RSS

Etiket arşivi: deprem

ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR

06. 02.2025-Ayşe Yaşar SARIKAYA

Bir konu konuşulur, özenle detaylandırılır, hakkında edebi yazılar yazılır, güzel diksiyonla okunabilir. Eğer ateş yanıyor ve düştüğü yeri yakıyorsa, orada anlatmak öncesi yapılacak işler vardır. Ateşi söndürmek, yaraları sarmak, gerekenleri yapmak gibi.

Depremde, toprağın altındakilere, uykusuz kalarak, gece gündüz demeden ulaşan yardım elleri öpülesi ellerdir. Evsiz kalan, sığınacak dam, yatacak yatak, yiyecek yemek bekler. Geçici çözümlerin ardından, kalıcı çözümler, diğer deprem ülkelerinde alınan tedbirleri beklerler. Uzun gelecek vaat eden konuşmalar, onların yüzüne taş değil de gül atmaya benzer.

Hikâye olunur ki: Pir Sultan Abdal, idam edileceği darağacına doğru yürümeye başlamış. Hızır Paşa emir vermiş:

“Herkes Pir Sultan’ı taşlasın, taş atmayanın boynu uçurulacak, bilsin.”

Uğruna mücadele ettiği halk, Pir Sultan’ı taşlamaya başlamış. Taşlar Pir Sultan’a kadar gelmekte, ama ona değmeden yere düşmüş. Pir’in musahibi (can yolda- şı) Ali Baba, taş atmasa da can korkusundan Pir’e bir gül atmış. Gül, Pir’e değmiş ve yaralamış. Al kanlar akmış Pir’in bedeninden. Can dostunun bu hareketinden incinen Pir’in dudaklarından şu nefes dökülmüş:

Şu kanlı zalımın ettiği işler,

Garip bülbül gibi zaralar beni.

Yağmur gibi yağar başıma taşlar,

İlle de dostun bir fiskesi yaralar beni.

Dar günümde dost düşmanım belli oldu.

Bir derdim var idi, şimdi elli oldu.

Ecel fermanı boynuma takıldı.

Gerek asa, gerek vuralar beni.

Pir Sultan Abdal’ım can göğe ağmaz.

Haktan emrolmazsa rahmet yağmaz.

Şu ellerin taşı hiç bana değmez.

İlle dostun bir tek gülü yaralar beni.

DEPREMDE KAYIPLARIMIZI RAHMETLE ANIYORUZ. TEDBİRLERİN ALINMASI DİLEĞİYLE!

 
 

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

NORMAL NEDİR

10 MART-2023- Seyfullah ÇALIŞKAN

Yağmur yağıyor. Çise çise, usul usul, yumuşacık. Ölümlerin ardından, mezarlardaki göz yaşları kurumadan… Yağmur yağıyor, hüzün, keder ve acı harmanı bir yağmur. Yapraksız dalları ağlıyor ağaçların. Söylenecek söz tükenmiş, boğazımız düğüm düğüm… Enkazlar altında yitirdiğimiz canların gündemini yavaş yavaş kalın bir toz tabakası kaplıyor. Her geçen gün azalıyorlar. Hayat normale dönüyor diyor televizyonlar. Şimdi enkaz altında kalan eşyalarını çıkarıyormuş depremzedeler. Can malın yongası diye de ekliyor.

Yağmur yağıyor. Yaşadığı kabusun kollarını kesip yataktan fırlamış birinin telaşıyla. Çatur çutur, paldır küldür… Camları, kiremitleri dövüyor. Sokak lambalarını, teneke çatıları… İnsan elinde olmadan çadırlarda yaşayanları düşünüyor. Çamurdur her taraf, ıslaktır. Soğuktur hatta. Kurtulduğu için suçludur bakışları belki de. Keşke ben de ölseydim de onları yalnız bırakmasaydım. Ya da geride kalıp katran kadar koyu ve kara hüznü hiç yaşamasaydım. Hayat normale dönüyor, diyor televizyonlar. Sadece temizlik maddeleri, bebek bezi, kadın peti, iç çamaşır ve yazlık giysiler gerekliymiş. Sorunlar artık iyice kolaylaşmış. Bir iki haftaya kadar hiç sorun kalmayacak. Yakında depremden korunaklı zeminlere yeni konutlar yapılacakmış. Siyaset gündemi masaları devirip kaldırıyor. Enkaz altında can verenlerin resimleri soluyor, unutuluyor. Yaşadıklarımızdan ders almalıyız diyor politikacının biri. Ya laf olsun diye konuşuyor. Ya da bir mucize bekliyor. Nasıralı İsa mesih olarak dünyaya geri dönecektir.

