraktığı sorulduğunda ise şöyle cevap vermiştir: “Yani belli bir yaştan sonra olmuyor…
Şekilsiz oluyor. Küçük olursa köçek daha iyi oluyor”.
Bülent Taşlık, belli bir yaşı geçip de köçekliği sürdüren ender kişilerdendir; 43 yaşındadır.
Görüşmeciler arasında da profesyonel olarak bu mesleği devam ettiren tek kişidir. Sadece bu
işi yapması ve ek iş yapmamasıyla da çoğu köçekten ayrışır. Gerzeli Taşlık, köçeklik mesleği,
köçek dansları, kostümleri…vs. hakkında ayrıntılı bilgi vermiştir.

Taşlık, bu mesleği nasıl bu kadar uzun zamandır sürdürdüğü sorulunca “Köçekliğin ilerledi
mi davula geçiliyor, ben davula geçmedim, devam ettim.” demiştir. Yaş ilerledikçe dans
etmenin zorlaştığını ancak kendisinin devam ettirmek istediğini söylemiştir: “… Benim
yaşımda çoğu yapamıyor figürleri.”
Taşlık’a, köçekliğin neden erken yaşta bırakıldığı sorulduğunda da cevabı: “Bilemiyorum ki;
kimisi bırakıyor, kimisi devam ediyor. Ben devam ettim yani.” olmuştur. Taşlık, “Etek giydiği
için kendisine karşı olumsuz bir tutum geliştiren oluyor mu?” sorusuna “Türkiye’de neredeyse
gitmediğim yer kalmadı, bana hiç böyle bir şey denk gelmedi.” şeklinde cevap vermiştir.

Taşlık’ın İstanbul’da Eminönü Belediyesi’nde çalışan bir oğlu vardır. Kendisine “Burada olsa
ister miydiniz köçeklik yapmasını?” diye sorulduğunda cevabı “hayır” olmuş, bunu da maddi
imkânların kısıtlılığıyla açıklamıştır. İşinden memnun olup olmadığı sorulduğunda ise cevabı:
“…Biz memnun olmasak 43 yaşımıza kadar gelmezdik de; şimdi yeni nesil okuduğu için
yapmak istemiyor” olmuştur.
Sinop’un Şerefiye köyünün kahvesinde görüşülen zurnacı Mustafa Kalyoncu ise görüşülen
kişilerin en yaşlısıdır. Köylerde erkeğin kadın gibi oynamasının doğru karşılanmadığını, bu
yüzden ailelerin çocuklarının köçek olmasına hatta davulcu-zurnacı olmasına bile pek izin
vermediğini söylemiştir. 60’lı yıllarda köçek oynatmanın yasaklandığını söyleyen Kalyoncu,
yine de gizli gizli düğünlere gidildiğini eklemiştir. Köçeklerin hâlâ şehrin sokaklarında çalıp
oynamadığını, gelini salona kadar getirdikten sonra salonun kapısında oynadıklarını
söylemiştir.
Köçekliğin neden belli bir yaştan sonra bırakıldığı sorulduğunda, cevabı “…Belli bir yaştan
sonra yakışmaz” olmuştur. O da kendi çocuğunun bu mesleği seçmesini istemediğini
söylemiş, bunu Bülent Taşlık gibi maddi zorluklarla açıklamış ve yıllardır bu işi yaptığı halde
elinde hiçbir şey kalmadığını eklemiştir.

Uzun bir süredir İstanbul’da yaşayan, Sinop derneklerinde çalışan ve köçeklerle ilgili
araştırma yapan Türkelili avukat Fikret Özdemir’le yapılan görüşmelerin temel ekseni
Kastamonu ve Sinop derneklerinin köçeklere karşı yaklaşımı olmuştur. Özdemir’in
aktardığına göre, Kastamonu dernekleri bu geleneği reddetme eğilimindedir, yavaş yavaş aynı
eğilim Sinop derneklerinde de görülmeye başlanmaktadır. Özdemir, reddetme eğiliminin daha
çok sağ eğilimli ya da memleketlerinden tamamen kopmuş kişilerde olduğunu da belirtmiştir.
Erkeğin etek giymesi kabul edilmediği, bu durum hazmedilmediği için bu geleneğin ekinin bir
unsuru olduğu yadsınmaktadır. 2000’li yılların başlarında Kastamonulu bir milletvekilinin
Kastamonu köçeklerini programa çıkaran bir televizyona telefon açarak bu geleneğin
kendilerine ait olmadığını söylediğini, bunun üzerine kamuoyunda bir tartışma başladığını,
hatta aynı televizyon kanalında bunun üzerine Kastamonuluların katıldığı bir panel
düzenlendiğini söylemiştir. İstanbul’daki bir Sinop derneği başkanının da aynı dönemlerde da
bir Sinoplular gecesinde dans eden köçekleri kovaladığını belirtmiştir. Günümüzde de
özellikle il derneklerinin gecelerinde köçek oynatılmadığını bunun ancak köy
derneklerinkinde olabildiğini belirtmiştir.

https://docplayer.biz.tr/32761647-Kadin-kiyafeti-icindeki-kocek-ve-ailesi-1.html

 

Etiketler: , , , ,