ZORLU KOCA HİKÂYESİ – 30.04.2020-BİLKE
Hikaye ve masalların içinde gizli dersler saklıdır. Hikayeler halkın yaşadığı olaylardan var olurlar. İnce nükte ve ders özelliği taşırlar. Değerlerin kaybolduğu günümüzde, yeni nesil sanal dünyanın oluşturduğu normlar arasında zaman geçirmektedir. Hepimize ders olacak bir hikaye:
“Annemden, herkesin yaşamına ders olacak güzel bir köy hikâyesi dinledim. Çocukluğumda dinlediğim bu hikâye bana, ömür boyu unutamayacağım bir hayat dersi olmuştur. Annem hikâyeyi, Tilkilik köyünde büyüklerinden dinlemiş.
“Çocuk, ilk defa değirmene tek başına gidecekmiş. Buğday çuvalını almış sıkı, sıkı giyinmiş. Sorumluluk almaktan mutluymuş. Evden çıkmadan babasına” değmende nasıl ekmek edecem” diye sormuş? Baba: “Oğul, değmene zallu koca gelü, sana ekmek ediverü” demiş. Zallu goca gelince bi yapulu ki”. Çocuk “zallu goca yardım edecekmiş, ne iyi“diye sevinmiş. Gitmiş değirmene.
Buğdayı öğütmeye başlamış, derken gece olmuş. Buğdayları koyuyor, öğütme devam ediyormuş. Çocuk “daha sabaha kadar buradayım karnım da acıktı, yahu bu zallu koca nerede kaldı gelemedi” diye düşünmüş. Ateş yakmış, ısınmış, etrafta ne var ne yok bakmış. Sağa bak, sola bak derken ne gelen var ne giden. Bir taraftan da karnı iyice acıkmış. Baktı ki gelen giden yok, değirmenin hamur teknesini almış önüne, öğüttüğü undan biraz koyup su ile karıştırıp hamur yapmış ve küle gömmüş. Tuzsuz ve mayasız pişirdiği kül çöreğini iştahla yemiş. Hem acıktığı, hem de hayatında ilk defa kendi başına ekmek yaptığı için ona çok tatlı gelmiş.
Eve gelince babası“ oğul nettin” demiş. “ Baba bekledim bekledim zallu koca gelmedi, ben de unu hamur ettim kül çöreği yaptım.” “Bak oğul” demiş baba, “işte zallu goca gelmiş ve sana çöreği yaptırmış”.
Hikâye bu… Kullanılan zallu kelimesi, zorlu işle karşılaşma- zorda kalma anlamındadır. Güçlüklerin bize hayatı öğrettiğini anlatır. Her insanın kendi ayakları üzerinde durarak, zorluklara karşı çözüm üretmesi gerektiğini vurgular.”
Yaşara SARIKAYA- Bir İnci Memleketim/2010, sayfa: 412