Yağmur yağıyor. Ne uyumanın eski tadı var. Ne uyanmanın, ne acıkmanın, ne doymanın, ne ıslanmanın ne de yağmurun. Yaşamın tuzu eksik, unumuz acımış sanki. Ne gülmelerde eski keyif, ne hüzünlenmenin hafif esrik ve buruk tadı… Çıplak ağaçlar çiçeğe duracak biliyorum. Ama bu bahar hiç ber şey eskisi kadar güzel olmayacak. Çiçeklerin rengi daha soluk, kokusu daha az yayılacak sokaklara.

Mart 2023

 
Yorum yapın

Yazan: 10 Mart 2023 in KONUK YAZARLAR

 

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

SÖZ BİTTİ BEN DE BİTTİM

22.02.2023- A. Yaşar SARIKAYA

Görünenin arkasındaki gerçek, aslında bize sessizce haykırır. Duyargalar durumu algılar ve her şey anlamını yitiriverir. Gerçek yüze tokat gibi iner, sarsılır insan. 99 depreminde de aynısı olmuştu. 24 sene geçti, bu sefer de 10 il felaketi yaşadı. Fay hattının dili vardı, o bizimle konuştu. Bilim adamları o sesi duydu ve deprem haritasını çıkardı. Bile bile lades olunca, binalar yıkıldığı gibi hepimiz de yıkıldık.

BİLKE olarak, 18 Şubat günü Sinop KYK’da misafir olan depremzede çocuklarla buluştuk. Pastel boyalarımızı ve resim defterlerimizi çocuk sayılarına ve yaş gruplarına göre aldık. Yönetim ve Denetleme Kurulundaki arkadaşlarımız ve çocuklarla birlikte salonda RESİM dersi yaptık.

Önce MUTLULUK öyküsü ile başladık konuşmaya. İlgiliydi çocuklar, önermesi, sorular ve cevaplar derken bir taraftan da resim yaptılar.

Çocuklardan biri bana seslendi

“resmime bak”diye.

Baktım “ne güzel kalp yapmışsın, bak önünde renkler de var istersen boyayabilirsin” dedim. “Hayır boyamak istemiyorum” dedi. İşte o an, SÖZ BITTI BEN DE BİTTİM

Deprem bir daha yaşanmasın demek çok kolay. Esas olan önlem almaktır. Artık bu ders yetmiş olmalı. Müteahhitlere verilen imar izinleri, izini veren yetkililer, belediyeler, resmi makamlar sorumluluğu almak zorunda. BU BÖYLE GİTMEMELİ.

 
 

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Depreme Dayanıklı Yapılar İçin Beş Önemli İpucu

17.02.2023- MAKALE- İlay Çelik Sezer

FOTO: Hatay’da yıkılan bina tabelası

İlay Çelik Sezer – TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi- Depreme Dayanıklı Yapılara Yönelik Yeni Teknolojiler

Rijitlik ve Dayanım:

Yapıların uygun düşey ve yatay (ama özellikle de yatay) rijitliğe ve dayanıma sahip olması gerekiyor. Yapılar kendi kendilerine ayakta kalabilmeleri için çoğunlukla zaten düşey doğrultuda belirli bir dayanıma
sahip olacak şekilde inşa ediliyor. Ancak depremler binaya düşey yüklere ek olarak yatay yükler de getirdiği için yatay
doğrultudaki dayanımının ayrıca ele alınması gerekiyor.


Planda ve Düşeyde Düzenlilik:

Bu özellik binanın yatay yönde itki aldığında nasıl hareket ettiği ile ilgili. Deprem
güvenliği alanındaki uzmanlar deprem sırasında binanın her yerinin eşit derecede hareket etmesini, böylece enerjiyi herhangi bir tarafa daha fazla kuvvet gelmeyecek şekilde dağıtmasını ister. Eğer binanın planında veya düşeyde düzensizlik varsa bina sarsıldığında zayıf noktalarda hasar meydana gelebilir ve bu hasar binanın tamamına yönelik bir hasarı da beraberinde getirebilir.

Yedekli Tedbirler:

Uzmanlar binalarda depreme dayanıklılığa yönelik birden fazla stratejinin kullanılması gerektiği, böylece birinin bir şekilde işe yaramaması durumunda binayı koruyan diğer tedbirlerin de hazır bulunması gerektiği konusunda hemfikir.
Temel: Sağlam bir temel depremler ya da başka afetler söz konusu olsun ya da olmasın tüm binaların sahip olması gereken önemli bir özellik. Farklı zeminler, binaların temellerinin farklı şekillerde sağlamlaştırılmasını gerektiren farklı özelliklere sahiptir. İlgili profesyonellerin inşaata başlamadan önce zeminin özelliklerini iyi anlaması ve buna göre plan yapması çok önemlidir.


Kesintisiz Yük Zinciri:

Bu özellik binanın yapısal olan ya da olmayan tüm parçalarının birbirine sağlam bir zincir
gibi bağlanmış olmasını ifade ediyor. Binada çok sayıda güçlü nokta bulunması, deprem ya da başka afetler sırasında
etkiyen kuvvetlerin binanın belirli bir yerinde yıkıcı hasar oluşturmak yerine eşit şekilde dağılmasına yardımcı olur.

algılayıcılar depreme ilişkin sismik etkinlikleri belirlediğinde algılayıcı ağı bir hava kompresörüyle haberleşiyor ve kompresör uyarıdan sonraki yarım saniye içinde bina ile temeli arasına hava basıyor. Hava yastığı yapıyı yerden 3 santimetreye kadar kaldırarak yapıyı yıkıcı olabilecek kuvvetlerden yalıtıyor. Deprem sona erince kompresör devreden çıkıyor
ve bina yeniden temeline oturuyor. Bazı deprem yalıtımı yöntemleri verimli ve ekonomik açıdan elverişli şekilde eski
binalara da uygulanabildiği için avantajlı bulunuyor.

Darbe Emiciler:
Binalara depreme karşı dayanım kazandırdığı kanıtlanmış bir diğer teknoloji de taşıt endüstrisinden ilham
aldı. Motorlu taşıtlardaki istenmeyen sarsıntıları kontrol eden amortisörler, yoldaki sarsıntılardan kaynaklı
kinetik enerjiyi bir hidrolik sıvı tarafından emilen ısı enerjisine dönüştürerek titreşimlerin şiddetini azaltır.

MAKALENİN TAMAMI:

 

Etiketler: , , , , , , , , , ,

YAŞ GÖZÜN UCUNDA TUT TUTABİLİRSEN

09.02.2023-A. Yaşar SARIKAYA

Bu gün tam dört gün oldu. Kıyamet gibi bir afet yaşadı memleketim. Yurdumun duyarlı insanları, destan yazıyor yine. 07.02. 2023 Salı günü Sinop yardımlarının toplandığı salona gittiğimde, herkes hummalı biçimde çalışıyordu. Kilometrelerce uzakta yaşanan bu afet için herkes seferber olmuştu.

foto-09.02.2023 Sinop Kemalettin Sami Paşa Spor Salonu

1999 depreminde üç gün bölgede bulundum. O zaman, yardım toplaması kadar dağıtmasının da ne kadar zor olduğunu gördüm. Toplu çadırların olduğu yerlere ulaşmak kolaydı. Yollar yarılmış, yıkılan binalar yolları kapatmıştı. Herkes kayıplarını bekliyor, enkaz altından cesetler çıkarılıyordu. Her taraf ceset kokuyor, her gördüğümüz yüz panik içinde, her hikaye de can yakıyordu. Biz, ara sokaklara ve kuytu köşelere ulaşmaya çalışmıştık.

Salı günü, deprem için canla başla çalışanları görünce o günleri anımsadım. Resmi görevlilerden çok gönüllüler vardı. Nasıl güzel organize olmuşlardı. Duygulanmamak mümkün değildi. Yaş gözün ucunda, tutmak mümkün değildi.

foto-09.02.2023 Sinop Kemalettin Sami Paşa Spor Salonu

Tırlar dolusu giden yardımların, yıkılan sitelere ve mahallelere direk gitmesi planlanmış olmalı diye düşünüyorum. 99 depreminde AFAD yoktu. Bu zorluğu yaşamıştık. Yardım Koordinasyon Merkezi ile görüşülüyor ve onlar yönlendiriyordu. Şimdi bilgisayar, telefon var iletişim üst düzeyde. Mahalleye kayıtlı sokaklar, siteler ve nüfus bilgileri muhtarlarda vardır. Yardım gitmeyen yer kalmasın; tüm tırlar illerden hareket etmeden önce optimizasyon belirlensin ve yardım herkese ulaşsın dilerim.

Ah bu yurdun evlatları, Çılgın Türkler! Her darda kalınca içinizden çıkan kahramanlığa eğiliyorum. Devlet teyakkuzda, bu milletin desteği yadsınamaz derecede üst düzeyde. Bu gün, gençler organize olmuşlar. Arkadaş grupları toplanmış, arı gibi çalışıyorlar.

Kısa zamanda bu günleri atlatalım, malzemeden çalan inşaatlara izin verilmesin ne olur. Öncelik halkın huzuru, sağlığı ve mutluluğu olsun. Binlerce can kaybı, binlerce yaralı yüreğimiz yanıyor.

TEDBİR!

TEDBİR!

TEDBİR!

 
 

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , ,